Ankara- Yeşil Sol Parti milletvekilleri Newroz Uysal ve Cengiz Çiçek, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına araştırma önergesi verdi.

‘Tecrit Kürt sorununu çözümsüz kılıyor’

Kürt sorununun her alanı etkilediğine vurgu yapılan önergede, “Bu nedenle Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’deki demokrasi, hukuk ve yoksulluk sorunları başta olmak üzere hiçbir temel sorun çözülemez” denildi. Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun diyalog ve müzakereyle çözülmesi için çaba gösterdiğine vurgu yapılan önergede şu ifadeler yer aldı:

“Kürt sorununun diyaloğa dayalı çözümünde ve Türkiye’nin demokratikleşmesini hedefleyen bir çaba içinde olmuştur. Bu çabalar Türkiye halklarının kahır ekseriyetinin desteğini de almayı başarmış olup, adına ‘Çözüm Süreci’ denilen döneme girilmiştir. Bir tarafta devlet ve hükümetin diğer tarafta ise Sayın Öcalan’ın baş müzakereci olarak bulunduğu çözüm süreci 2013 yılında başlamış ancak 2015 yılına kadar sürebilmiştir.”

Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin Kürt sorununu çözümsüz kıldığının belirtildiği önergede, “Ancak sürecin bitirilmesi ile Öcalan üzerinde kapsamlı bir tecrit uygulaması devreye sokulmuştur. Fakat İmralı’da uygulanan tecridin çözüm sürecinin bitirilmesi ile başlamadığını özellikle belirtmek gerekir. Bu insanlık dışı uygulama özellikle son 28 aydır mutlak bir tecrit şeklinde sürdürülmektedir” denildi.

‘Tecridin sürdürülmesi adına hukuk askıya alınmıştır’

Tecridin “insanlık suçu” olduğuna dikkat çekilen önergede, şunlar kaydedildi: “Bu nedenle Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit halinin sürdürülmesi adına ülkede hukuk ve ahlaki değerler askıya alınmıştır. Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı ekonomik, sosyal, siyasal problemler ve Öcalan şahsında tecrit uygulaması ülkede hukuk dışı bir yönetim rejimine yol açmıştır. Görülen odur ki iktidar İmralı’daki hukukun askıya alınma halini bir yönetim tekniği olarak tüm toplumsal alanlarda sürdürme arzusundadır. Bu yönüyle İmralı mutlak tecridi, salt hukuksuzluğun bireye dayatılması değil, topluma dönük politik, ekonomik ve hukuki boyutları olan kapsamlı bir kuşatma, toplumun barış iradesine ve barış hakkına saldırıdır.”

‘Tecrit yerinde incelenmeli, etkileri araştırılmalı’

Demokratik geleceğe dair toplumsal umudun büyümesi ve insan haklarının gelişmesi için tecride bir an önce son verilmesinin istendiği önergede, “Bu bağlamda, toplumun temel çıkarlarına ters, ulusal ve uluslararası hukuk değerlerine ve kararlarına da açıkça aykırı olan bu mutlak tecrit uygulaması kabul edilemez. Kürt sorununun çözümünü adalet, eşitlik ve özgürlük temelinde ele almak ve Türkiye’nin demokrasisinin önünün açmak elbette Meclis’in birincil görevidir. Buradan hareketle, Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin yerinde incelenmesi; siyasi, kültürel, ekonomik, hukuki boyutlarıyla araştırılması ve Türkiye’deki etkilerinin ortaya çıkarılması amacıyla TBMM çatısı altında kapsamlı bir Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz” denildi.