NAGHAM KARAJEH

Gazze – İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana devam eden saldırılarında 34 bini aşkın insan yaşamını yitirdi, 78 binden fazla kişinin de yaralı olduğu belirtiliyor. Binlerce insanın evlerini geride bırakarak göç etmek zorunda kaldığı kentte, ulaşılamayan cenazelerin olduğu belirtiliyor.

Her savaşta olduğu gibi İsrail’in Gazze’ye dönük savaşında da en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Yaşadıkları ağır kayıp ve travmalarına rağmen aile ve toplumları için direnen kadınlar, gıda ve sağlık hizmetine ulaşamamanın verdiği zorluklarla da baş etmeye çalışıyor. Gazze’de yaşayan psikolog Latifa Şatat, saldırılarla hedef alınan kadınların, büyük bir insani krizle karşı karşıya bırakıldığını anlattı.

‘Kadınlar tüm geçim kaynaklarını kaybetti’

Ailelerin geçimini büyük ölçüde kadınların sağladığını vurgulayan Latifa Şatat, yaşanan savaş ve ekonomik krizin kadınların tüm geçim kaynaklarını yok ettiğini söyledi. Latifa Şatat, kadınların en çok kendileri ve ailelerinin yaşamlarından endişe duyduklarını ve sürekli ölüm korkusu içinde olmalarının onları büyük bir psikolojik zorlanmayla karşı karşıya bıraktığını vurguluyor. Latifa Şatat, şunları aktardı:

“Kimse bir sonraki bombalamanın nereye ve ne zaman olacağını bilmiyor. Bu güvensizlik duygusu da büyük bir baskı altına sokuyor. Su, elektrik, gıda gibi temel ihtiyaçların karşılanmaması nedeniyle yaşam koşulları sürekli kötüleşiyor. Bu da kadınların hayatlarını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Gıda ve temel ihtiyaçların fiyatlarında çok fazla artış oldu. Temel ihtiyaçlara ulaşılsa dahi alımı zorlaştırıyor. Yine saldırılar sırasında binlerce insan sakat kaldı. Sağlığa erişemedikleri gibi yaşamsal ihtiyaçları da sağlanamıyor. Bu zorluklarla baş etme konusunda kadınlar kendilerini yalnız hissediyor. Herhangi bir destek görmüyorlar. Bu da onları geri dönüşü olmayan bir depresyona sokuyor. Kadınların çektiği acılar tarif edilemez. Hayatlarının her yönü etkilendi.”

Projeyle 2 bin 500 kadın ve çocuğa ulaşılması hedefleniyor

Give Filistin Yardım Derneği olarak savaştan etkilenen kadın ve kız çocuklarının psikolojik ve sosyal yaşamlarını iyileştirme amacıyla “Psikososyal Destek” adını verdikleri bir projeyi başlattıklarını dile getiren Latifa Şatat, projenin Arap Yatırım Şirketi APIC'nin finansmanıyla yürütüleceğini belirtti. Latifa Şatat, projeye ilişkin şunları aktardı:

“Projeyle, kadınları ve çocukları hedef aldık. Çünkü yerinden edilmeleri sırasında tutuklama, taciz, hakaret, panik hali gibi çok sayıda doğrudan ihlale maruz kaldılar. Ayrıca yaşadıkları kıtlık da var. Güney bölgelerinde 2 bin 500 kadın ve kız çocuğu hedef kitlemiz olacak. Kadınlara ve çocuklara psikolojik seanslar uyguladık. Bunlar olumlu sonuçlandı. Proje kapsamında, kadınlar ve kız çocukları için çeşitli oturumlar düzenlenecek, her biri için bir dizi bireysel ve aile danışmanlığı seansı ve ev ziyaretleri yapılacak. Böylece kadınların ve çocukların durumlarını takip etmeye çalışacağız.”

‘Acil yardıma daha fazla ihtiyaç duyuyorlar’

Proje koordinatörü olarak projede yer alan Latifa Şatat, hedef grupların psikolojik destekten ziyade acil yardıma daha fazla ihtiyaç duyduğuna dikkat çekerek, “Yaşamsal ihtiyaçları daha ağır basıyordu. Onlara yardım paketleri sağladım ve bağışçıların sayısı arttı. Sürekli bombalanmaya rağmen çalışmaya devam ettim” dedi. Yerinden edilmiş kadınların, yaşadıkları trajedinin boyutlarını, kayıplarını ve ölümden kaçmak için bir bölgeden diğerine geçerken yaşadıklarını dinlediklerini söyleyen Latifa Şatat, “Çok büyük bir şiddet politikası ile karşı karşıya kaldılar. Özellikle tecavüze maruz kalan kız çocukları var. Uluslararası kanunlar ihlal edildi ama kadınlar bu şiddetli savaş ortamında güçlü durmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.  

‘Yetkililer, kadın ve çocuklar için çabalarını yoğunlaştırmalı’

Hizmetlerin tüm çocuklara ve kadınlara ulaşması için projenin hedeflenen bölgelerde iki aydan daha uzun bir süre uygulanması gerektiğini kaydeden Latifa Şatat, bu projenin daha uzun süre devam ettirilmesi için acil durum komiteleri ve sığınma evi yöneticilerinden gelen taleplerin dikkate alınmasını istedi. Yetkililerin, kadınların ve çocukların durumları hakkında sürekli bilgi sahibi olması gerektiğini vurgulan Latifa Şatat, şu önerilerde bulundu:

“Bu grupların psikolojik ve sosyal durumlarının yükseltilmesine yönelik çabaların yoğunlaştırılması gerekiyor. İlgili yerler devam eden savaş sırasında ve gerekirse de sonrasında kadınların ve çocukların durumlarını takip etmelidir. Acil durumlarda psikolojik hizmet sağlamak için kadınlara barınma merkezleri bünyesinde sabit noktalar kurulması gerekiyor.”