Haber Merkezi- Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi ve gazeteci- yazar Nagihan Akarsel, katledilişinin birinci yılında kadınlar tarafından mezarı başında anıldı.

Aralarında Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekilleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Jineoloji Dergisi çalışanları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) temsilcisinin bulunduğu çok sayıda kadın Nagihan Akarsel’in Konya’nın Gölyazı Köyü’nde bulunan mezarında buluştu.

Mezarlığı ziyaret etmek isteyen kitle sabah saatlerinde jandarma tarafından Gölyazı Köyü girişinde durduruldu. Kadınların köye girişleri engellenmek istendi. Engeli aşan kadınlar köydeki aile evine gitti ve mevlide katıldı. Kadınlar buradan da kitlesel olarak “Jin, jiyan,azadi” sloganıyla mezarlığa geçti.

 ‘Paylaştığı her söz direnişini ifade ediyordu’

Mezar başındaki saygı duruşunun ardından ilk olarak konuşan Yeşil Sol Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, Nagihan Akarsel’in ardından kadınların mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti. Adalet Kaya, Nagihan Akarsel’i şu sözlerle anlattı: 

“Nagihan’ın katledilişinin 1’inci yıl dönümü nedeniyle buradayız. Sorgulayan, aydınlık aklının süzgecinden geçirdikten sonra bizimle ve bütün kadın arkadaşlarla paylaştığı her söz direnişini ifade ediyordu. Bütün bu savaş, erkek egemen dünya, şiddet politikaları karşısında sorgulayan ve aydınlık bir bakış açısı vardı. Hepimiz için çok özeldi. Her kadının hikayesinin çok kıymetli olduğuna inanıyordu. Her kadını izlerken bakışlarıyla severdi, özenle ve önemle o hikayeyi bir hafızaya dönüştürmek onun için en önemli konulardan biriydi.”

‘O aydınlık yolu yürümekten asla vazgeçmeyeceğiz’

Katliamın ardından hala asıl faillerinin yargılanmadığını ifade eden Adalet Kaya, konuşmasına şöyle devam etti:

“Kadın Kütüphaneleri çalışmaları yapmak üzere bulunduğu Sîlêmanî şehrinde çok korkunç bir şekilde katledildi ve bugün üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen biz ne azmettiricilerle ilgili ne tetikçilerle ilgili faillerin aslında kim olduğunu bilmekle beraber hiçbir şeyin yapılmamış olması ve sistem tarafından bize dayatılan bir bilinmezlikle karşı karşıya olduğumuz için üzgünüz. Ama mücadelemizden, Nagihan’ın bize açmış olduğu o aydınlık yolu yürümekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bütün dünya kadınları açısından çok büyük bir kayıp ama biz biliyoruz ki Nagihan’ın başlattığı felsefe ve hem kadın haberciliği hem kadın hikâyelerinin hafızaya dönüşerek bir kütüphaneye dönüşmesi için bu yol çok önemli bir yol ve bütün muktedilerin karşısında kadın hikayesi dünyada yeniden tarih yazacak bir başlangıcı ifade ediyor. Çok değerli bir arkadaşımızı kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz ama onun mücadelesini büyütüp erkek egemen sistem karşısında mücadelemizi 'Jin Jîyan Azadî' felsefesiyle haykıracak ve daha da büyüteceğiz.”