Libya’da çocuk evlendirmelere karşı “18 Yaşından Önce Değil” kampanyası

Libya’da artış gösteren çocuk evlendirmelere karşı sivil kurumlar ve aktivistler, “18 Yaşından Önce Değil” sloganıyla bir farkındalık kampanyası başlattı.

HINDIYA AL-ASHEPY

Bingazi – Libya’da 2011 yılında yaşananların ardından gelişen devlet sisteminin başta kadın ve çocuklar olmak üzere topluma özgürlükten çok derinleşen bir kölelik getirdi. 2011 yılından sonra çocuk yaşta evlendirilmelerin sayısı arttı. Caydırıcı yasaların olmaması, iktidarın desteklemesi, ataerkil toplumun kadının ve çocuğun iradesini yok sayan düşünce yapısına zemin oluyor. 

Libya’da artış gösteren çocuk evlendirmelere karşı sivil kurumlar ve aktivistler, “18 Yaşından Önce Değil” sloganıyla bir farkındalık kampanyası başlattı.

Kampanya ile farkındalık yaratmayı amaçlıyorlar

Kampanya koordinatörlerinden insan hakları aktivisti Ferîha Al-Cilanî, "18 Yaşından Önce Değil" kampanyasıyla toplumsal bir farkındalık yaratmayı amaçladıklarını kaydetti. Ferîha Al-Cilanî, “Kampanya toplumun tüm kesimlerine erişimi sağlamak, Libya'nın tüm şehirlerinde bir dizi atölye çalışması ve eğitim kursu düzenlemeyi içeriyor. Çocuk evlendirmelerin tehlikeleri hakkında bir farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz” diye belirtti.

‘18’den önce kız çocuklarının evlendirilmesi hak ihlalidir’

Kampanyanın amacının çocukları korumak olduğunu söyleyen Ferîha Al-Cilanî, kampanyanın Libya'da çok sayıda eğitim kurumunu da hedef aldığını kaydetti. Ferîha Al-Cilanî, “Hedeflerimiz arasında kız çocukların eğitimlerinin tamamlaması ve yaşam haklarının verilmesi var. Libya hukuku 16 yaşının altındaki herkesi ‘çocuk’ olarak kabul ediyor ve 18 yaşından önce kız çocuklarının evlendirilmesi de hak ihlalidir. Çocuk kendi kaderini belirlemek için gerekli entelektüel niteliklere sahip olmadığı bir zamanda evlendiriliyor ve sonuç olarak her türlü sömürüye maruz kalıyor” şeklinde konuştu.

‘Hakimler kişisel konuyu değerlendiriyor’

1984 yılında hazırlanan Kişisel Statü Yasası’na göre 10’uncu sayılı yasa ile reşit olma yaşı 20 olarak belirlendiğini, 2015 yılında kanunda birtakım değişikliklerin yapıldığını söyleyen Ferîha Al-Cilanî, değişiklikle birlikte evlenme yaşının 18’e düşürüldüğünü kaydetti. Yasal boşluktan faydalanan ebeveynlerin çocuklarını erken yaşta evlendirmek için mahkemeye başvurduğunu söyleyen Ferîha Al-Cilanî, hakiminde kişisel olarak konuyu değerlendirerek karar verdiğine dikkat çekti. Ferîha Al-Cilanî, "Aileler 18 yaşını doldurmamış çocuklarının nikahlarını yapmak için mahkemeye giderek talepte bulunur. Mahkeme hakimi ise kız çocuğunu celp ederek, zorlama olmaksızın evlenmek için rızasını alır. Sonrasında evlenme ihtimaline hakim karar verir ve çoğu zaman ailelerin başvuruları kabul edilir” dedi.

Çocuk evlendirmelerde ekonomik koşulların, güvenlik sorununun, silahların yaygınlığının, suç oranlarının, tacizin, sözlü veya cinsel tacizin gerekçe yapıldığını söyleyen Ferîha Al-Cilanî, kampanyaya katılan insan hakları aktivistleri ve sivil kurumlarının çocuk evlendirmeleri reddettiklerini ve bu olguyu azaltmak için mücadele ettiklerini vurguladı.

‘Çocukluğum paramparça edildi’

Çocuk yaşta hakları ihlal edilen ve evlendirilen kadınlardan biri olan Hanaa Budbous, "Daha 15 yaşındaydım ve evliliğin ne olduğunu bilmediğim bir dönemde evlendirildim. Orta öğrenimimi tamamlayamadım. Çocukluğum paramparça edildi. Hüzün ve hayatın acımasızlığından başka bir şey yaşamıyorum. Libya'daki insanların çoğu, psikolojik ve sosyal etkilerin farkında olmadan kızlarını erken yaşta evlendirmeye çalışıyor” diyerek, erken evliliğin kendisi için acı bir durum olduğunu söylüyor.

Birçok yeni kampanya başlatılıyor

Uluslararası Kültür ve Barış Örgütü Başkanı ve aktivist Selwa El-Mehcûb ise, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Örgüt olarak çocuk evlendirmelerin kız çocuğunda yarattığı psikolojik ve fiziksel etkiler üzerinden farkındalık yaratmak için ‘Aile Güvenlik Elçileri’ projesini başlattık. Çocuk evlendirmelerle cahil bir nesil oluşturuluyor ve toplum açısından riskler barındırıyor. Çocukluk çağında yapılan evliliklerde kız çocuğu psikolojik olarak evliliğe hazır değildir, kendisine verilen görev ve yükümlülüklerin farkında değildir ve sağlıklı bir ailenin kurulmasında rol oynayamaz. Öte yandan henüz kendisi çocukken hamile kalması, bebeği emzirmesi ve çocuk bakması konusunda ciddi zorluklar yaşar. Annelikle nasıl başa çıkacaklarını, bebeği nasıl düzgün besleyecekleri konusunda deneyim eksikliği vardır. Bu durum doğan bebeğin ölüm veya hastalık olasılığını artırıyor. Tüm bunlarla başa çıkamadığı için de psikolojik sorunlar yaşar ve intihara sürüklenir. Kadın ve çocuk haklarının savunulmasıyla ilgilenen insan hakları örgütleri, toplumu çocuk evlendirmelerin tehlikelerine karşı eğitmeli, erken yaşta evlilikten zarar gören genç annelerle ilgilenmelidir. Ayrıca onları psikolojik ve sosyal rehabilitasyonu için çalışacak kurumlar kurulmalıdır.”