SİLVA AL-İBRAHİM

Haber Merkezi- Suriye’de yaşanan iç savaş ve yönetimin ele geçirilmesinin yarattığı karmaşa devam ederken, bir yandan Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgal saldırıları devam ediyor. Türk devletinin saldırıları bölgede siyasi ve insani krizi daha da derinleştiriyor. Türk devleti sivillerin bulunduğu alanları, alt yapıyı, kutsal mekanları hedef alıyor.

Türk devleti kısa bir süre önce Minbic’te yaşamını yitiren savaşçıların mezarlarına saldırı düzenledi ve tahrip etti. Savaşçıların cenazelerinin bulunduğu kabristanda yaşanan yıkım ve tahribat dijital medyada paylaşılan videolara da yansıdı.

‘Özgürlüğün bedelini kalbimizdeki acıyla ödedik’

Türk devleti ve bağlı çetelerin saldırılarına tepkiler devam ederken Minbic’te IŞİD’e karşı savaşırken 2016 yılında yaşamını yitiren Nesrin’in (Nuda) annesi Yusra Muhammed Şerif, saldırılardan korkmadıklarını belirtirken, "Yaşanan olaylardan dolayı acı duyuyoruz" diyor. Çetelere karşı savaşan tüm gençleri çocuğu gibi gördüğünü söyleyen Yusra Muhammed Şerif, “Şehitlerimiz IŞİD’in yayılmasını önleyecek en güçlü barajdı. Biz halkların kardeşliğine inandığımız için kızlarımız Minbic, Rakka ve Dêrezor  özgürleştirene kadar direndiler. Biz kurtuluşun bedelini kalplerimizdeki acıyla ödedik. Bu saldırıya herkes insani bir bakış açısıyla yaklaşmalı” şeklinde konuşuyor.

‘IŞİD’in intikamı alınıyor’

Türk devletinin mezarlara saldırarak aslında IŞİD’in yenilgisinin intikamını almak istediğini dile getiren Minbic’ten Kobanê’ye yerleşmek zorunda kalan Necme İbrahim de "Türk işgalci çeteleri Minbic'e vahşice saldırdı. Sivillere yönelik uygulamalar ve saldırılar nedeniyle halk oradan çıkmaya zorlandı. İşgal altındaki topraklarda her türlü ihlale tanık oldular” diyor. Türk devletinin saldırılarının ve paralı askerlerinin IŞİD’le pek çok açıdan benzer olduklarını vurgulayan Necme İbrahim, savaşçıların mezarlarına yönelik saldırının hiçbir haklı gerekçesinin olamayacağına dikkat çekti. Necme İbrahim, “Savaşçıların mezarlarının tahrip edilmesi, cenazelerine saldırılması gibi IŞİD’in daha önce yaptığı şeylere bugün yine tanıklık ediyoruz. Türk devleti IŞİD’in yaklaşımını tekrarlıyor” diye ifade ediyor.

‘Hangi din izin verir?’

Mezarlıkların kendileri için kutsal sayıldığını ifade eden Necma İbrahim, "Minbic'e saldırılmadan önce şehitlerin fedakarlıkları sayesinde huzur ve güven içinde yaşıyorduk. Bugün ise çeteler bu mezarları tahrip ediyor. Mezarların tahrip edilmesine hangi din izin verir? Şehitlerimiz sayesinde bu aşamaya geldik ve düşmanlara karşı galip olduk. Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye halkına karşı yaptıklarına dünya neden sessiz kalıyor? İnsan hakları örgütleri nerede? İnsanlığa ve demokrasiye sahip çıkan ülkeler nerede?" sözleriyle yaşananlara isyan ediyor.