Nada Nashat: Şiddeti bildirenler ve tanık olanlar korunmalı

Mısır Kadın Sorunları Vakfı’ndan Nada Nashat, şiddet olaylarında tanıkların ve şiddet olayını bildirenlerin de korunamadığını tespit ettiklerini belirterek, tanıkların korunmasına yönelik bir öneri üzerinde çalıştıklarını anlattı.

ASMAA FATHI

Kahire- Mısır Kadın Sorunları Vakfı Başkanı Nada Nashat, kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik yaptıkları çalışmalar ve 2024 yılı planlamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ajansımızın sorularını yanıtlayan Nada Nashat, kadınların gerçekliğini iyileştirmek için adalet, eşitlik ve özgürlük konularına odaklandıklarını belirtti.

*Vakıf olarak 2023 yılında ne tür çalışmalar yürüttünüz? Bu yılki planlarınız arasında neler var?

Kadına yönelik şiddeti engellemeye yönelik kanun tekliflerinin yanı sıra toplumun farklı kesimlerinin en çok ilgisini çeken Kişisel Durum Kanunu da dahil olmak üzere pek çok kanun teklifi üzerinde çalışıldı. Aslında çalışmalarla dolu bir yıl oldu. 6 kurumla birlikte 2014 Anayasası'nda yer alan Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu yasa teklifi üzerinde de çalışmalara başladık ancak henüz hayata geçirilmedi.

Üreme sağlığı ve cinsel sağlıkla ilgili bazı politikalarda değişiklik yapılmasını istiyoruz. Hedef gruplarla doğrudan bir çalışma olabilir. Ayrıca, ‘Kadın, Güvenlik ve Barış’ konulu kararın ilerletilmesi de dahil olmak üzere başka projeler üzerinde de çalışıyoruz. Dijital şiddete ilişkin de çalışma yürütüyoruz. Mevzuat değişikliğindeki taleplerimizden biri de şiddet mağdurlarına doğrudan destek sağlanmasına yönelik yasa konusunda özel bir projemiz de vardı.

‘Hiçbir tarafın konumumuzu belirlemesine izin veremeyiz’

*Projeleri gerçekleştirmek için finansmana da ihtiyaç oluyor. Bu konuda yaşadığınız zorluklar var mı?

Sudan ve Gazze'deki savaş bizi kendimizle karşı karşıya getirdi. Sudan'da devam eden çatışma, sivillere nerede olursa olsun sağlanabilecek hizmet ve destekler başta olmak üzere, ele alınması ve üzerinde çalışılması gereken pek çok konuyu ortaya çıkardı. Gazze'de durum farklı. Çünkü savunmasız sivillere herhangi bir yardım yapamıyoruz. Halen acil ateşkes talep ediyoruz, Gazze'de mahsur kalanlara veya sınırda yerinden edilenlere yeterli tıbbi ve diğer yardımların sağlanmasını talep ediyoruz. Yerel ve uluslararası konferans ve etkinliklerle her zaman duruma ışık tutmaya çalışıyoruz.

Kahire'deki Alman Büyükelçiliği'nin yardımıyla hayata geçirilmesi planlanan insan kaçakçılığını önlemeye yönelik bir projenin finansmanın kesilmesinin ardından mali krizle karşı karşıya kaldık. Gazze’ye yönelik tutumumuzdan kaynaklı alınan bu karar bizi kızdırdı. Gazze'de savunmasız sivillere yapılanların durdurulması gerektiğine inanan insan haklarını ve feminist ilkeleri teşvik etmek için çalışan bir kurumuz. Olup bitenlere sessiz kalamayız. Hiçbir tarafın konumumuzu ve yönümüzü belirlemesine izin veremeyeceğimiz bir aşamaya geldik.

‘Tanıkların korunmasına yönelik bir öneri üzerinde çalışıyoruz’

*Vakıf olarak hangi yasalar üzerinde çalıştınız?

Vakıf, büyük ölçüde yasalarla ilgilenmektedir; zira Kişisel Statü Yasası'nda ve aile içi şiddete karşı ister kadın, ister çocuk isterse engelli olsun en savunmasız gruplara yönelik yasalarda değişiklik yapılması için çalışmalarımız sürüyor.

Ayrıca vakfın mağdurlar ve şiddet sonucu hayatta kalanlarla uzun süredir yürüttüğü çalışmalar sonucunda, özellikle cinsel şiddet vakalarında tanıkların ve ihbarcıların korunmasına yönelik bir öneri üzerinde çalışıyoruz. Mağdurların ihbar edilmesi durumunda korunmalarını engelleyen sorunları tespit ediyoruz. Ayrımcılık Komisyonu'nun kurulmasına ilişkin diğer kanunlarda da değişiklik yaparak ilkelerine ulaşmaya çalışıyoruz.

Mevzuat dosyasında somut sonuçların bulunmaması konusuna gelince; ilgili kurumların bunları gerçekleştirecek yasama yetkisi bulunmuyor. Ancak üzerinde çalışılan kanunlar var. Kişisel Durum Kanunu bunlardan biri. Yasanın acil gerekliliği nedeniyle 17 yıldır üzerinde çalışılıyor. Değişikliklerle ilgili diyalog her zaman açık ancak uzun sürüyor.

‘Yasaların çıkarılması için baskı yapmaya devam edeceğiz’

*Vakfın gelecek planları nelerdir?

Kişisel statü ve şiddet karşıtı bir yasanın çıkarılması için baskı yapmaya devam edeceğiz. Ayrıca bir Ayrımcılık Komisyonu kurulmasına yönelik bir yasanın yanı sıra tanıkları ve ihbarcıları korumaya yönelik bir yasa teklifinde de bulunacağız. ‘Kadın, barış ve güvenlik’ ile ilgili 1325 Sayılı karar için ulusal gündem oluşturmaya devam edeceğiz.

Ayrıca iklim değişikliğinin kadınlar üzerindeki etkisini tespit ederek bu değişimden en çok etkilenecek 6 ana şehri belirlemek için de çalışacağız. Ekonomik ve sosyal hakları teşvik etmek, feminist hareketi desteklemek ve başta kadın sünneti, tecavüz, insan kaçakçılığı, aile içi şiddet gibi her türlü şiddetin önlenmesi için mücadele edeceğiz.