Mizgin Xelil: Efrin ve diğer işgal altındaki toprakların kurtuluşu için mücadele edeceğiz

İşgal altındaki topraklarda kadınlara yönelik ihlallerin binlerce kez belgelenerek kamuoyuyla paylaşıldığını ancak sessizliğin sürdüğünü belirten Mizgîn Xelîl, “İşgal altındaki toprakların kurtuluşu için mücadele edeceğiz” dedi.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – Fırat Kantonu Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Mizgin Xelil, Türk devleti ve çetelerin Efrin işgalini, işgale karşı verilen 58 günlük çağın direnişini ve işgal altındaki topraklarda kadınlara yönelik işlenen suçları anlattı.

‘Komplo karşısında Efrin halkı büyük direniş sergiledi’

Türk devletinin savaş suçları karşısında yaşanan sessizliği eleştiren Mizgin Xelil, "2018 yılında Efrin bölgesinde Türk devleti ve ortaklarının sebep olduğu büyük bir savaş yaşandı. Rusya güçleri sözde Efrin’de garantör bir güçtü. Ancak anlaşmalar sonucunda Rusya'nın Efrin'i Türk devletine teslim ettiğini gördük. Bu komplo karşısında Efrin halkı büyük bir direniş sergiledi. Efrin halkı, 58 gün boyunca Türk devletinin 72 savaş uçağının bombardımanına karşı direndi. Bu direniş bugün de devam ediyor. Görüldüğü üzere Efrin halkı, Şehba'daki direniş kamplarında çok zor şartlara rağmen direniyorlar” diye belirtti. 

‘Efrin’e çete aileleri yerleştirildi’

İşgal altındaki Efrin'de yaşanan insanlık suçlarına dikkat çeken Mizgîn Xelîl, "Türk devleti, Efrin'in işgaline DAİŞ, Özgür Ordu, Cephet El-Nusra gibi tüm çete gruplarını da dahil etti. İşgal altındaki bölgelerin artık terörün merkezi olarak tanımlandığını ortaya çıkardı. Öte yandan Efrin'e gerçek sahiplerinin yerine çete ailelerinin yerleştirildiğini görüyoruz. Bu da yetmezmiş gibi Türk devleti, Efrin’in ‘güvenli bölge’ olduğu iddiasıyla farklı göçmenlere de Efrin’e gitmeleri yönünde çağrılar yapıyor” dedi.

‘Efrin büyük tehlike altında’

 Türk devletinin eylemlerinin savaş suçu kapsamına girdiğini vurgulayan Mizgîn Xelîl, “Uluslararası anlaşma ve sözleşmelere göre bu suçların yakından takip edilmesi ve buna göre adım atılması gerekmektedir. Öte yandan topraklarından göç etmeyi reddeden Efrin halkının ne gibi ihlallerle karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Bu nedenle Efrin büyük tehlike altında ve bir an önce çözüm bulunması gerekiyor" şeklinde konuştu.

‘Kadınlar kaçırılıyor, işkence görüyor, katlediliyor’

İşgalin sadece bir toprağın işgali olarak dar bir anlamda düşünülmemesi gerektiğini vurgulayan Mizgîn Xelîl, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İşgal aynı zamanda varlığın, düşüncelerin, ruhun, kimliğin de işgalidir. Dolayısıyla Türk devleti Efrin, Serêkanîyê, Girê Spî gibi işgalleriyle birlikte oradaki halkların kaderini, geleceğini ve yaşamını da işgal etmiştir. Bu durum pek çok baskıyı da beraberinde getiriyor. Özellikle tarih boyunca ne yazık ki kadınlar ve çocuklar her zaman savaş mağduru olmuşlardır. Bu işgal meselesi için de geçerli, işgalin gölgesinde yaşayan kadınların kendilerine ait bir hayatları ve gelecekleri yok. Bu gerçek Türk devletinin işgal ettiği bölgelerde açıkça görülmektedir. Özellikle bir süre önce Türk devleti kadınları idam etmeye karar verdi. Ayrıca kadınlar ve kız çocukları kaçırılıyor, işkence görüyor, katlediliyor ve tecavüze uğruyor. Kadınlar boş bahanelerle cezalandırılıyor, çeteler kadınları zorla evlendiriyor, ailesini tehdit ediyor."

‘Kadın devrimini bitirmeye dönük plandır’

Kadınlara yönelik işlenen suçlarla ahlak, din, kurallar, uluslararası anlaşmalar ve sözleşmelerin hiçe sayıldığını vurgulayan Mizgîn Xelil, “İşgal altındaki topraklarda kadınlara yönelik ihlaller binlerce kez belgelendi ve kamuoyu ile paylaşıldı. Bu ihlaller Türk devletinin kadın devrimini bitirmeye dönük planıdır. Kadınların özgürlüğünü, haklarını, kimliğini ve varlığını güvence altına almak için devrimimiz var. Ama işgal altındaki topraklarda kadınları köleleştirmeye, kadınları haklarından ve kimliklerinden soyutlamaya çalışıyorlar. Bu nedenle Türk devleti ve çetelerinin işgal altındaki topraklarda kadınları katledip yok ettiğini, onları kişisel arzularını gerçekleştirme aracı haline getirdiğini teyit edebiliriz” dedi.

Bu planlara karşı sessiz kalmayacaklarını söyleyen Mizgîn Xelîl, “Özgürlük, eşitlik ve onur mücadelemizi sürdürecek ve bu şekilde işgal altındaki toprakların kurtuluşu için mücadele edeceğiz. Kadınlar olarak bu kadınların intikamını alacağız ve başarıya giden yolda öncülük edeceğiz" diye konuştu.