Pervin Buldan: Ülkenin kaderini HDP belirleyecek!

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP’nin seçimin belirleyeni olacağını vurgulayarak “Bu yolu gelin 14 Mayıs’ın zafer yolu yapalım!” dedi.

Ankara- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Grup Toplantısı'nda bu hafta HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuştu. Pervin Buldan, seçim ve öne çıkan gündemlere dair açıklamalarda bulundu. 

Yaklaşan seçim gündemi ile birlikte herkesin gözünün HDP’de olduğuna dikkat çeken Pervin Buldan, HDP’nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini ifade etti. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tutumuna da değinen Pervin Buldan, inkar politikasının hayata geçirildiğini dile getirdi.

‘Tam bir kumpas’

Pervin Buldan, konuşmasında  HDP’nin "kapatma davasında karar seçim sonuna ertelensin" talebinin AYM tarafından reddedilmesine değinerek, “AKP-MHP kumpas ittifakı, AYM eliyle seçim sürecine siyasi müdahalede bulunma hazırlığı içerisindedir. O yüzden kapatma davasına hazine bulmuş gibi dört elle sarılıyorlar. Bunlar o kadar kirli ki, hazine yardımının kesilmesi için Emniyet aracılığıyla bir günde bir gizli tanık icat ettiler. Gizli tanık adına gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan, tamamen komploya dayanan 100 sayfalık bir ifade kurguladılar. Bunu da ışık hızıyla AYM’ye servis ettiler. Hukukun temel ilkelerine göre hareket etmesi gereken AYM de, gizli tanığın servis edilen gerçek dışı ifadelerine dayanarak, HDP’nin Hazine yardımına bloke kararı koydu. Tam bir tezgâh, tam bir organize iş, tam bir kumpas” şeklinde konuştu.

“HDP öyle sizin sandığınız, sizin bildiğiniz gibi küçük bir lokma değildir” diyen Pervin Buldan, partilerinin bu süreçten de güçlenerek çıkacağını söyledi.  

‘Seçim kampanyalarının bir ayağı savaş’

İktidarın seçim sürecinde Rojava’ya yönelik savaş hazırlığı yaptığını dile getiren HDP Eş Genel Başkanı konuşmasına şöyle devam etti:

“Kampanyalarının diğer ayağı ise savaş politikasıdır. Mart başlarında seçim kararı kesinleştikten sonra Suriye’ye yönelik yeni bir operasyon başlatma hazırlığını yaptıkları artık sır değildir. Çünkü seçim meydanlarında halka verebilecekleri bir vaatleri yoktur, kalmamıştır. Halkın sorunlarına yönelik bir çözümleri hiç yoktur. Topluma yaşattıkları açlığın, yoksulluğun üzerini savaş siyasetiyle örtmek istiyorlar. Tüm kamuoyu ve muhalefet özellikle bu gerçeğin farkına varmalıdır. Türkiye’de kurulacak seçim sandıklarının kampanyasını Suriye üzerinden yürütmeye hazırlanan bir iktidar ve ortağı ile karşı karşıyayız.”       

‘İmralı hukukun sıfır noktasıdır!’

Tecrit politikalarının ülkenin her yerinde uygulandığını belirten Pervin Buldan, “İmralı’da Sayın Öcalan'a yönelik geliştirilen ve dalga dalga bütün ülkeye yayılan bir hukuksuzluk sistemini yarattıklarını hep birlikte görüyoruz. Mesele sadece İmralı değildir. Bütün ülkedir. Bütün ülke halklarıdır. Tüm siyaseti ve toplumunu kuşatan karanlık sistemi İmralı tecridi üzerinden yürütüyorlar. Hukuk ve anayasa Ankara’da askıdadır, askıya alınmıştır. Asıl İmralı sistemiyle devreye sokulan özel bir hukukla ve özel bir anayasayla, tecrit anayasasıyla ülkeyi yönetiyorlar. İmralı hukukun sıfır noktasıdır!” dedi.

Muhalefete seslendi

Pervin Buldan Türkiye’deki tüm siyasal muhalefetti tecride karşı tutum almaya davet ederek şunları söyledi: “Bakın geçtiğimiz hafta 7 ülkeden 35 avukat, aktivist ve siyasetçi Türkiye’ye geldi. Bunlar Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon Üyeleri idi. Diyarbakır, Ankara ve İstanbul’da onlarca kurum, aile, parti ve yapılarla görüşmeler yaptıktan sonra 28 Ocak’ta İstanbul’da bir basın açıklaması yaparak İmralı tecrit sistemine son verilmesini istediler ve talep ettiler. Dünyanın gördüğü gerçeği, Türkiye’de siyaset yürütenlerin de görmesi ve karşı bir tutum alması gerekir. ‘Devleti çürümeden kurtaracağız’ diyen siyasal muhalefete düşen sorumluluk, öncelikli olarak bu çürümenin başlangıcı olan tecrit ve savaş politikalarını görmesi, karşı tutum almasıdır. Sorunların kaynağını görmeyen bir yaklaşım, doğru çözümler üretemez. İşte seçim sürecine tam da bu tecrit ve çürüme ortamında giriyoruz ve bunun farkında olmamız gerekiyor. ”

Savaş karşıtlığı koalisyonu oluşturulmalı’

Savaş karşıtlığı koalisyonunu oluşturulmasının gerekliliğine işaret eden Pervin Buldan, “Savaş politikalarına karşı çıkmayan bir anlayış, iktidarın payandası olmaktan da kurtulamaz. Ret ve inkâr sisteminin yarıklarını alçıyla kapatarak, üzerine de boya atarak bu ülkeyi demokratik bir geleceğe kavuşturamazsınız. Özellikle bizim dışımızdaki muhalefetin bunu çok iyi görmesi ve anlaması gerekir. Suriye’den Beştepe’deki Saray’a iktidar tüneli inşa etmek isteyen bu savaş lobisinin oyunları karşısında herkes duyarlı ve uyanık olmak durumundadır” şeklinde konuştu. .

‘Seçim ve sandık güvenliği için demokratik iş birliği olmalı’

Özellikle seçimlerin ve sandıkların güvenliği için iktidarın kumpaslarına, oyunlarına karşı demokratik güç birliğinin, işbirliğinin yapılması tarihi önemde olduğunu ifade eden Pervin Buldan, “Bu seçimleri, iktidar blokunun değil, halkın, demokratik kamuoyunun ve demokrasi güçlerinin yönettiği bir zemine evriltmemiz gerekir. Ne bu ülkede, ne de komşu ülkelerin topraklarında savaş istemiyoruz. Bu iktidarın koltuk savaşına heba edilecek gençlerimiz yoktur. ‘Bu savaşa heba edilecek ekonomik kaynaklarımız yoktur’ demek herkesin ortak görevi ve sorumluluğudur. Buradan tüm demokratik kamuoyuna ve yurttaşlarımıza sesleniyorum. Her gün yeni paketlerle, vergi aflarıyla, hayal tüccarlığı ile halkın karşısına çıkan iktidarın bu ülkeye sunabileceği hiçbir çözüm yoktur, kalmamıştır. Seçimler yaklaşınca, halkın kaynaklarıyla kendilerine seçim yatırımı yaptıklarını biliyoruz. Halkın oylarını da satılık olarak gördüklerinin farkındayız. Çünkü onların zihniyetleri budur, anlayışları bu kadardır”

‘3’üncü kez aday olamazsın’

Pervin Buldan Cumhur İttifakı’nın Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanı adayı yapma telaşı içinde olduklarına dikkat çekerek bunun meşru olmadığını dile getirdi. Pervin Buldan bu konuda şunları dile getirdi: “Evet, Anayasaya göre 3’üncü kez aday olamazsın Erdoğan. 3’üncü kez aday olamazsın. Çok açık ve nettir. Adaylığı meşru değildir. Buradan tarihe not geçmek istiyoruz. Aday olduğu taktirde meşruluğu olmayan bir adayla karşı karşıya kalacağımızı Türkiye halkları görmeli ve bilmelidir ama Anayasayı takmayacakları da ortadadır. AKP Genel Başkanı, yeniden aday olabilmek için ‘kronometre 2018’de sıfırlandı’ dedi biliyorsunuz. 2018 öncesi yaptığı cumhurbaşkanlığı görevini kendisi yok saydı. Bu çok açık bir şekilde ifade edildi. Bu sayılmaz diyor. Yani kendi kendisini sıfırlıyor.”

‘İttifakımızda demokrasiden yana olan herkese yer var’

HDP’nin ülkenin kaderini belirleyeceğini dile getiren Pervin Buldan, “Buradan tüm ülke halklarına; işçilere, işsizlere, emekçilere, kadınlara, emeklilere, gençlere, sanatçılara, yazarlara, aydınlara, sendikalara, emek ve meslek örgütlerine, inanç kimliklerine bir kez daha seslenmek istiyorum: Kendi gücümüzle, kendi mücadelemizle yeniyi, emekten ve özgürlükten yana olanı, yeni bir yaşamı beraber kazanabilir, beraber inşa edebiliriz. Bu birliktelik geleceğin kesinlikle kurucu gücüdür. Geleceği biz kuracağız. Bu saydığım kesimlerle birlikte kuracağız. Bu yürüyüşü büyütmek bizim bu ülkenin halklarına karşı tarihi sorumluluğumuzdur. İşte sizleri de bu yürüyüşü büyütmeye ve geleceğimizi hep birlikte bir kez daha kazanmaya davet ediyorum. Emek ve Özgürlük İttifakı’nda demokrasiden yana olan herkese mutlaka yer vardır. Kendisini demokratik bir gelecekte ve Demokratik Cumhuriyet’te görmek isteyen herkes için ittifakımızın açtığı yol, birleşme yoludur. Bu yolu gelin 14 Mayıs’ın zafer yolu yapalım!” şeklinde konuştu.