Lübnanlı kadınların sesi: Baltaja belgeseli
Lübnan'da farklı uyruk ve mezheplerden erkeklerle evlenen kadınların çocuklarına vatandaşlık verilmiyor. Konuya dair kadınların başlattığı kampanya kapsamında çekilen Baltaja belgeseli, kadınların sesini duyurmayı amaçlıyor.

CAROLINE BAZZÎ
Beyrut- Lübnanlı kadınlar sadece yasalar tarafından değil, ataerkil toplum tarafından da kimi zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Farklı uyruktan erkeklerle evlenen kadınlar bu baskı ve ayrımcılığı en derinden hissedenlerden. Yasal haklarından mahrum olan kadınlar, toplum tarafından da farklı bir ırk ve dinden biriyle evlendiği için dışlanıyor. Lübnan'da farklı uyruktan bir erkekle evlenen kadınların çocuklarına vatandaşlık verilmemesine dair 1925 yılında yasa uygulamaya konuldu. Hala yürürlükteki yasa yüzünden bir çok kadın ve çocuğu yasal haklarından mahrum bırakılıyor.
Yasadan kaynaklı sorun yaşayan 4 kadının yaşadıkları ayrımcılık ve tacizleri anlattıkları, “Vatandaşlığım benim ve ailemin hakkıdır” kampanyası kapsamında hazırlanan Baltaja Belgeseli kadınların sesini duyurmayı amaçlıyor.
‘Ailelerine de vatandaşlık verilmeli’
“Vatandaşlığım benim ve ailemin hakkıdır” adlı kampanyanın yöneticisi Kerima Şibo, “Baltaja” kelimesinin anlamının kötü bir davranış olduğunu belirtti. Farklı uyruktan kişilerle evli kadınların özellikle elektronik ortamda tacize uğradığını ifade eden Kerima Şibo, ırkçı bahanelerle kanun değişikliğinin engellendiğini söyledi.
Belgeselin 13 dakika olduğunu ve iki bölümden oluştuğunu ifade eden Kerima Şibo, “İlk bölümde dijital medya üzerinden yapılan saldırı, ihlaller ve tacizlerden bahsediliyor. İkinci bölümde de Lübnanlı kadınlara karşı ileri sürülen siyasi gerekçeler yer alıyor. Kadının vatandaşlık hakkından ailesinin de yararlanması gerekir. Bu hakkın siyaseten ya da sorumlular tarafından engellenmesi kabul edilir değil. Siyasetçiler bu durumu kendi çıkarlarına göre kullanıyorlar” dedi.
Kadınlar tehditlerle karşı karşıya
Dijital medya üzerinden yapılan taciz, tehdit ve saldırıların düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olmadığını dile getiren Kerima Şibo, Lübnanlı kadınların çocuklarına vatandaşlığın verilmesi gerektiğini ve bunun hukuksal bir hak olduğunu söyledi.
Kerima Şibo konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Lübnanlı kadınlar, ‘buradan gidin’ diye tehdit ediliyorlar. Belgeselde de bundan bahsettik. Bu senaryo değil, bunlar gerçek yorumlardır. Çoğu kişi dijital medya üzerinden yazdıklarının kadınlara ne kadar zarar verdiğinin farkında değil. Belgeselde konuşan kadınlar öncüdür. Kendileri kötü yorumlara yanıt verdiler. Belgeselin amacı kadınların kendilerinin saldırganlara karşı durmasıdır. Bu anlamda bu kadınlar üzerine düşeni yaptı.”
‘Kadınlara hakları verilmiyor’
Kadınlar dijital medya üzerindeki saldırılara yanıt verdiğinde saldırganın karşısında gerçek bir kişi olduğunu ve bu durumdan etkilendiğini düşünmediğini ifade eden Kerima Şibo, “Kadınlar bu tür şeylere karşı durabilir ve onlara gereken cevabı verebilirler. Kadınların çocuklarına, neden erkelerin çocuklarına verilen vatandaşlık hakkı tanınmıyor? Kadın haklarından bahsettiğimiz zaman neden ahlak, mezhep ve diğer konular gündeme geliyor? Bir erkek yabancı bir kadınla evlendiğinde buna neden demografik ve mezhepsel değişiklik yaptığı söylenmiyor? Sorun erkeklerin haklarını alması değil, sorun kadınlara haklarının verilmemesidir” dedi.
‘Kadın ve erkek arasında ayrım konuluyor’
Daha önemli sorunları olduğu bahanesiyle kadın konularının kulak ardı edildiğini ifade eden Kerima Şibo, “Lübnan, uluslararası antlaşma ve sözleşmelere imza atan ülkelerden biridir. Evrensel İnsan Haklarında cinsiyet, renk, ırk ve milliyet fark etmeksizin her yurttaşın haklarını veriyor. Ancak Lübnan yasası kadın ve erkek arasında ayrım koyuyor” diye belirtti. Lübnanlı yetkililer, iki cinsiyet arasındaki ayrımlar yetmezmiş gibi vatandaşlık şartlarında da ayrımcılık yaptığını söyleyen Kerima Şibo, yabancılarla evli olan kadınların çocuklarına vatandaşlık verilmesini destekleyen kimi siyasetçilerin olduğunu ancak belli şartları koyduklarını belirtti.
Çocuklar arasına ayrım konuluyor
Lübnanlı ailelerin, Lübnan'da yaşanan kriz nedeniyle vatandaşlık alamadıklarını ifade eden Kerima Şibo, “Kadınlar, Sağlık Bakanlığı hizmetlerinden yararlanamıyor. Ailelerinden biri hastaneye kaldırıldığında, ulusal sosyal sigorta fonuna kayıt edilmiyor. Bir yabancıyla evli Lübnanlı kadınların çocukları için üniversite harçları daha yüksek. Diğer öğrencilerden daha fazla harç veriyorlar” diye konuştu.