MKG: Ayfer’in ardında bıraktığı hakikat izlerine tanığız

MKG, gazeteci Ayfer Serçe’yi katledilişinin 19’uncu yılında “Ayfer’in yokluğuna değil, ardında bıraktığı hakikat izlerine tanığız” açıklamasıyla andı.

Haber Merkezi- Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), gazeteci Ayfer Serçe’yi (Şilan Aras) katledilişinin 19’uncu yılında yayımladığı yazılı açıklamayla andı.

Açıklamada, “Bugün, kalemini halkların hakikati için cesaretle kullanan gazeteci Ayfer Serçe’yi (Şilan Aras), yitirişimizin yıl dönümünde bir kez daha sevgi, özlem ve saygıyla anıyoruz” denilen açıklamada, 1974 yılında Riha’nın Wêranşar (Viranşehir) ilçesinde doğan Ayfer Serçe’nin, medya yolculuğuna Karacadağ Radyosu’nda başladığı hatırlatıldı. Açıklamada, “Genç yaşta başladığı bu yolculuk, onu sadece bir sunucu değil; halkın sesi, kadının direnişi ve özgür basının cesur bir neferi haline getirdi” denildi.

‘Ayfer’in ardında bıraktığı hakikat izlerine tanığız’

Ayfer Serçe’nin kadın mücadelesine bağlılığını yalnızca kalemiyle değil, sahada da gösterdiğine dikkat çekilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi: “Rojhilat’ın Urmiye ve Mahabad kentlerinde artan kadın intiharlarını araştırmak için hayatını tehlikeye atarak bölgeye gitti. Bu çalışmasının sonunda, 19–23 Temmuz 2006 tarihleri arasında Türkiye-İran sınırında Kelareş bölgesinde İran ordusunun kurduğu pusuda katledildi. Ne yazık ki Ayfer’in cenazesi ailesine teslim edilmedi. Cenazesi İran’da alıkonuldu, sorumlular ise hesap vermek bir yana, ölümüne dair herhangi bir açıklama dahi yapmadı. Ancak bizler biliyoruz: Ayfer’in yokluğuna değil, ardında bıraktığı hakikat izlerine tanığız.

Ayfer sesini kısmadan konuşmanın ne kadar onurlu bir direniş olduğunu öğretti

Ayfer Serçe’nin kalemi, bugün sayısız kadın gazetecinin ellerinde yeniden yazıyor. O, yalnızca bir gazeteci değil; kadın direnişinin, hakikat arayışının ve halklara olan sevdanın sembolüydü. Ayfer’in yaşamı, bizlere yalnızca mücadeleyi değil; doğruyu savunmanın, sesini kısmadan konuşmanın ne kadar onurlu bir direniş olduğunu da öğretti.

Bugün, Ayfer’in bıraktığı mirasa sahip çıkmak; sansüre, baskıya ve kadın gazetecilere yönelik tüm saldırılara karşı daha güçlü bir mücadeleyi örmekle mümkündür. Ayfer Serçe, gazeteciliğiyle, cesaretiyle, kadın olmanın onuruyla bizlere bir yol açtı. O yolu yürümeye devam edeceğiz.”