NADA’dan 25 Kasım mesajı: Savaş suçu işleyenler yargılanmalı

NADA, 25 Kasım dolayısıyla yaptığı açıklamada İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve kadınların katledilmesine dikkat çekerek savaş suçlularının yargılanmasını istedi.

Haber Merkezi- Orta Doğu ve Kuzey Afrika Demokratik Kadın İttifakı (NADA) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısı ile yaptığı açıklamasında İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarına dikkat çekti.

Açıklamada Gazze’de binlerce insanın tüm dünyanın gözleri önünde katledildiği belirtilerek İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin yaşam hakkının korunmasını içeren 6’ncı maddesinin hatırlatıldı ve Gazze’deki katliamın tarihte eşi benzeri olmadığı ifade edildi. Açıklamada İsrail’in kampları beyaz fosfor gibi yasaklanmış silahlarla bombaladığının ve halkı açık bir şekilde imha ettiğinin televizyon ekranlarına yansıdığı belirtilerek hastanelerin, yerleşim yerlerinin ve sivillerin hedef alındığı da hatırlatıldı.

 ‘Harekete geçmemek herkes için bir utançtır’

Kadın ve çocukların ağır bedel ödediğine değinilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

 “Trajik durumlar yaşadılar, güvenli olmayan koşullarda kürtaj yaptırmak zorunda kaldılar. Erken doğumlar yaşandı. Bunun gibi daha birçok gündeme gelmeyen, konuşulmayan trajediler yaşandı. Suriye’de radikal örgütler tarafından yok edildiler. Afganistan’da kötü muameleye maruz kaldılar. Afrin, Tel Abyad, Gazze, Batı Şeria ve Sudan’da yerlerinden edildiler. Libya’da öldürüldüler. Batılı feministlerin Rusya-Ukrayna savaşı sırasında, Ukraynalı kadınları desteklemek için ayağa kalkmalarının aksine bölge ülkeleri ve dünya onlar için ayağa kalkmadı… Gün boyu kameraların önünde Gazzelilerin katledilmesine tanıklık etmek ve harekete geçmemek herkes için bir utançtır. NADA Feminist İttifakı olarak Gazzelileri ayırım gözetmeksizin hedef alan bu suçları kınıyoruz.”

 Uluslararası topluma çağrı

Açıklamada Gazze halkıyla dayanışma yapılması gerektiği, uluslararası toplumun müdahale ederek insanların katledilmesine ve yerinden edilmesine karşı çıkması gerektiği çağrısı yapıldı. Arap ülkelerinin durumuna da değinilen açıklamada, “Gazze'deki halkımızın Arap petrolüyle bombalandığını, bunun bölgenin başına gelebilecek en büyük ayıp olduğunu hatırlıyoruz. Uluslararası hukuk ve Cenevre Sözleşmesi ihlal ediliyor. Uluslararası toplum ve insan hakları örgütleri de buna sessiz kalıyor” ifadeleri yer aldı.

 ‘Hesap sorulmalı’

 Yaşanan katliamlardan Birleşmiş Milletler (BM) ve BM Güvenlik Konseyi’nin sorumlu olduğuna işaret edilen açıklamada şu talepler sıralandı:

 “*Gazze, Suriye, Yemen, Libya, Sudan ve diğer yerlerde kadınlara karşı suç işlediği kanıtlanmış herkesin takibi,

 * Dünyanın gözü önünde soykırım suçlarını açıkça işleyen siyonist oluşumun yargılanması,

 * İhlal, gasp ve tacizin başörtüsüne müdahaleye kadar vardığı Gazze ve Batı Şeria’da kadınların mahremiyetlerini ihlal edenlerden hesap sorulması.

 *Özellikle ihlaller cinsel tacize ve gaspçı işgalcinin başörtüsünü barbarca kaldırmasına kadar ulaştığından, Gazze ve Batı Şeria'da kadınların fiziksel mahremiyetini ihlal edenlerden hesap sormak.”