Libyalı kadınlar: Çocukları korumak için etkin denetim şart
Zayıf denetim ve uygulamanın çocuk koruma sistemini etkisiz kıldığını belirten Libyalı kadınlar, şiddetin sona ermesi için katı yasaların ve etkin denetim kurumlarının artık acil bir gereklilik olduğunu söyledi.
MONA TOUKA
Libya- Libya’da son dönemde artan aile içi şiddet vakaları, etkili bir koruma mekanizmasının eksikliğinin çocukları ne kadar savunmasız bıraktığını gözler önüne seriyor. Ekonomik ve sosyal krizlerin yarattığı stres ve psikolojik sorunlar, erkeklere geniş yetkiler tanıyan yasal düzenlemelerle birleşince, çocuklar en çok zarar gören kesim haline geliyor. Yetkililer çoğu zaman müdahaleyi geciktiriyor veya sorumluluklarını gerektiği gibi yerine getirmiyor. Libya’yı derinden sarsan son olayda ise, Bingazi Emniyet Müdürlüğü, Hawari bölgesinde park halindeki bir araçta yedi çocuğun ve babalarının cenazelerinin bulunduğunu açıkladı. Akrabalar ve öğretmenlerin ifadelerine göre, baba çocuklarına uzun süre işkence uygulamış ve ardından çocukları katletmiş ve intihar etmiş. Akraba ve öğretmenlerin ifadelerine göre, çocukların babaları tarafından sistematik şiddete maruz kaldıkları ortaya çıktı.
Şikayetler dikkate alınmadı
Çocukların teyzesi Fayza Mahyous, çocukların babalarından sürekli şiddet gördüğünü belirterek, “Şikayet, uyuşmazlık ve velayet kararları da dahil olmak üzere çeşitli mahkeme kararlarıyla velayetlerini geri almaya defalarca çalıştık, ancak sonuç alamadık. Dişleri ve başları kırık, hatta evdeki eşyalarla defalarca dövülüp yaralanmalarına rağmen çocuklar bize teslim edilmedi. Babaları, çocukları telefonla tehdit ettiği için hareket etmekten korkuyorlardı. Yetkililerden defalarca yardım talep ettik, fakat sonuç alamadık. Bazen çocukları almamız için yasal bir emir olmasına rağmen, güvenliklerini düşünerek davaları geri çektim; ancak yetkililer bunu uygulamadı” dedi.
Yeterli yasal düzenleme yok
Bu durum, Libya’daki mevzuat eksikliklerini ve çocuk koruma mekanizmalarının yetersizliğini bir kez daha ortaya koyuyor. El-Araby El-Cedid web sitesinde yayınlanan bir rapora göre, ülkedeki aile içi şiddet vakaları geçen yıl yüzde 30 artarak 2023’te bin 500’ü aştı. Dünya Bankası’nın raporu ise, Libya’nın kadın katliamları da dahil olmak üzere aile içi şiddetle mücadelede yeterli yasal düzenlemelere sahip olmadığını ortaya koyuyor. Öte yandan, Adalet İçin Avukatlar ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporları, şikayetleri almak ve eğitim oturumları düzenlemekle sınırlı kalan aile ve çocuk koruma kurumlarının, bu sorunu azaltacak etkili programlar uygulamadığını gösteriyor.
‘Her durumda bedeli çocuklar ödüyor’
Psikoloji alanında yüksek lisans öğrencisi ve öğretmen olan Tawdud Al-Akhdar, aile içi şiddetin tesadüfen ortaya çıkmadığını belirterek, “Çocuklara yönelik şiddet genellikle ebeveynlerden birinin yaşadığı acının bir yansımasıdır. Günümüzde şiddet uygulayan birçok ebeveyn, çocukluklarında şiddet mağduru olmuş veya tedavi edilmemiş psikolojik rahatsızlıklara sahiptir. Bazen sebep bağımlılık, yoksulluk veya psikolojik travma olabilir ve her durumda bedelini çocuk öder” dedi.
‘Çocuklar desteklenmeli’
Tawdud Al-Akhdar, okul psikologlarının rolünün önemine de dikkat çekerek, “Psikologlar, içine kapanık veya saldırgan çocukları ve sınıftaki davranışlarını gözlemleyerek farkındalık, oyun, kendini ifade etme, özgüven ve cesaret geliştirmeye yönelik eğitici ve psikolojik aktivitelerle uygun destek sağlamalıdır. En önemlisi, herhangi bir sorunla karşılaşan çocuğu psikolojik olarak desteklemeli ve yaşadıkları konusunda hem onu hem de çevresini bilinçlendirmelidir” ifadelerinde bulundu.
Sosyal hizmet uzmanı Bahija Al-Akhdar ise, “Eşler arasındaki tartışmalardan kaynaklanan öfke ve gerilim çoğu zaman çocuklara yansıyor. Şiddet sadece dayakla sınırlı değil; hakaret, ihmal ve sert cezaları da içeriyor. Psikolojik ve maddi olarak yoksun ebeveynlerle yaşayan çocukların hayatları, istikrarlı ortamlarda büyüyen çocuklardan çok farklıdır. Bu nedenle çocuklara psikolojik destek vermek ve ebeveynlere, şiddet yerine çocuklarını eğitici şekilde disipline etmeyi, örneğin sevdiği bir şeyden kısa süreli olarak mahrum bırakmak gibi yöntemleri öğretmek çok daha önemlidir” sözlerine dikkat çekti.
‘Katı yasalar çıkarılmalı’
Libya’da çocuklara yönelik fiziksel, psikolojik veya cinsel şiddetin; ülke yasalarının, geçici anayasanın ve 1989 tarihli Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmaların açık bir ihlali olduğunun altını çizen hukuk uzmanı Hoda Miftah da, konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“2013 tarihli 10 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, aile içi şiddete dair açık hükümler içermediğinden, şiddetin ‘eğitim’ veya ‘disiplin’ adı altında meşrulaştırılmasına yol açmaktadır. Zayıf uygulama ve denetim mekanizmaları, çocuk koruma sistemini etkisiz hale getiriyor. Faillerin hesap vermesini sağlamak ve şiddete maruz kalanlara psikolojik ile sosyal destek sunmak için daha katı yasaların çıkarılması ve etkin denetim kurumlarının devreye alınması artık acil bir gereklilik. Okullar, aileler, devlet ve hukuk sistemi arasındaki dengesizlik, çocukların güvenliğini tehlikeye atıyor. Bunun sonucu ise Bingazi ve Zaviye el-Mahcub’daki çocukların katledilmesi gibi trajedilerin tekrarlanması oluyor. Ne yazık ki, toplum ve hükümet hâlâ bu şiddet döngüsünü kırmakta yetersiz kalıyor.”