Mısır’dan İranlı kadınlar için uluslararası dayanışma çağrısı

İran’da kadınlara verilen hapis cezaları ve hak ihlallerine tepki gösteren Mısırlı aktivistler, “Kadın haklarına yönelik ihlallere karşı uluslararası bir eylem planı gerekiyor. İran'daki ihlallerle ilgili gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyoruz” dedi.

ASMAA FATHI

Kahire – Mısırlı kadın aktivistler, İran’da Fatima Tadrisi ve Maryam Celal Hosseini adlı aktivistlere daha önce verilen 6 yıl hapis cezası, 2 yıllığına Zencan şehrine sürgün edilmeleri ve “Hamaney’e hakaret etmek”, “Ülkenin güvenliğini bozmak ve rejim aleyhine propaganda yapmak” iddialarıyla haklarında yeni bir dava daha açılmasına tepki gösterdi.

‘Taleplerini dile getirdikleri için cezalandırılıyorlar’

Kahire Kalkınma ve Hukuk Vakfı Başkanı aynı zamanda temyiz avukatı Intisar Al-Saeed, 2 aktiviste verilen cezalara tepki göstererek, “Özellikle kendilerine yöneltilen ‘ülkenin güvenliğini bozma’, ‘Hamaney'e hakaret etme’ gibi suçlamalar geniş kapsamlı olması nedeniyle haksız ceza. Sadece mesleklerinin gerekliliklerini yapan kadınlar, insan hakları alanında taleplerini dile getirdikleri için cezalandırılıyorlar. 2 yıl verilen sürgün cezası ayrıca zalimcedir, adaletsizdir” dedi.

‘Kadınlar birçok hak ihlali ile karşı karşıya’

İran’da kadınların birçok hak ihlali ile karşı karşıya kaldığına işaret eden Intisar Al-Saeed, İran İslam Cumhuriyeti’nde bu tür kararlara özellikle son yıllarda göstericilere yönelik uygulamalarla da tanık olduklarını söyledi. İran’da Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin tüm uluslararası insan haklarının açıkça ihlali olduğunu vurgulayan Intisar Al-Saeed, İran'daki şiddet gerçeğini ortaya koyan birçok olay olduğuna dikkat çekti. İranlı yazar Azar Nafisi’nin “Tahran’da Lolita Okumak” adlı kitabına değinen Intisar Al-Saeed, “Yazar kitabıyla İran’da vatandaşların maruz kaldığı ihlalleri anlatmaktadır. Kadınlar haklarını ihlal eden bu tür gerici ve aşırıcı rejimlere karşı direnişin önemini vurguladı” şeklinde konuştu. 

‘Mısırlı kadınlar da dayatmaları reddediyor’

Mısırlı kadınların da İran İslam Cumhuriyeti’nde yaşananların benzerlerine maruz kaldığını vurgulayan Intisar Al-Saeed, “Kadınlar bu iradeyi zayıflatma çabalarına direniyor ve rejimin dayatmalarını reddediyor. Bugün durum farklı ve o plan başarısız oldu. Böyle devam ederse sonuçları belli olur ama esas olan direniştir. İran rejimi de günlük olarak, özellikle kadınların haklarına karşı her gün meydana gelen suçlarını reddediyor. Olanlar insan haklarını baltalıyor” diye kaydetti.

‘Şiddet ve hak ihlalleri reddedilmeli’

Yargıtay ve Yüksek Anayasa Hukukçusu Heba Samir de İran İslam Cumhuriyeti’nin şiddet ve hak ihlallerinin reddedilmesi gerektiğini belirterek, kadınların maruz kaldıkları ihlalleri kabul etmemesini istedi. Şiddetin uluslararası anlaşmalarda da reddedildiğine dikkat çeken Heba Samir, Mısır'daki feministler ve insan hakları aktivistlerinin de kadınlara yönelik şiddetle mücadele için birleşik bir yasa çıkarılmasını istediğini aktardı. Heba Samir, “Kadınlar toplumun temelidir ve haklarına yönelik engellemeler ihlaldir. Bir bütün olarak toplumun haklarının ihlalidir” dedi.

‘Uluslararası bir eylem gerekiyor’

İran İslam Cumhuriyeti’nin kadınlara yönelik ihlalleriyle yüzleşmek zorunda olduğunu söyleyen Heba Samir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kadın haklarına yönelik ihlallere karşı uluslararası bir eylem planı gerekiyor. İran'da meydana gelen ihlallerle ilgili gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Hakları ihlal edilen gruplar arasında bir birliktelik sağlanmalı, ihlaller reddedilmeli, direnme gücü oluşturulmalı. İnsanlar haklarını aramalı ve bağlı kalmalı. Adaletsizliklere karşı uluslararası feminist dayanışma, yüzleşmenin en önemli bileşenlerinden biridir.”