‘Lalla Moulati’: Tarihe iz bırakan Faslı kadınları anlatan müzik projesi
Faslı sanatçı Samia Ahmed, “Lalla Moulati” projesiyle tarih boyunca iz bırakan Faslı kadınları şarkılarla anıyor. Projede Zaynab al-Nafzawiyya, Thuraya al-Shawi ve diğer öncü kadınların hikayeleri müzikle yeniden canlandırılıyor.
RAJA KHAYRAT
Fas- Faslı sanatçı Samia Ahmed, başta kadın hakları olmak üzere adil insani davaları savunan seslerden biri olarak öne çıkıyor. Tarihe iz bırakan Faslı kadınları konu alan şarkılar söyleyen Samia Ahmed, otantik Fas mirasını sahnelerine taşıyor. Başından beri gösterişli veya kaba bir yol izlemeyen sanatçı, hızlı şöhret ve geçici popülerlik arayışına kapılmadan, inandığı davalara sadık kaldı.
Doğup büyüdüğü Atlantik Okyanusu kıyısındaki Safi şehrinden yükselen özgün sesiyle Samia Ahmed, sanatın toplumdan ayrılamayacağına ve mesajının asil olması gerektiğine dair derin inancını ortaya koyuyor. Zaynab al-Nafzawiyya, sömürgeciler tarafından katledilen ilk Faslı kadın pilot Thuraya al-Shawi ve çağlar boyunca Faslı kadınların gücünü temsil eden diğer ikonik figürleri ölümsüzleştirmek için sesini yükselten sanatçı, toplumun sorunlarına duyarlılığını müziğine yansıtıyor.
Kadınlar için şarkılar
Faslı sanatçı Samia Ahmed, sanatçıların yalnızca müzik veya eğlenceyle sınırlı kalamayacağına, insani davalardan ve özellikle kadın sorunlarından ayrılamayacağına inanıyor. “Lalla Moulati” adlı sanatsal projesiyle kadınlar için şarkılar seslendiren Samia Ahmed, kadınların ulusal mücadelelerdeki rolleri, ulusal kurtuluş hareketine katkıları ve insan hakları ile eşitlik savunularını yeniden gündeme taşıyor.
Samia Ahmed, sanatın güçlü bir mesaj taşıdığına vurgu yaparak, “Çevremizde olup biten olaylar ve içimizde uyanan insan duyguları hakkında konuşmak, iletişim kurmak ve bunu yansıtmakla ilgilidir. Bu nedenle, sanatçıların anlamlı şarkı sözleri ve güzel melodiler aracılığıyla bir duruş sergilemeleri gerekir” diyor.
‘Şarkılarım insanların kalbine dokunur’
Müzik sahnesinde birçok sanatçının şöhret veya trend peşinde koştuğunu, ancak kendi sanat yolunun bilinçli seçimler ve inandığı davalara bağlılık üzerine kurulu olduğunu kaydeden Samia Ahmed, “Samimi sanat, geniş kitlelere hemen ulaşmasa da, davalara inanan ve savunan insanların kalbine dokunur. Büyük sahnelerde şarkı söylemesem veya milyonlara ulaşamasam da seslendirdiğim şarkıların bazı insanların kalplerinde ve zihinlerinde yer ettiğine inanıyorum” diye belirtiyor.
Sanat anlayışını özetleyerek sözlerini sürdüren Samia Ahmed, “Benim için bu insanlar, incelikli bir sanatsal duyarlılık geliştirmiş seçkinleri temsil ediyor. Gürültünün ortasında büyük bir varlık göstermeyi değil, bazılarının kalbinde küçük de olsa bir iz bırakmayı tercih ederim. Bu benim yaklaşımım ve kararlılıkla sürdüreceğim” diye ekliyor.
Şarkılarında önemli kadın figürlerine odaklanıyor
Samia Ahmed, Fas tarihine iz bırakmış kadınları öven projeleriyle dikkat çekiyor. 2023’te üzerinde çalıştığı “Lalla Moulati” projesi kapsamında, farklı dönemlerden ve amaçlardan iki önemli figürü konu alan şarkılar bestelediğini şu sözlerle aktarıyor:
“İlk şarkı, zekası ve keskin kavrayışıyla eşiyle birlikte büyük bir medeniyet kuran Zaynab al-Nafzawiyya’yı anlatıyor. Onun sayesinde Marakeş, güzellik ve bilgelik arasında bir denge kuran Almoravidler’in başkenti oldu. İkinci şarkı ise cesaret ve kahramanlığın sembolü, ilk Faslı kadın pilot Thuraya al-Shawi’yı konu alıyor. O, teslim olmayı reddeden ve ulusal kurtuluş mücadelesinde ısrar eden bir halkı temsil ediyordu, sömürgecilerin kurşunlarıyla şehit edildi.
Projede diğer önemli kadın figürlerine de yer verdik ve onların şarkılarını seslendirdik. Bu kadınlar arasında, görsel sanatı özgürlüğün dili haline getirerek tüm kalıpları yıkan Chaabiya Talal da var. Doğuştan gelen sanatçılığı, tüm sınırları aşarak uluslararası tanınırlığın yolunu açtı. Ayrıca sömürgeciliğe direnen, Bağımsızlık Manifestosu’nu imzalayan tek kadın Malika al-Fassi’yi, hem de insan hakları mücadelesinin simgesi, zekası, adaleti ve insanlığıyla öne çıkan aktivist Assia al-Wadi’i onurlandırdık ve kutladık.”
Ekip arkadaşlarıyla birlikte bu kadınlar için şarkı söylerken, bir zamanlar bu ülkede var olmuş ama hikayeleri gerektiği gibi anlatılmamış derin kadın enerjilerini çağırıyormuş gibi hissettiğine dikkat çeken Samia Ahmed, “Onların hayatlarını şarkılarla yeniden canlandırmak, bu millete yaptıkları katkıları takdir etmenin bir yolu. Bu kadınlar hak ettikleri ilgiyi görmediler, bu yüzden onların hikayelerini şarkılarla anlatmak benim için sadece sanatsal bir eylem değil, aynı zamanda ulusal ve insani bir görev. Aynı zamanda bir sanatçının taşıması gereken sorumluluğun da bir parçası” diyerek sözlerini tamamlıyor.