Mısır’da kadına yönelik şiddet ‘normalleştiriliyor’

Kadınların yaşamın birçok alanında erkek şiddetine maruz kaldığını ve çevredekilerinde sadece izlemekle yetindiğini belirten Avukat Shaima Hassan, caydırıcı cezaların çıkarılmasını ve toplumsal bilinçlenmenin yaşanması gerektiğini söyledi.

ASMAA FATHI

Kahire- Kadına yönelik şiddetin gün geçtikçe arttığı Mısır’da yapılan çalışmalar ülkede her yıl 5 milyonu aşkın kadının erkek şiddetine maruz kaldığını ve 2 milyon kadının yaralandıkları için tedavi altına alındığını ortaya koyuyor. Araştırmalarla ortaya çıkan bilanço ülkede kadınların nasıl bir tehlike içinde yaşadıkları gösteriyor. En son yayınlanan resmi rakamlara göre, karşı karşıya kaldıkları şiddet konusunda resmi makamlara başvurabilen kadınların sayısı sadece 25 bin. Bu durum Mısır’da kadınların yasalarca korunmadığı ve gerekli önlemler alınmadığının da bir göstergesi. Şiddet karşısında toplumsal bir dayanışma bekleyen kadınlar, yaşanan baskılar nedeniyle yalnız bırakılıyor.

Şiddet sadece izleniyor

Ülkedeki durumu ve bu şiddet sarmalarından çıkış yollarını Avukat ve insan hakları aktivisti Shaima Hassan ile konuştuk. Shaima Hassan, şiddete maruz kalan kadınların şiddet öncesi yaşadıklarını belgelemeyi amaçladıklarını söyledi. Sokak ortasında şiddete maruz kalan kadınların kurtarılmadığını ve etrafında bulunan insanların da sadece durumu izlediğini kaydeden Shaima Hassan, “Kadınlar şiddete maruz kaldıklarında o an etrafta bulunan insanlar gerek sözlü bir şekilde gerekse de katili uzaklaştırmak için yapabilecekleri birçok yöntem var. Kadınlar korunabilir ancak genellikle izlemekle yetiniliyor” dedi. 

‘Şiddet normalleştiriliyor’

Geçmişe kıyasla kadına yönelik şiddetin artış gösterdiğine dikkat çeken Shaima Hassan, “Geçmişte özellikle bir erkek ve bir kadın arasında bir tartışma yaşandığında insanlar hızla olay yerine koşar ve müdahale etmek amacıyla çabalardı. Ancak şimdi ise insanlar o anları telefonla çekme derdine giriyorlar. O anı fotoğraflama çabası mağdurun kurtarılmasına engel oluyor. Bu durum korkunç bir şey. Şiddeti izlemek, telefona almak, o an bir şey yapmamak duyguların donukluğu anlamına geliyor. Bu tür suçlarda toplumsal bir normalleşme yaşanıyor. Bu nedenle fail suç işledikten sonra kendisine gerekçeler üretiyor. İzleyenler ise ‘mutlaka bir hata yapmıştır’ diyerek suçu mağdura yüklemeye başlıyor” şeklinde konuştu.

Failler kadınların en yakınlarındakiler

Eğitimin önemine dikkat çeken Shaima Hassan, sessizliğin ise faile cesaret verdiğine dikkat çekti. Shaima Hassan bu konuda şunları belirtti: “Genellikle failler en yakındakiler oluyor. Eş, kardeş, baba, ağabey gibi. Bu en yakındakiler kadına şiddet uyguladığında toplumda bir ‘hak’ olarak ele alınıyor. Yakını şiddet uyguluyorsa altında bir neden aranıyor. Durum böyle olunca da müdahale edilmiyor. Kız çocuklarına yönelik taciz ve cinsel saldırı durumlarında büyük travmalar yaşanıyor. Kız çocuklarına yönelik güvenli alanlar konusunda büyük bir adaletsizlik var. Sosyal medya ve basına yansırken de o kız çocuğunun yaşayacağı travma dikkat alınmıyor. Bu nedenle mahremiyetin ihlali konusunda sınırlandırmalar getirilmeli. İlgili makamların yasal düzenlemeler yapması şart.”

‘Caydırıcı cezalar olmalı’

Yasaların kadınları korumak için düzenlenmesi ve işletilmesi gerektiğini kaydeden Shaima Hassan, “Caydırıcı cezalar düzenlenmeli. Mağdurun olayla ilgili kanıt araması konusu da dahil olmak üzere kolaylaştırılması gereken bir dizi prosedür var. Ataerkil otoriteye karşı kadın ve kız çocuklarının haklarını ve mahremiyetlerini ihlal eden genel kültürü değiştirmek için mevcut durumun değişmesi gerekiyor ve yasalara ek olarak da toplumsal farkındalık yaratılmalı” dedi.

Kadınlar her alanda şiddet görüyor

Tanık olduğu birkaç davayı da anlatan Shaima Hassan, son olarak şunları söyledi: “Bir gün mahkemedeydim ve orada bir kadının çocuklarına bakmak için nafaka ödemesi için eski eşine dava açtığını gördüm. Sonra eski eş mahkemede oradakilerin gözü önünde kadına şiddet uyguladı. Hiç kimse müdahalede bulunmadı. ‘Yazık’, ‘mahkemede yapılmaz’ gibi etrafta insanların seslerini duyuyordum. Sanki şiddet başka yerde caizmiş gibi. Kadın çocukları için nafaka talep etmişti ve bu talebi şiddetle karşılık gördü. Kadınlar sokakta, evde, mahkemelerde ve daha birçok alanda şiddete maruz kalıyor. Kadınlar bir dayanışma görmedikleri için de çoğu zaman güvenlik korkusu nedeniyle evlerine kapanabiliyor. Başka bir olay da Nasr City'de çalışan bir arkadaşım saldırıya maruz kaldı. Kemiklerinde kırıklar oluştu ve 6 ay alçıda kaldı. Ancak faili bulamadı, kimliğini ortaya çıkaramadı. Artık evinden dışarı çıkmaya korkuyor.”