Lübnan’da yaşanan krizler derinleşiyor
Biz Biriz Derneği yaptığı çalışmalar ile hükümetin güney Lübnan'dan gelen insanların ihtiyaçlarını karşılamadaki başarısızlığı karşısında, projeler geliştirerek onların hayatlarına dokunmaya çalışıyor.
FADİA JUMAA
Beyrut- Güney Lübnan'ın köy ve kasabalarındaki siviller, son saldırıların yol açtığı felaket ve sıkıntılara ek olarak bir de yerinden edilme krizi yaşıyor. Bu sorunlar ile baş etmeye çalışan kadınlar Biz Biriz Derneği’ni kurdular. Biz Biriz Derneği Başkanı Suad Gharius, özellikle yerinden edilmiş insanların sığındığı bölgelerde ve çatışmalara yakın kasabalarda sivillere yardım etmek için çalışıyor.
2015 yılında bireysel girişimler başladığını belirten Suad Gharius, daha sonra kendi arkadaş çevresinin de desteğiyle zor koşullarda olan ailelere yardım etmeye başladı. Suad Gharius, dernekleşme sürecini şu sözlerle anlattı: “2020 yılında Lübnan'da bu konuda ilgili yasalara uygun olarak çalışmaya karar verdikten bir yıl sonra Biz Biriz Derneği için evrakları hazırlayarak izin ve ruhsat aldım. Bu dönemde çalışmalarım çeşitli girişimler çerçevesinde devam etti. Çünkü kötüleşen ekonomik kriz nedeniyle hükümetin halktan fazla vergi alması toplumda daha fazla ekonomik zorlukların yaşanmasına yol açtı. Birçok aile yoksulluk sınırının altına düştü.”
Şeffaflık güveni ve yardımları arttırdı
Derneğin ilk çalışma zamanlarının biraz ürkekçe geçtiğini kaydeden Suad Gharius, “Ta ki bağışçılara çalışmalarımızda ve bağışları toplama ve dağıtma şeklimizde şeffaflık ve güvenilirliği kanıtlayana kadar. Onların güvenini kazandıktan sonra, bağışların yüzdesi arttı, böylece sağlanan erzakların ve çalışmalarımızda hedeflenen ailelerin boyutu arttı. Bağışçılar bağış yaptıkları ailelerin çoğunu benimle birlikte takip ediyor ve onlarla sürekli iletişim halindeler” diye belirtti.
Kadınlar yardım listesinin başında yer aldı
Lübnan'da savaşın başlaması ve güney köylerinden göçün devam etmesiyle birlikte saha çalışması yaptıklarını aktaran Suad Gharius, “Hükümetin başarısızlığı ve yetersizliği nedeniyle insanların ihtiyaçlarını izledik. Barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçların yanı sıra, kadınlar, çocuklar, engelliler, hastalar ve yaşlılarla ilgili ihtiyaçlar da vardı. Mümkün olan en kısa sürede yardım sağlanması gerekiyordu. Bu gruplar krizlerin ve savaşların en önde gelen mağdurları arasında yer alıyorlar. Birçok sorumlulukları olduğu için kadınlar listenin başında yer alıyor. Bu nedenle ilk olarak kadınların ihtiyaçlarını desteklemeliyiz. Yerinden edilme nedeniyle kaybettikleri yardımın bir kısmını tahsis etmenin kendilerini daha rahat ve güvende hissetmelerini sağlayacağını düşünüyorum" dedi.
Özellikle yerinden edilenler yoksunluk yaşıyor
Suad Gharius, sözlerine şöyle devam etti: “Yardımlar, kadınlara yönelik kişisel hijyen malzemelerini, çocuklara yönelik bebek bezlerini, süt tozunu ve bazı temel ilaçları, yaşlılara yönelik ise hijyenik pedleri ve özel ilaçları içeriyor. Ayrıca ailelere maddi yardımda bulunmak için küçük miktarlarda para toplayabildik. Özellikle de yerinden edilenlerin birçoğu ekonomik koşullardan kaynaklı ya akrabalarının yanına gidiyor ya da ev kiralamak zorunda kalıyor. Kiralar, su ve elektrik faturaları yüksek olduğundan ve özellikle de yaygın işsizlik yaşandığı için bunları ödeyemeyeceklerinden birçok sorunla karşı karşıya kalıyorlar.”
‘Hükümetin başarısızlığını telafi edeceğiz’
“Dernek tarafından sağlanan yardımların yerinden edilmenin yarattığı büyük ihtiyaçlar ve hükümetin ve kurumlarının rolünün yokluğuyla karşılaştırıldığında basit kalıyor” diyen Suad Gharius, “Bize ulaşan vakalardan bazıları ilgili bakanlıkların müdahalesini gerektiriyor. Bu nedenle aileler yerinden edilmenin yanı sıra birçok acıyla karşı karşıya. Yerinden edildikten sonra şehirlerinde tedavi görme şansını kaybeden ve hastanelere erişimde zorluk çeken kanser ve diyaliz hastalarına yardım edebildik. Çeşitli krizlerde insanları korumaktan, desteklemekten ve onlara asgari hakları sağlamaktan kaçınmaktan ve başarısız olmaktan çekinmeyen hükümetin başarısızlığını telafi edeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı