Haber Merkezi- Türk devleti, IŞİD'in yenilgiye uğratılmasının ardından Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine sistematik saldırılar düzenliyor ve bu saldırılarda özellikle kadın devriminin öncülerini hedef alıyor. Kadın özgürlüğü ve devrimine büyük emek veren Yusra Derwêş ve Lîman Şiwêş dün Türk devletinin Qamişlo-Tirbê Spî yolu üzerinde bir otomobile düzenlediği Silahlı İnsansız Hava Aracı(SİHA) saldırısında hayatlarını kaybettiler. Arkalarında bir mücadele mirası bırakan Yusra Derwêş ve Lîman Şiwêş, daha önce ajansımıza verdiği röportajlarda Rojava Kadın Devrimi’ne yönelik saldırılara dikkat çekerek "Toplumumuzu katliamlarla korkutamazlar" demişlerdi.

Mücadeleyle örülmüş bir yaşam

3 Kasım 1968’de Kuzey ve Doğu Suriye’nin Amûdê kentinde dünyaya gelen Lîman Şiwêş, 6 yıllık eğitimin ardından yönünü özgürlük mücadelesine verdi. 1989 yılında kadın ve Kürt halkının özgürlük mücadelesine katılan Lîman Şiwêş, Kuzey ve Doğu Suriye'de Kadın Devrimi'nin ön saflarında yer alıyordu.

Kürtler üzerindeki katliamlara dikkat çekmişti

Ajansımıza daha önce verdiği bir röportajda Baas rejiminin 12 Mart 1988'deki Halepçe Katliamı’na dikkat çeken Lîman Şiwêş, Kürt halkı ve Kürdistan'a yönelik katliam politikalarının dünden bugüne devam ettiğini belirtti. Uluslararası güçlerin Halepçe'deki soykırımı kabul etmediğini kaydeden Lîman Şiwêş, "Bugün Başurê Kurdistan topraklarında Halepçe katliamının etkileri yaşanıyor. Ayrıca, bugüne kadar yetkililer Kürdistan'ın tüm parçalarında Kürt halkına saldırmaya devam ediyor, bunun sonucunda Kürtler katlediliyor yada yerinden ediliyor. Rojava Kürdistan'da da beyaz fosforlu kimyasal silahlar kullanılmış, tüm belgelere rağmen Türk devleti yargılanmamış ve uluslararası devletler bir kez daha çıkarlarına göre hareket etmiştir” diye konuşmuştu. 

Demokratik ulusun büyük mücadelesi ve emekçisiydi

Röportajında katliamlar ve inkar karşında halkların kendilerini demokratik ulus sistemiyle koruyabileceğini vurgulayan Lîman Şiwêş Kuzey ve Doğu Suriye’de Demokratik Ulus projesinin yaşamsallaşmasına büyük mücadelecisi ve emekçisi oldu.

 Lîman Şiwêş bu konuda şunları belirtmişti: "Baas rejimi tek millet, tek devlet ve tek din anlayışıyla topluma saldırdı. Bütün devletlerin temeli bu zihniyettir. Bizler de bu yüzden katliam ve saldırılara karşı Demokratik Ulus sistemi ile kendimizi yeniden örgütlüyor ve kendi savunma sistemimizi oluşturuyoruz. Hiçbir işgalci güç toplumumuzu kolayca katliamlarla korkutamaz. Çünkü biz kendi gücümüzle kendimizi koruyoruz. "

Kadın devrimi tecrübelerini başka kadınlara da taşıdı

Lîman Şiwêş Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın mücadelesi ve devrimiyle oluşan birikimin tüm Kürt ve bölge kadınlarına taşınmasında ve onların tehlikeler karşında uyarılmasında da rol oynadı. Bu konuda birçok çalıştay ve programa katıldı.

Lîman Şiwêş, Kongra Star adına Federal Kürdistan’da düzenlenen “IŞİD ile mücadele ve IŞİD’li tutukluların durumu” çalıştayında IŞİD’in bölgedeki tehlikesine dikkat çekerek, “Uluslararası devletler ve koalisyon güçleri bu tehdidi yargılayarak çözebilmelidir. Suçları hakkında karar verilmelidir. Bir diğer konu IŞİD’li kadınlar. Kampta yaklaşık 70 bin DAİŞ'li kadın ve çocukları bulunuyor. Bu nedenle bunlara bir çözüm bulunması gerekir. Rojava Kürdistan'daki ve Şengal’de işledikleri suçlan nedeniyle IŞİD yargılanmalıdır” şeklinde konuşmuştu.

Yusra  Derwêş Kürtçeye ve eğitime de büyük emek verdi

Yusra Derwêş ise 1972 yılında Qamişlo Kantonu’nun Amudê kentinde dünyaya geldi. 2001 yılında Fransızca dil üniversitesinden mezun oldu. 19 Temmuz 2012'de Kuzey ve Doğu Suriye'de gerçekleştirilen kadın devriminin ardından Yusra Derwêş, Baas sistemindeki eğitimini bırakarak devrim çalışmalarına yöneldi ve önderlik etti. Önce Kürtçe öğretmeni olan Yusra Derwêş, daha sonra Amûdê’de Betûl Hazırlık Okulu'nun müdürü ve ardından Amûdê’de Okul Yönetim Kurumları'nın kurucuları arasında yer aldı. Yusra Derwêş, daha sonra Amûdê’de Eğitim Merkezi'nin Eşbaşkanı olarak seçildi ve 1 Kasım 2022'de Qamişlo Kanton Meclisi Eşbaşkanlığı görevini aldı.

Mücadele iradesini ortaya koydu

12 Mart 2004 Qamişlo katliamı ile ilgili ajansımıza konuşan Yusra Derwêş, Kürt halkına yönelik saldırılara dikkat çekerek, "Kürdistan'ın her parçasında Kürtlere yönelik saldırılar var. Güney Kürdistan'daki Halepçe Katliamı, Doğu Kürdistan'da infaz politikası, Kuzey Kürdistan'da saldırı ve katliamların yanı sıra Rojava Kürdistan'daki 12 Mart olayı gibi katliamlardır. 12 Mart ayaklanması ruhuyla faşizme karşı her zaman mücadele edeceğiz. Çağrımız her alanda ırkçı tavırlara karşı mücadele etmektir ve Kürt halkı olarak saldırılara ve katliamlara karşı dayanışmamızı oluşturmalıyız çünkü zaman milliyetçilik zamanı değil, demokratik ulus zamanıdır” diye belirtmişti.