Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı kadınlardan KJK’nin kampanyasına destek

NADA, KJK’nin, “Hegemon Erkek Saldırılarına Karşı Afgan ve Şengal Kadınlarının Yanındayız” kampanyasına destek vererek, “Ezilen kadın ve halkların her zaman yanındayız” dedi.

Haber Merkezi- Komalên Jinên Kurdistan’e (KJK-Kürdistan Kadın Toplulukları) 3 Ağustos’ta Şengal’e yönelik soykırım saldırıları ile 15 Ağustos’ta Taliban’ın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesine karşı Êzidî ve Afganistanlı kadınlar için sürdürdüğü “Hegemon Erkek Saldırılarına Karış Afgan ve Şengal Kadınlarının Yanındayız” kampanyasına destekler devam ediyor.

‘Ortak kadın mücadelesi gerekiyor’

Bugün de Ortadoğu ve Kuzey Afrika Demokratik Kadın İttifakı da (NADA), Êzidi ve Afganistan’daki kadınlar için başlatılan kampanyayı aktif desteklediklerine ilişkin açıklama yaptı. "Êzidî ve Afgan kadınlarına yönelik soykırıma hayır" denilen açıklamada, soykırım ve kadın soykırımı politikalarına karşı etkili ve kararlı ortak kadın mücadelesinin gerektiğine vurgu yapıldı. Açıklamada, “Şengal’de gerçekleşen soykırım saldırısında hayatını kaybedenleri saygıyla anıyoruz, kadın, çocuk ve kadim halkları hedef alan soykırım saldırısını ve ABD’nin Afganistan’dan çekilerek Taliban’ın yönetime el koyması ile Afganistan halkına uyguladığı politikaları kınıyoruz. Ezilen kadınlar ve halkların her zaman yanında olacağımızı bu vesile ile bir kez daha ifade ediyoruz” diye belirtildi.

‘Êzidî halkı hala soykırım tehdidi altında’

Êzidî halkına yönelik 3 Ağustos 2014 tarihinde gerçekleştirilen soykırıma ve kadın kırımına tüm dünyanın tanıklık ettiğine işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:

“Şengal halkını korumak üzere kentte bulunan güçler, saldırının yaşandığı gün kenti terk ederek Êzidî halkını yüzüstü, soykırıma karşı savunmasız bırakmışlardır. IŞİD, eşi görülmemiş bir vahşet uygulayarak, binlerce Êzidî’yi katletmiş, kadınları ve çocukları kaçırarak, köle pazarlarında satmış ve tecavüz etmiştir. Kaçırdığı kadın ve çocuklara inançlarını değiştirmek konusundan zorladılar. Yürüttükleri savaşlarda Êzidî çocukları kullandılar. Şengal'deki soykırımın üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen kaçırılan binlerce Êzidî kadın ve çocuğun akıbeti bilinmiyor. Şengal hala soykırım tehdidi altındaki Ezidi halkının kalesidir. Türk devleti neredeyse her gün tüm teknikleri ve araçlarıyla saldırılarına devam ediyor. Tüm bunlar dünyanın gözü önünde ve büyük bir sessizlikle yaşatılıyor.”

Afganistan’da da kadınlara benzer saldırı katliamlar yapıldı’

Açıklamada, Afganistan'da da ABD güçlerinin 15 Ağustos 2021'de geri çekilmesi ve iktidarın Taliban'a teslim edilmesinin ardından kadınlara yönelik benzer saldırı ve katliamların yapıldığına vurgu yapıldı. Tüm dünyanın farkında olduğuna işaret edilen açıklamada, “Taliban hareketi, özelde Afgan kadınlarına genel olarak da Afgan toplumuna karşı en gerici ve düşmanca politikalarını uyguluyor. Koyduğu yasaklarla kadınları, sosyal hayattan dışlayarak ev köleliğine mahkûm etmektedir” denildi.

‘Uluslararası güçler kadın düşmanı Taliban’a destek sunuyor’

Uluslararası güçlerin, kadın düşmanı Taliban’a yardım ve destek sunduğuna dikkat çekilen açıklamada “Kadın kırımı bir insanlık suçudur. Tüm ülkelerin ve uluslararası kurumların bunu bir soykırım olarak kabul etmesi gerekir. Kabul edilmemesi suçlularında cezasız kalmasına neden oluyor” diye kaydedildi.

‘IŞİD ve Taliban ile destek veren ülkeler yargılanmalı’

IŞİD ve Taliban’ın Êzidî ve Afganistan halkına karşı işledikleri suçlardan dolayı soruşturularak, yargılanmalarının istendiği açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:

“IŞİD ve Taliban’a doğrudan veya dolaylı olarak destek veren ülke ve taraflarında yargılanması gerekmektedir. Verilen desteğe dair çok sayıda delil bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu ve birçok ulusal parlamento Şengal'de işlenen vahşeti insanlık suçu olarak kabul etti. Ancak bunun yanında Şengal soykırımının resmen tanımasını talep ediyoruz. Binlerce Ezidi kadın ve çocuğu IŞİD'in pençesinden kurtarmak için güçlü uluslararası bir çabanın gösterilmesi gerekmektedir. Yine soykırım saldırılarından etkilenenlere tazminat ödenmesini, mayınlı bölgelerin temizlenmesini ve Şengal’de kurulan sistemin desteklenmesi gerekliliğini belirtiyoruz.