EBÎR MUHEMED

Dêrik – Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik sivilleri ve yaşam alanlarını da hedef alan saldırıları sonucu binlerce insan göç etmek zorunda bırakılıyor. Göç nedeniyle sadece Cizîr Bölgesinde 6 kamp kuruldu. Saldırılar, göç ederek kamplarda yaşamak zorunda kalanlara da zarar veriyor. Dêrik kentindeki Newroz Kampında, çoğu Serêkanîyê, Girê Spî, Efrin ve Til Temir kırsalından göç eden bin 300 aile kalıyor. Newroz Kampı'nda kalan kadınlar, son saldırıları değerlendirerek, yaşadıkları zorlukları anlattı.

‘Tek bir çadırda yaşıyoruz’

Türk devletinin saldırıları sonucu 4 yıl önce Zirgan köyünden göç etmek zorunda kalarak Newroz kampına yerleşen Sultana Abbas, "Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yüzünden evlerimizi terk etmek zorunda kaldık. Biz ve çocuklarımız acı çekti. Eskiden durumumuz iyiydi ama şimdi durumumuz çok kötü. Ben ve ailemden 9 kişi kampta yaşıyoruz, tek çadırımız var, bu çadır bana ne katabilir?” dedi.

‘Savaştan çok yorulduk’

Evlerinde ve köylerinde onurlu bir şekilde yaşadıklarını dile getiren Sultana Abbas, “Savaş ve göç korkusu yüzünden ne ben ne de çocuklarım rahat bir uyku uyuyamıyoruz ve psikolojimiz bozuldu. Güvenli bir yaşam istiyoruz. Çünkü bizler savaştan çok yorulduk. Yeter artık göç ve evsizlik. Mevcut durumun yanı sıra ekonomik zorluklar ve fiyat artışları da hayatımızı olumsuz etkiliyor” diye konuştu.

‘Binlerce insanın yerinden edilmesiyle yetinmediler’

Türk devletinin 2019 yılında işgal ettiği Serêkanîyê’den ailesiyle birlikte göç etmek zorunda kalan Xanim Gur da birçok yere göç ettiklerini son olarak Newroz Kampı'na yerleştiklerini anlattı. Xanim Gur, şöyle konuştu:

"Tayyip Erdoğan'ın bizden ne istediğini bilmiyoruz? Bize karşı yapılan saldırılar insanlık dışıdır. Kampta bile sürekli savaşla karşı karşıyayız. Türk devleti bizi sürekli göçertmek ve insanları yok etmek istiyor. Binlerce insanın yerinden edilmesiyle yetinmediler, şimdi alt yapımızı hedef alıyorlar. İnsanların yaşam kaynakları yok edildi. Kışa giriyoruz, mazot olmazsa nasıl hayatta kalacağız? Yazın sıcaktan insanlar bu çadırların altında eriyor, kışın ise soğuktan donuyorlar."