Newaya Jin Kasım sayısı okuyucuları ile buluştu

Newaya Jin, “Jin dînamîka parastina şoreşê ye” manşetiyle Kasım ayında okuyucuları ile buluşuyor.

Haber Merkezi- Aylık kadın gazetesi Newaya Jin’ın yeni sayısı, “Jin dînamîka parastina şoreşê ye” manşetiyle çıktı. Yeni sayısında Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Üyesi Foza Yûsif ile yapılan röportajı manşete taşıyan Newaya Jin, “27 Kasım”, "Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” hamlesi, “femicide karşı kadın mücadelesinin belirleyiciliği”, “eko-mücadele” ve “göç” gibi birçok gündem başlığına da yer verdi. Bu sayıda ayrıca Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 26 Kasım 1996 tarihli “Zafer yılları” çağrısı da yer alıyor.

‘Saldırıların temelinde Kürt soykırımını tamamlama var’

Dünya ve bölgede 3’üncü Dünya Savaşı kapsamında yaşanan gelişmeler, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik son saldırıları ve bu saldırılara karşı Kürtlerin pozisyonuna dair Newaya Jin Kürtçe servisinin sorularını yanıtlayan PYD Eşbaşkanlık Üyesi Foza Yûsif önemli tespitlerde bulundu. Saldırıların temelinde Kürt soykırımını tamamlama ve kadın devrimini boğma hedefinin olduğunu hatırlatan Foza, “Kobanê direniş ruhu yeniden canlandırılmalı” dedi, bölgede yaşanan kriz ve savaşın tek çözümünün demokratik uluslar projesi olduğunu ekledi.

‘Rêber Öcalan'nın kadın özgürlükçü paradigması güç olmaya devam ediyor’

Ayrıca yeni sayıda İmralı tecridi ve 10 Ekim hamlesine de geniş yer verdi. 3’üncü Dünya Savaşı kapsamında Kürt ve Kurdistan’a biçilen rolü irdeleyen gazetenin yeni yazarlarından Rûşen Samsat dikkatleri İmralı mutlak tecridine çekti.   “Sistemli-planlı mutlak İmralı tecridine rağmen, Rêber Öcalan'nın kadın özgürlükçü paradigması ideolojik ve moral güç kaynağı olmaya devam ediyor” yorumunu yapan Rûşen Samsat, tecridi kırmanın diyalektik olarak kadın özgürlük mücadelesinin tarihsel sorumluluğu olduğu belirlemesine yer verdi.

10 Ekim Özgürlük Kampanyası

10 Ekim kampanyasının çağrıcılarından olan İtalyan aktivist Veronica Maio, kampanyanın kapsamı ve hedeflerine dair detayları Newaya Jin’a değerlendirdi. Abdullah Öcalan’ın özgürlükçü paradigmasının kendisini etkileyen boyutlarını da paylaşan Veronica, feminist, sosyalist ve demokratik örgütlere alternatifi inşa etmek için gücünü ortaklaştırma çağrısında bulundu.

Gelecek Demokratik Konfederalizmde

3’üncü Dünya Savaşı'nın en kanlı ve tehlikeli dönemecine girildiğinin altını çizen Havin Güneşer de gelinen aşamada uluslararası komplonun boyutları ve kapsamının daha da anlaşılır olduğunu vurguladı. Kürtlere reva görülen “öl/öldür” ikilemine karşı, Abdullah Öcalan’ın “yaşa/yaşat” alternatifini sunduğunu ifade eden Havin Güneşer, “Bölgedeki şiddet sarmalından çıkışın yol haritası demokratik konfederalizmdedir” dedi.

‘Zafer yılları’na çağrı

Gazete, Kürtlerin yeniden dirilişi anlamını taşıyan 27 Kasım’a dair de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 26 Kasım 1996 tarihli “Partileşmek en büyük güçtür” başlıklı değerlendirmesine yer verdi. Önemli tespitlerin yer aldığı değerlendirmede Abdullah Öcalan şu çağrıyı yapıyor: “Önümüzdeki günlere büyük bir aydınlık, büyük bir başarı umudu ile tüm PKK’lileri ve onun dostlarını yenilmezliğe götüren partiye sahip çıkmaya, bundan sonraki yılları mutlaka zafer yılları haline getirmeye çağırıyorum.”

İnsanlığın aydınlık yüzünün temsili

PKK’nin 45’inci yıldönümüne dair analiz yazısını ise Hêja Zerya kaleme aldı. Baştan itibaren bir kadın partisi olma özelliği taşıyan PKK’nin, PJKK’den PAJK’a uzanan kadın partileşmesini doğurması ile kadın devrimi ve kadın özgürlük paradigmasına giden yolu döşediğini hatırlatan Hêja Zerya, “PKK ve PAJK, insanlığın aydınlık yüzünü ve arayışını temsil etmekte, insanlığı özgürlük ahlakı ve kültürü etrafında buluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

Her krizden özgürlük lehine çıkış

Haskar Kırmızıgül ise Kasım sayısındaki makalesinde çağın acımasız karakterine meydan okuyacak akla, çıkışa ve cesarete dair soru işaretlerini irdelerken, Yurdusev Özsökmenler çağın büyük sorununa dönüşen göç gerçekliğine işaret ediyor, “göçün feminizasyonu” ardındaki nedenleri sıralıyor.

Gazetenin ekoloji yazarlarından Güler Yıldız, “Sermayenin dişlerini kadınlar sökecek!” başlıklı makalesinde, dünyanın 6’ncı büyük kitlesel yok oluş evresinin nedenlerine dikkat çekiyor. “Ekolojik yıkım çağındayız” tespitini yapan Güler, kadınlar rehberliğindeki eko-mücadelenin vazgeçilmezliğini anımsattı.

Mo Nic Goil ise İskoçya kırsalında gerçekleştirilen jineolojî kampında yürütülen tartışmalara dair ipuçlarını paylaşıyor Kasım sayısında.

Bakur’dan Rojhilat’a kadın gündemi

Gazetenin Kürtçe sayfalarında, HEDEP Amed Milletvekili Halide Türkoğlu ile TJA’nın başlattığı “Bi jin jiyan azadî ber bi azadiyê ve” kampanyası ve Yeşil Sol Parti’nin kongresinin sonuçlarına dair Roza Metîna’nın yaptığı röportaja yer verildi.

Gazetenin yeni yazarlarından Zîlan Vejîn “Li girtîgehên Îranê çi bi serê jinan tînin?” sorusu ile okurun yönünü İran cezaevlerine çevirirken, Şervîn Nûdem, Kuzey ve Doğu Suriye’de yürütülen jineolojî çalışmalarının kapsamını ve örgütlülüğünü anlattı.

Yeni sayıda Nobel Barış Ödüllü İranlı insan hakları savunucusu Narges Mohammadi ile İskoç kadın mücadelesi aktivisti Nora Connolly O’Brien’in biyografileri de yer aldı.