MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed-Türkiye ve Kürdistan kentlerinde gerçekleştirilecek 31 Mart yerel seçimlerine dair siyasi partilerin çalışmaları devam ediyor. Kürdistan kentlerinde ise seçim çalışmaları Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğünün vurgulandığı, barış ve ulusal birlik taleplerinin dillendirildiği şölenlere dönüşmüş durumda. Seçim çalışmalarının yoğun kitleler ve büyük bir coşku ile yürütüldüğü Amed ve ilçelerinde bütün ivmeler Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) yana.

Seçime büyük bir moralle hazırlanan ilçelerden Licê (Lice) ve Pasur (Kulp) da halk kayyımları gönderecekleri kararlılığını dile getirirken, mücadeleyi, örgütlülüğü büyüteceklerine de vurgu yapıyorlar.

Licê halkı 31 Mart’ta kayyımı göndermeye hazırlanıyor

İki dönemdir kayyımın atandığı merkezlerden biri olan Amed’in Licê ilçesinde halk kayyımın tek icraatının üzerinde “Tek dil, tek bayrak” yazan bir saat kulesi olduğunu belirtiyor. Licê’de yapılmayan yollar ve toplanmayan çöp içerisinde yaşamaya zorlanan halk, 31 Mart’ta kayyımı göndereceklerini vurguluyor.

‘Kayyımın kökü kurusun’

Yaklaşan seçime dair görüştüğümüz kadınlardan Seniha Atalay, Lice’de DEM Parti dışında kimsenin başarı kazanamayacağına dikkat çekti. İlçenin yıllardan beri devam ettirdiği mücadelesini daha da büyüttüğünü belirten Seniha Atalay,  “31 Mart’ta bu kayyımları göndereceğiz. Kayyımları istemiyoruz artık kabul etmiyoruz. Artık son günleri son demleridir. Haysiyet ve şeref sahibi Kürtler ayağa kalksın ve bu kayyımı göndersinler. Bu insanlar bize birşey yaptı mı hayır yapmadı. Seçimi kazanmak için çalışıyoruz. Lice zaten kazanacak. Onlara tek bir oy dahi çıkarmayacağız. Kayyımın kökü kurusun artık buradan topraklarımızdan gitsin” dedi.

‘Kadına dair tek bir alan kalmadı’

 
        

Nesure Turfan ise kayyımın ilçede kadına dair tek bir alan bırakmadığının altını çizerek, ilçede sadece erkek aklının hakim kılınmak istendiğini aktardı. Nesure Turfan, “Bu kirli kayyım topraklarımızdan gitsin. Kayyım bizim değil, sistemin kendi iradesidir. Lice çöplükten geçilmiyor. Yıllardır ilçe bu pislik içerisinde kalmış durumda. Çocuklarımızı okullara gönderemiyoruz. İnsanların hepsi kayyımı şikâyet ediyor. Ne köylere ne de merkeze bir çalışma yürütmüyor. Kayyım hırsızdır. Hırsızlar belediyemize gelmiş. Biz bu hırsızları istemiyoruz. Yeter artık diyoruz. Onları göndereceğiz, ne olursa olsun bu halk o kayyımları gönderecek. Kendilerine gidiş yolu baksınlar” sözlerini kullandı.

‘Bu talanı bitirmek bizim elimizde’

Genç kadınlardan olarak 31 Mart’ta sandıkları koruyacakları mesajını veren Rozerin Tektaş ise kayyımların yeniden atanmaması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “31 Mart’ta kayyımları göndereceğiz. Kayyım Lice halkı için hiçbir şey yapmadı. Burada her anlamda katliam yapıyorlar. Bu katliamın bitmesini istiyoruz. Bunu bitirmek de bizim elimizde. Bu noktada gereken bütün mücadeleyi vereceğiz. 31 Mart’ta sandık başlarında olup oylarımızı, sandıklarımızı koruyacağız.”

‘Belediye borç batağında bırakıldı’

Lice halkının her alanda güçlenerek çalışmalara dört elle sarılması gerektiğini belirten Ayşe Bulanık ise, “Belediyeyi mutlaka alacağız. Ona hiç şüphemiz yok. Bizim burada DEM Partiden başka partimiz yok. Halk ne olursa olsun kendi partisine kendi adayına oy verecektir. Burada hem halk hem de gençler güçlenmeli. Bir olup, birlik olmalıyız. Belediyede zaten bir şey bırakmadılar. Her alanı borç içinde bıraktılar ama biz buna rağmen orayı onlara bırakmayacağız. Lice halkı eskisinden daha güçlü ve daha örgütlüdür. Bu çalışmalarda her şeye rağmen devam edecek. Halkımız kime oy vereceğini de iyi biliyor” açıklamasında bulundu.

Pasurlular, seçim hilelerini aşacak ve kayyımı yollayacaklar

Dört dağ arasında bulunan ve geçmişten bu yana var olan direniş kültürü ile tanınan Pasur’da kayyımlarla seçimi kazamayacağını bilen AKP, taşıdığı asker, polis ve jandarma ile ilçe belediyesini almayı amaçlıyor. Taşınan 2 bin 100 seçmen kaydı yapıldığı belirtilen, DEM Parti’nin ilçe seçim kuruluna yaptığı itirazlar da “güvenliği sağlayacakları” denilerek, reddedildi.

‘Halay ve zılgıtlarla belediyeye gireceğiz’

 
 
        

Pasur’un köyünde ikamet eden Sabriye Efe, kayyım politikalarına tepki göstererek, “Belediyelerimizi geri alacağız. Burada başımız dik olacak. Kendi hakkımız olanı alacağız ve bu kayyımları aramızdan göndereceğiz. Biz belediyelerimizi kendi irademizi istiyoruz. Bu 8 yılda kayyım hiçbir şey yapmadı. Ben köyde oturuyorum. İnsanlara ne bir yol ne bir su ne de yardım ettiler. Biz köyde aylarca susuz kaldık. Biz kendi adaylarımızı istiyoruz. Kayyımları istemiyoruz” dedi.

 
        

Kayyımlardan belediyelerini geri almak için gece gündüz çalıştıklarını söyleyen Naşide Öztürk de “Soyadım Öztürk ama ben Özkürt diyorum. Oyumuzu kendimize vereceğiz. Her şeye rağmen tek bir Kürt neredeyse oyumuzu ona vereceğiz. Oyum ne yabancılara ne de hilekârlara vermeyeceğiz. Kayyım biz Pasur halkına hiçbir çalışma yürütmedi. Bu çalışmanın da hakkını alacağız, belediyelerimizi geri alacağız. Her daim kazanacağız.  Belediyeleri aldığımız gün keyifle, halaylar ve zılgıtlarla belediyeye gideceğiz” diye konuştu.

‘İkna etmediğimiz insan kalmayacak’

 
 
        

Oyunu DEM Parti’ye vereceğini söyleyen Büşra Ay, şunları söyledi: “Ben ilk defa oy kullanacağım. Bu seçimde oyum kendim dışında kimseye gitmeyecek. Kendileri hiçbir şey de yapmıyor ama yine belediyeye talip oluyorlar. Burada kazanamayacaklarını bildikleri için dışarıdan seçmen getiriyorlar. Ama buna rağmen burada kazanamayacaklar. Köy köy sokak sokak gezeceğiz. Oyumuz için herkesle konuşacağız. İkna etmediğimiz insan kalmayacak. Belediyelerimizi onlardan geri alacağız. Asla kentimizi ve topraklarımızı onlara bırakmayacağız.”

‘Belediyelerimizi hırsızların elinden alacağız’

 
   
        

Sandıkların korunması gerektiğini vurgulan Mukadder Türkyıldız da “Sandığa gideceğiz ve en önemlisi sandıklarımızı koruyacağız. Getirilen tüm haksız oylara karşı irademizi tekrardan ortaya koyacağız. Belediyelerimizi bu hırsızların elinden alacağız. İşgalci ve hırsızları buradan defedeceğiz. Bu talancıları oylarımız ile göndereceğiz. Keyif ve coşkuyla o gün belediye eşbaşkanlarımızla beraber belediyeye gideceğiz. Halkın belediyeleri tekrardan halkın olacak. Bütün kadın kurumlarını kapattılar. Kadına dair tek bir şey bırakmadılar. Kayyım erkek eli ve aklıyla belediyeleri yönetti. Binlerce insanı dışarıdan getirerek burada kazanacaklarını düşünüyorlar. Ama buna rağmen halk iradesine sahip çıkacak. Her türlü belediyeyi alacağız” diye belirtti.

‘Burada hep yenilecekler’

 
 
        

Yaptıkları çalışmalar sonucu kazanacaklarını bildiklerini söyleyen DEM Parti çalışanı Gülay Okut da “Biz çalışma yürütmesek de buradaki halk kendi iradesine sahip çıkacaktır. Bu halk her seçimde rengini sandıkta belli etti. Seçmen taşıma olaylarına kendi seçmenleri bile tepkili. Bu oyunlarla kazanamayacaklar. Kayyımlar geldikleri gibi gidecekler. Siwa hatin peya herin. Her dem gözleri bizim olanın üzerinde ama asla başarıya ulaşamayacaklar. Bu topraklar bizim topraklarımız. Bu topraklarda onlara asla zafer çıkmayacaktır. Hep yenilecekler. Bunu iyi bilsinler” şeklinde ifade etti.

 

DEM Parti çalışanı Arzu Karaman da halkın yoğun ilgisinin altını çizerek, “Hem köylerde hem de ilçede yaptığımız çalışmalarda halkın bize ilgisi çok yoğun. Halk kayyım sürecinde ciddi sorunlar yaşıyor. Halktan doğru çok ciddi sorunlar var. Pasur halkı her daim iradesine sahip çıktı. Bu seçimlerde de diğer seçimlerde olduğu gibi ciddi bir fark bekliyor. Burada kazanamayacağını bilen AKP hayali seçmen taşıması yaptı. İnsanlar buna çok tepkili. Daha önce AKP’ye oy veren yurttaşlar bile bu duruma tepki gösterip DEM partiye oy vereceğini söyledi. Bu halk 31 Mart’ta gereken cevabı herkese verecektir. Bütün Kürdistan halkına sesleniyorum; bizi yok sayanları 31 Mart’ta sandığa gömelim. Kendi irademize ve oylarımıza sahip çıkalım. Serkeftin!” diye belirtti.