Haber Merkezi- Ortadoğu ve Kuzey Afrika Demokratik Kadın İttifakı (NADA) İran devletinin Kürt kadınlar Pexşan Ezîzî ve Şeriye Muhammadi’ye verdi idam cezalarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada İran otoritelerinin diktatörlüğe, baskıya, öldürmeye ve işkenceye karşı çıkan özgür seslere yönelik ihlalleri ve ihlallerinin devam ettiği belirtilerek Kürt kadın Jîna Emînî’nin katledilmesinden bu yana Tahran yönetiminin kadınları sindirmek, susturmak, kamusal ve siyasi hayattan uzaklaştırmak için sürekli baskı yaptığı ifade edildi.

‘İran, muhalefetsiz tek ses ilkesiyle yaşıyor’

Açıklamada “Onlarca yıldır İran, muhalefetsiz tek ses ilkesiyle yaşıyor ve 70’li yıllardan bu yana kadınlara ve dinin devletten ayrılmasını ve kadınlara güvenlik otoritelerinin gözlerinden ve baskısından uzakta güvenli bir şekilde giyinme, hareket etme ve yaşama özgürlüğü verilmesini isteyen çeşitli ilerici seslere kötü muamele etmeyi bırakmadı” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Son hükümet seçimleri ve reformcuların İran'da cumhurbaşkanlığını devralmasından sonra, İran'da tutuklulara karşı hala ölüm cezaları verildiğini ve/veya uygulandığını belirtmekte fayda var. Son zamanlarda, bu kararlar dizisinin devamı niteliğinde, İranlı yetkililer Şerife Muhammedi ve Pexşan Ezîzî hakkında ölüm cezası açıkladılar ve bu durum bölgesel ve uluslararası feminist tartışmalara yol açtı. Bu karar, istismara uğramalarının ve ailelerini görme ve insan haklarını ve kadınları koruyan uluslararası yasalar ve anlaşmalara uygun olarak adil yargılanma haklarından mahrum bırakılmalarının ardından geldi.”

NADA’nın talepleri

Açıklamada iki kadının da serbest bırakılmasını istendi ve siyasi kadın tutsakların haklarının korunmasını talep edildi. NADA açıklamasında aynı zamanda şu talepleri dile getirdi:

 “*İttifak, İran'da kadınların siyasi görüşleri ve pozisyonları nedeniyle istismar edilmeye devam edilmesi tehlikesi konusunda uyarıyor.

 * NADA, iki aktivistin idamının, özellikle tutukluların çoğunun açlık ve işkence arasında zor bir gerçeklikte yaşadığı ve dünyadaki feminist topluluğun İran'da kadınların yaşadıklarına ilişkin sessizliği karşısında felaketlerle karşı karşıya kalan rehineler oldukları için kadınlara kırbaçlama, dayak ve tacizle muamele etmeye devam eden İran'da daha fazla idam cehenneminin kapısını açacağını hatırlatıyor.

 * İttifak, feminist dernekleri, örgütleri ve figürleri, İranlı aktivistlerin iki siyasi tutukluya verilen idam cezasını durdurmak amacıyla başlattığı ‘İdama hayır, özgür yaşama evet!’ kampanyasına acilen dayanışma göstermeye ve tüm İranlı tutuklulara destek göstermeye çağırıyor, böylece kadınlardan nefret eden ve onlara saldıran kadın düşmanı ve baskıcı bir rejim karşısında yalnız olduklarını hissetmesinler.

 * İttifak, İranlı kadınların zor bir gerçeklikte ve baskıcı güvenlik otoritesi altında verdikleri mücadelenin onlar için tarihe kaydedileceğini ve onur ve özgürlükle yaşama mücadelesinin önemine inanan yoldaşlarının onları unutmayacağını vurgulamaktadır.

* İttifak, Tahran'daki otoritelerin baskısına rağmen kimlik ve özgürlük mücadelesinin devam edeceğini teyit etmekte ve otoriter otoritenin hançerine karşı altın boğazlardan bu eşsiz mücadelelere koşulsuz destek ifade etmektedir.

* NADA, genel olarak tüm siyasi tutuklulara ve özellikle Şerife Muhammedi ve Pexşan Ezîzî siyasi tutuklularına yönelik haksız cezaları kınamakta ve hiçbir bölgede kadınlara yönelik baskı ve istismar konusunda sessiz kalmayacağını vurgulamaktadır.”