Minbic’te göçmen kampında kadınlar yönetime katılıyor

Minbic kentinde yer alan Yeni Doğu Kampı’ndaki kadınlar komünlerde yer alarak önemli başarılar elde ediyor. Bir yandan kadınların ve halkın sorunlarını çözüme kavuşturan kadınlar, “Erk zihniyeti değiştirmekte ısrarcıyız” diyor.

SIBELIA EL-IBRAHIM

Minbic - Kuzey ve Doğu Suriye'deki  Zenûbiya Kadın Topluluğu, yaklaşık bir ay önce Minbic kentinde Yeni Doğu Kampı’nda Kadınlar Evi açılışını gerçekleştirerek, kadınların kamp ve komün yönetimlerine katarak komünal yaşamdaki  rolünü güçlendirdi. Kamp içindeki sorunları çözmeyi amaçlayan Zenûbiya Kadın Topluluğu, ayrıca kamptaki zorlu koşullara karşı kadınları desteklemeyi ve kadınların kamp içindeki rollerini komünler aracılığıyla daha aktif hale getirmeyi de hedefledi. Ajansımıza konuşan Yeni Yoğu Kampı’ndaki Kadınlar Evi'nin yöneticisi Sevsan Müslim ve kamptaki diğer kadınlar komün içindeki çalışmalarını anlattı.

‘Kadınlara rollerini ve haklarını anlattık’

Kampın 700 aileden oluştuğunun bilgisini paylayan Sevsan Müslim, ilk olarak kamptaki kadınlara yönelik ziyaretler gerçekleştirildiğini kaydetti. Kampta Kadın Evi’ni açılışından önce kadınların çeşitli alanlara girmekten çekindiğini belirten Sevsan Müslim, “Bu yüzden kadınlarla görüşmeler yaparak kamp içindeki rollerini, haklarını ve bu hakların önemini anlattık. Kadınlar zamanla bilinçlenmeye başladılar. Bizler kadınların komünlerde yer almaları yönündeki aciliyeti gördük. Bu kapsamda kadınları harekete geçirdik. Kadınlara kendilerini kanıtlamalarının, gasp edilen haklarını geri almalarının ne derecede önemli olduğunu anlattık. Ve kadınların yolculuğu bu şekilde başladı. Kadınların fikirlerini ifade etmeleri, haklarını talep etmeleri ve kadınların komünlerdeki varlığı kamptaki tüm kadınlara güç veriyor” diye belirtti.

Gasp edilen haklar için mücadele çağrısı

Komünün Özerk Yönetimin çekirdeği olduğunu kaydeden Sevsan Müslim, bu anlamıyla komün çalışmalarının Demokratik Özerk Yönetim'in bel kemiği olarak kabul edildiğine dikkat çekti. Sevsan Müslim, konuşmasının sonunda kampta yaşayan tüm kadınlara mesaj göndererek, “Gasp edilmiş haklarınız için mücadele edin. Eşitliğe ulaşmak için toplumu yönetme yeteneğinizi kanıtlayın” çağrısında bulundu.

Kadınlar sorunlarını komünlerle çözüyor

Minbic’in güneyindeki Meskene şehrinden 6 yıl önce bölgede yaşanan çatışmalar nedeniyle göç etmek zorunda kalan ve komünde gönüllü olarak çalışan kadınlardan biri olan Arifa Ahmed, göç etmeden önce evlerinin savaş uçakları tarafından bombalandığını ve yok edildiğini söyledi. Saldırılar nedeniyle Minbic’ten çıkmak zorunda kaldıklarını aktaran Arifa Ahmed, “Kampa geldiğimizde komün oluşturma konusunda bir fikrimiz yoktu. Sorun yaşadığımızda Kadın Evi’ne veya Adalet Kurulu’na giderdik. Ancak kampta komün kurulduktan ve kamp yönetiminde kadının rolü etkinleştirildikten sonra kadınlar sorun olduğunda doğrudan komüne gitmeye başladı” dedi.

‘Erk zihniyeti değiştireceğiz’

Kadınların kampta komün yönetimine katılmalarının kamptaki sorunlarını daha iyi dile getirmelerine olanak sağladığına dikkat çeken Arifa Ahmed, "Özellikle kampta kadınların yönetimdeki rolü çok güzel bir adım. Kadınların sorunlarını komünler aracılığıyla çözmesi, istediği sonucu elde etmesi güzel bir duygu. Komünler ile halk arasındaki bağın oluşması da önemli tabi. Kadınlar elbette zorluklar yaşıyorlar, komünde yer almak onlar için yeni bir şey. Biz kadınlar erk zihniyetin değişmesi konusundaki ısrarımızı sürdüreceğiz. Kadınların komündeki rolünün etkinleştirilmesi farkındalıklarının artmasına da katkıda bulunacak” şeklinde konuştu.

‘Özgüvenim arttı ve kendimi geliştirdim’

Üç kız çocuğu annesi Maryam Al-Ali ise, şu ifadelerde bulundu: "Kadınların eğitilmesi, örgütlendirilmesi ve sorunlarının çözüme kavuşması için komün yönetimine kadınların dahil edilmesi acilen gerekliydi. Çoğu durumda kadınlar bize gelip sorunlarını ve taleplerini dile getiriyorlar. Komün aracılığıyla tüm kamp halkına ulaşacağız. Komünde gönüllü olarak çalışarak halkın birçok sorununu çözdüm. Bir kadın olarak varlığımı kanıtlamam için yürüttüğüm çalışma benim için çok değerli. Artık sorunları çözüyorum, herkesi dinliyorum, insanlarla tartışıyorum. Bir kadın olarak özgüvenim arttı, iradem güçlendi ve kendimi geliştirdim. Çalışmalarda yer almam çevremdeki kadınlara da güç verdi.”

‘Komündeki çalışmalarımızla eşitliği geliştirmek istiyoruz’

Dêrazor’dan yerinden edilen 47 yaşındaki Velide el-Ali de komündeki göreviyle ilgili olarak,  “Komününe katılma fikri hizmet verme fikrinden geldi. İnsanları ihtiyaçlarını belirlemenin yanı sıra toplumu bilinçlendirmek ve geliştirmek te önemli bir konu. Daha önce kamp içinde komünler vardı ancak kadınlar bu komünlerde rol oynayamıyordu. Ancak yaklaşık bir ay önce kamp ve komün yönetimlerinde kadının rolü etkinleştirildi. İki cins arasında hiçbir fark yoktur, çünkü her ikisi de toplumu düşünecek ve yönetecek akla sahiptir. Komün içindeki çalışmalarımızla toplum içinde eşitliği tesis etmeye çalışıyoruz ve biliyoruz ki birçok zorluk var. Önümüze zorluklar çıkacak ama bu bizim kararlılığımızı ve irademizi kırmayacak” dedi.

‘Direnmeye devam edeceğiz’

Kadının özgürlüğe yürümesi gerektiğini kaydeden Velide el-Ali, “Cesaretli davranırsak, varlığımızdan güç alırsak başarıya da ulaşırız ve kararlı bir şekilde adımlarımızı atarız. Kadınlar azim ve iradeleriyle varlıklarını ispatlamalılar. Biz kadınlar mücadeleye ve direnmeye devam edeceğiz” sözleri ile konuşmasını noktaladı.