HESNA MIHEMED

Şehba- Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Temmuz Devrimi’yle birlikte Demokratik Ulus Sistemi hayata geçirilirken, halklar özgür bir yaşama kavuştu. Kadınların ve bölgesel yapıların elde ettiği kazanımlar karşısında ulus-devlet güçleri, Kürtleri birbirine kırdırtmaya çalışarak, devrimi yok etmek için her yolu deniyor.

Suriye Kürt Ulusal Konseyi'ni (ENKS) kendisine gard olarak kullanan Türk devleti, Özerk Yönetim Sistemi’ni yok etmeye yönelik birçok girişimde bulunuluyor. ENKS, son olarak Türk devleti ve ona bağlı paramiliter çetelerin işgal ettiği Efrin'de, Türk devletinin iş birliğiyle halka karşı özel savaş politikaları yürütüyor. Efrin'de bir siyasi Kürt partisi olarak kendini kanıtlayan ENKS, ancak o bölgedeki Kürtlere karşı ihanet hattı yürüterek yapılan eylem ve ihlallere karşı sessiz kalıyor. Efrin-Şehba Demokratik Özerk Yönetim Halk Meclisi Eşbaşkanı Mûşîra Mele Reşîd, ENKS'nin Türk devletiyle yürüttüğü iş birliği hakkında değerlendirmelerde bulundu.

‘Rojava Devrimi ‘Jin jiyan azadi’ sloganı ile yapıldı’

Kuzey ve Doğu Suriye’de gerçekleşen 19 Temmuz Kadın Devrimi’ne dikkat çeken Mûşîra Mele Reşîd, “Rojava Kürdistan’daki devrim ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla yapılan bir devrimdir. Bu devrim barışçıl bir devrimdir. Rojava Kürdistan’da devrim başladığından bu yana Demokratik Özerk Yönetim Sistemi de hayata geçirilmiştir. Bu sistemle halk kendi kendisini yönetmiştir. Demokratik Ulus Projemize yönelik zaman zaman saldırılar gerçekleştirilirken, bazı Kürt partileri de bize karşı kullanılmıştır. Bunlardan biri de ENKS’dir. ENKS bugüne kadar işgalcilerin tuzağına düşmüştür. Efrin, Türk devleti tarafından işgal edilmeden önce ENKS, bölgeyi her zaman düşman saldırılarından koruyan Demokratik Özerklik Sistemi’ne karşı halk arasında çatışma yaratmak istiyordu. Onların arzusu Demokratik Ulus Projesi’ni yok etmekti” diye belirtti.

‘Tarih hain Kürtlerden hesap soracaktır’

Mûşîra Mele Reşîd, Türk devletinin ENKS’yi Kürtlere karşı kullandığını anlatarak şu sözlere vurgu yaptı: "Türk devletinin işgali farklı yöntemlerle Kürtleri birbirine düşürmeye çalıştı. Efrin savaşında Kürtlere karşı peşmergeleri kullanmak istediler ve bununla Türk devletinin işgaline ve Efrin topraklarına geçişine destek verdiler, ayrıca kendi yerellerini de kurup oraya yerleştiler. Kürt siyasi partisi olarak Türk devletinin çıkarları için çalışıyor, Kürt halkını korumak için de oraya yerleşmiş olması gerekiyor ama ne yazık ki Kürt topraklarının tahrip edilmesi ve eylemleri karşısında ayakta kalıyor. Tarih hain Kürtlerden hesap soracaktır."

‘Demografik yapı değiştirilmek isteniyor’

ENKS'nin Efrin'de kendisini geçici hükümet olarak tanımladığını kaydeden Mûşîra Mele Reşîd, "ENKS'nin Efrin'de geçici hükümet olarak kendini kurması ve meclislerini açması Türk devletinin işgalini göstermektedir. Düşman, her türlü savaşa karşı varlığını sürdüren, soykırıma direnen Özerk Yönetim Sistemi’ni yok etmek istiyor. Özerk Yönetim Şehba’ya göç eden Efrin halkının bölgelerine dönmeleri için o toprakların güvenli hale getirilmesi gerektiğini belirtiyor. Çünkü Efrin’e dönenlerin işkencelere maruz kaldıklarına şahit olduk. Aynı zamanda Efrin’de yeni yerleşim birimlerinin inşası da orada bir demografik yapının değiştirilmek istendiğini gösteriyor” şeklinde konuştu.

İhanete son verme çağrısı

Mûşîra Mele Reşîd, son olarak Kürt halkını düşmanın politikasından etkilenmemeye, ENKS'ye ise ihanetine son vermeye çağırarak şunları söyledi: "Tüm Kürtlere çağrımız; Türk devletinin işgal politikasından etkilenmeyin. Efrîn, çetelerden temizleninceye kadar topraklarınıza dönmeyin. Aynı zamanda ENKS'ye çağrımız; Türk devletinin politikasının etkisinden çıkıp, Kürtlüğüne sahip çıkmasıdır. Türk devleti bunu Kürtlere karşı kullanmaya çalışıyor, Kürtleri birbirine karşı kullanıp yok etmeye çalışıyor. Kürtlere yapılan ihanetin tarihte tekerrür etmesine izin vermeyelim ve düşmanın Kürtleri yok etme hayallerinin gerçekleşmesine izin vermeyelim."