ASMAA FATHI

Kahire – Mısır’a farklı ülkelerden göçle gelen kadınlar, geldikleri ülkelerin kadınların aleyhine olan gelenekleri sürdürmeleri konusunda ailelerindeki erkekler tarafından baskı görüyor. Konuya ilişkin Birlik Partisi'nde kadın sorunları ve hakları alanında çalışan Avukat Hadeer Ahmed ve Gazeteci Faten Subhi, ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

‘Göçmenler kendilerini koruyacak yasaları bilmiyor’

Son dönemlerde yaşanan savaşlar ve baskılar nedeniyle Afrika, Avrupa ve Asya ülkesinden Mısır’a göçlerin arttığına dikkat çeken Hadeer Ahmed, göçmenlerin her birinin farklı kültürleriyle ülkeye geldiklerini belirterek “Kültürlerde geniş farklılıklar var” dedi. Mısır’da çocuk yaşta erken ve zorla evlilikler, genital sakatlama (kadın sünneti) gibi kültür haline gelmiş uygulamalara karşı uzun yıllardır mücadele ettiklerine dikkat çeken Hadeer Ahmed, bu uygulamaların devam ettiği ülkelerden gelen göçmenlerle kazanımlarının tehdit altına gireceğinden endişe duyduklarını söyledi.

Göçmenlerin bu tür geleneklerini değiştirmelerine yönelik sivil toplum örgütleri tarafından daha fazla çabaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Hadeer Ahmed, şunları kaydetti: “Mısır'ın yerel fikirleriyle entegrasyon ve uyumluluk sürecinin uygulanması için, göçmenlere yönelik eğitim ve farkındalık seminerleri düzenlenmeli. Göçmenlerin önemli bir kısmı çeşitli düzeylerde ihlallere maruz kalıyor. Büyük bir çoğunluğu kendilerini ve ailelerini koruyabilecekleri yasal yolları bilmiyor. Eğitim ve seminerlerle ülkenin yasaları tanıtılmalı.”

‘Göçmen kadınlar şiddete maruz kalıyor’

Gazeteci Faten Subhi de Mısır’da farklı kültürlerde milletlerin olduğuna işaret ederek, “Çoğu kalıplaşmış olan kültürler kadınları ötekileştiriyor. Erken yaşta evlilik, kadın sünneti, sık sık doğum yapma gibi birçok sorun var. Bunların hepsi gözden geçirilmesi gereken konular” dedi. Mısır’a gelen göçmen erkeklerin, kadınlardan diğer milletleri taklit etmelerine yönelik baskılarda bulunduğunu belirten Faten Subhi, “Bazı kadınlar ise şiddete maruz kalıyor” dedi. Faten Subhi, tüm bu yaşananların yerel feminist hareketin kazanımlarını büyük ölçüde baltalayabileceğini, halihazırda başarılmış kazanımları da tehdit edebileceğini vurguladı.

‘Sünnet uygulamasına ilişkin acilen çalışma yürütülmeli’

Göçmen kadınlara yönelik sünnet uygulamasına karşı acilen bir çalışmanın yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Faten Subhi, şunları ifade etti:

“Kadınlar din adı altında baskı altına alınıyor. Çeşitli dinlerin arkasında gizlenen fikirler tartışılmalı, çürütülmeli. Birçok kadın yaşadıkları şiddetin farkında değil. Kültürel eşitsizlik sorununa yönelik öncelikle Ulusal Kadın Konseyi de dahil olmak üzere kadın sorunlarıyla ilgilenen konseyler ve sivil toplum örgütleri sorumluluk almalıdır. Göçmen kadınlara haklarının tanıtılması için eğitim ve farkındalık çalışmaları yürütülmeli.”