Haber Merkezi - İran hükümeti tarafından son aylarda binlerce yurttaş ayaklanmalara katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınarak tutuklandı. Cezaevleri ve sorgu merkezlerinde kadın protestocuların cinsel ve fiziki işkenceye maruz kaldığı haberleri yaygın şekilde duyulurken konuyla ilgili mektup kaleme alan insan hakları aktivisti ve yurttaş gazeteci Narges Mohammadi, cinsel saldırıların ‘hükümetin baskı araçlarından biri’ olduğunu yazdı.

‘Yaşananlar korkutucu boyutta’

Narges Mohammadi, İran hükümetine bağlı asker ve polisler tarafından uygulanan gözaltındaki cinsel saldırıların ifşa edilmemesinin kadınlara yönelik bu baskıcı yöntemin devam etmesine neden olduğuna işaret ettiği mektubunda şu ifadeleri kullandı:

“Cezaevleri ve sorgu evlerinde meydana gelen her türlü fiziksel saldırı ve cinsel saldırı devlet suçudur. Bunların açıklanmaması, kamuoyuna paylaşılmaması, ifşa edilmemesi kadınlara yönelik bu baskıcı yöntemin devam etmesine neden oluyor. Son aylarda çok sayıda kadın gözaltına alındı ve tutuklandı. Bazı kadınların hangi cezaevlerine götürüldüğü biliniyor fakat bu kadınların bir çoğu cezaevleri, sorgu merkezlerinin hücrelerinde tecrit ediliyor ve ne gibi işkenceye maruz kaldıkları şu anda bilinmiyor. Hatta bazı kadınların nereye götürüldüğü, nerelerde işkence edildiği dahi bilinmiyor. Gözaltı merkezlerinden Evin ve Karçak cezaevlerinde koğuşlara nakledilen kadınların nerelere maruz kaldığını duyuyoruz, nasıl şok edici işkencelere maruz kaldıklarını işitiyoruz ve bunlar korkutucu boyutta.”

‘Cinsel saldırılar sistematik’

Mektubunda, genç bir eylemci kadının motosikletli devriyeler tarafından gözaltına alındığını, iki polisin ortasında oturtulduğunu ve yolda çirkin cinsel saldırı ve tacize maruz bırakıldığını anlatan Narges Mohammadi, bu duruma benzer çok fazla örneğin olduğuna dikkat çekiyor. Cinsel saldırıların anlatmakla bitmediğini belirten Narges Mohammadi, “Gözaltına alınan bir kadın, Karçak Cezaevi sorgu hücresinde, sorgu memurları tarafından cinsel organına işkence edildiğini anlattı” diyerek bu suçların münferit olmadığını ve İran hükümetinin kadınlara yönelik sistematik olarak işlediğini aktardı.

Narges Mohammadi, “İslam Cumhuriyeti’nin ve hükümetin suçlarıdır bunlar ve ifşa edilmemesi kadınlara yönelik bu baskıcı yöntemlerin devam etmesine neden oluyor” diyerek bu konuda duyarlılığın oluşması gerektiğini hatırlattı ve mektubunu sonlandırdı.