Mısırlı kadınlar: Yasalar yetmez toplumda farkındalık oluşturulmalı

Mısır’da kadına yönelik şiddete karşı sadece caydırıcı cezaların yetersiz olduğuna dikkat çeken kadınlar, faillerin korunduğu bir kültürde topluma yönelik farkındalık çalışmalarının yapılması gerektiğini belirtti.

ASMAA FATHI

Kahire – Mısır’da kadınlar, maruz kaldıkları şiddeti ve diğer ihlallere karşı yasal mekanizmaları işletse de bu defa da toplumsal damgalanmaya maruz kalıyor. Yargıtay ve Yüksek Anayasa Mahkemesi Avukatı Doha Omran, bu şekilde kadına yönelik her türlü şiddetin devam ettiği bir kültürde mevcut yasaların değerini yitirdiğine dikkat çekti.

‘‘Fail toplum tarafından korunuyor’

Kadınları, maruz kaldıkları ihlallere karşı açtıkları davalarda savunduklarını dile getiren Doha Omran, hakları için yargıya başvuran kadınların da toplumsal damgalanmaya maruz kaldıklarını vurguladı. Doha Omran, “Kadınlar, özellikle köyde veya yoksul mahallede yaşıyorsa bu durumlar daha fazla karşı karşıya kalabiliyor. Kadınların çoğu toplumsal damgalanma korkusuyla yaşadıkları ihlalleri gizlemek zorunda kalıyor” dedi.

Yasaların uygulanmasının kadına yönelik şiddetti önlemede caydırıcı olabildiğini dile getiren Doha Omran, ancak asıl sorunun failin toplum tarafından korunması olduğunu söyledi. O nedenle kadına yönelik suçlarda toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayan Doha Omran, “Sokakta kız çocuklarına ve kadınlara neredeyse her gün saldırılar gerçekleştiriliyor. Bu saldırıları bildirmek kadınlarda ve kız çocuklarında stresli bir süreci getirebiliyor. Özelliklede çevredeki topluluk bu davranışı uygun görmüyorsa ve yapan kişiye düşmanca davranıyorsa…”  diye konuştu.

‘Kamuoyunda farkındalık yaratıldı’

Kadınlara yönelik çalışmalar yürüten milletvekili yardımcısı İkram Mahmoud, kadınlara yönelik ihalelere ilişkin hazırlanan raporların büyük bir kısmının ciddiye alınmadığını vurguladı. Kadınların her gün sokaklarda tacize maruz kaldıklarını belirten İkram Mahmoud, caydırıcı cezaların yanı sıra farkındalık çalışmalarının önemine değindi. İkram Mahmoud, taciz ve tecavüz gibi saldırıların kadınlar üzerinde silinmeyecek etkiler yarattığına dikkat çekerek, şunları belirtti:

“Kadın sünneti (Genital sakatlama) suçu ihbar edilmediği için gizli bir şekilde uygulanmaya devam ediliyor. Kimi insanlar ihbar etmekten çekiniyor. Bu suça karşı kamuoyunda farkındalık yaratılmalı. Kadın sünnetinin kız çocukları ve kadınlara yönelik tehlikeleri anlatılmalı.”

‘Failin ceza alması engellendi’

Güvenlikleri nedeniyle tacize uğrayan kadınlar isimlerini vermeden ajansımıza konuştu. Sokakta maruz kaldığını taciz olayını anlatan bir kadın, “Sokakta yürürken tacize maruz kaldım ve o sırada gereken tepkiyi gösterdim. Karakola giderek şikayette bulundu. Taciz failini teşhir ederken, toplum failin hak ettiği cezayı almasını engelledi. Bu ben de hayal kırıklığı yarattı” dedi.

‘Sadece koruma kararı verildi’

Başka bir kadın ise daha önce yaşadığı bir taciz olayı nedeniyle tacizi bildirmenin faydasız olacağına inandığını belirterek, “Bir erkek beni rahatsız ediyordu, takip ediyordu. Onun ne yaptığını kanıtlamam gerekiyordu. Şikayette bulundum. Taciz faili hakkında soruşturma başlatıldı. Ancak verilen sadece koruma kararı oldu” diye konuştu. Diğer iki kadın ise  kadına yönelik şiddete karşı toplumda kolektif bir bilincin oluşması gerektiğini dile getirerek, “Toplum tacizi reddetmeli. Haklar korkularla, tereddütlerle, bazen de tehditlerle elde edilemez” dedi.