Kürt Sanatçı Emel Çiftçi: Sakınmadan sözümü kurmaya devam edeceğim

Beş ay tutuklu kaldıktan sonra ilk duruşmada tahliye edilen Kürt sanatçı Emel Çiftçi, hasta tutuklular ve tecride karşı daha büyük duyarlılığın açığa çıkması gerektiğini söyleyerek, “Kürt sanatçı olarak sözümü sakınmadan kurmaya devam edeceğim” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Kürt sanatçı Emel Çiftçi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gizli tanık ifadeleri üzerinden yürüttüğü soruşturma kapsamında Amed'de 21 Ağustos 2023 tarihinde gözaltına alındı. Rahim kanseri tedavisi gören Emel Çiftçi, buna rağmen tutuklandı. Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt yöneticiliği yapmak” iddialarıyla yargılanan Emel Çiftçi, 23 Ocak’ta görülen ilk duruşmada yurt dışı yasağı konularak adli kontrol tedbiriyle tahliye edildi. Sanatçı Emel Çiftçi, yaşadığı gözaltı ve tutukluluk süreci ile kaldığı Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutukluların durumuna ve devam eden açlık grevlerine ilişkin ajansımıza konuştu.

‘Yargılanan Kürt sanatı, dili ve mücadelesidir’

Birkaç saat süren gözaltı ve ifade işleminin ardından tutuklandığını söyleyen Emel Çiftçi, bu sürecin adil yürütülmediğini kaydetti. Sadece gizli tanık beyanları esas alınarak tutuklandığına dikkat çeken Emel Çiftçi, yargılananın sadece kendisi olmadığını Kürt sanatı, Kürtçe dili ve Kürt mücadelesinin olduğunu vurguladı.

‘Tutuklamalarla çalışmalar durmayacak’

Uygulamanın Kürt halkının yürüttüğü mücadeleye yönelik olduğunu belirten Emel Çiftçi, “Bizim bir bütünen yargılama süreçlerimiz Kürt olmamızdan kaynaklıdır. Dilimiz, varlığımız ve hakikatlerimiz için verdiğimiz mücadele yargılanmaya çalışılıyor. Buna dair yaptığımız her şey de onların nezdinde ‘suç delili’ olarak dosyalara konuluyor. Yaptığımız sanatsal çalışmalar dahil bu şekilde ele alınabiliyor” dedi. Tutuklamalarla yaptıkları çalışmaların durmayacağına vurgu yapan Emel Çiftçi, “Bu mücadele halayı asla durmayacak. Ben Kürt sanatçı olarak bu halayın öncülüğünü yapmaya devam edeceğim. Bu tutuklama ne beni ne de diğer arkadaşlarımı yolundan koparmayacak. Bizler nerede olursak olalım çalışmalarımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

‘Cezaevinde tecrit koşulları hakim’

Kaldığı Diyarbakır Kapalı Kadın Cezaevi’nde de tecrit koşullarının hakim olduğunu söyleyen Emel Çiftçi, “Cezaevlerindeki süreci ifade ederken bu süreci birbirinden koparmamak gerektiğini düşünüyorum. İmralı’da yaşanan tecrit politikası bugün bütün cezaevlerine sirayet etmiş durumda. Bizim kaldığımız cezaevinde de tecrit koşulları hâkimdi. Tutukların kendini ifade edebileceği herhangi bir alan söz konusu değil. Tutukluların birbirine selam vermesi ya da sosyal bir aktivitede bulunmasına izin verilmiyor” dedi.

‘Cezaevinde tedavi imkanı yok’

Cezaevinde kendisi gibi onlarca hasta tutuklu bulunduğuna dikkati çeken Emel Çiftçi, cezaevlerindeki fiziki koşulların hasta tutuklulara uygun olmadığını söyledi. Kendisi ile aynı koğuşta kalan Halise Aksoy’un kronik hastalıklarına rağmen tahliye edilmediğini hatırlatan Emel Çiftçi, hasta tutukluların cezaevinde oldukları sürece tedavi imkânına erişemeyeceklerini vurguladı. Cezaevlerinde yaşanan ölümlerin önüne geçmek için ciddi bir duyarlılık oluşturulması gerektiğini vurgulayan Emel Çiftçi, şunları dile getirdi:

“Tedavi süreci için fiziki koşulların düzeltilmesi gerekiyor. Tedavi dediğimiz şey bir doktora görünmek ya da ilaç almak değildir. Uygun fiziki koşullar olmadığı sürece hasta bir insanın iyileşmesi çok mümkün değil, hastalık süreçlerini aşabilmek söz konusu olmuyor. 70 yaşındaki anneler, birçok kronik hastalığı ile mücadele ediyor. Yine kanser tedavisi gören arkadaşlarımız vardı. Ayda bir doktor kontrolü ile kanser hastası bir insanın iyileşmesi mümkün değil.”

‘Daha büyük bir duyarlılığın açığa çıkması gerekiyor’

Bütün hasta tutukluların bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini vurgulayan Emel Çiftçi, “Son 6 ayda iki hasta tutuklu arkadaşımız yaşamını yitirdi. Bu koşullara bizler dur demedikçe bu tür durumlarla daha çok karşılaşacağız. Bu koşulların değişmesi içinde başta tutuklu aileleri olmak üzere halkımızın bu sürece sahip çıkması gerekiyor” diye belirtti. İmralı’da başlayan tecridin bugün cezaevleri başta olmak üzere yaşamın her alanına sirayet ettiğine dikkat çeken Emel Çiftçi, kendilerine gelen mektupların dahi karalanarak teslim edildiğini anlattı.

Emel Çiftçi, “Daha büyük bir duyarlılığın açığa çıkması gerekiyor. Cezaevi koşullarından kaynaklı hem hasta tutuklu sayısı artıyor hem de yaşanan hastalıklar günden güne daha da ağırlaşıyor. Herkesin amasız fakatsız cezaevlerinin etrafında kenetlenmesi gerekiyor” dedi.

‘Bir Kürt sanatçı olarak sözümü kurmaya devam edeceğim’

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde mutlak tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü talepleriyle cezaevlerinde 27 Kasım’dan bu yana siyasi tutukluların başlattığı açlık grevine işaret eden Emel Çiftçi, “Tecrit bir insanlık suçudur. Tecridin kırılması içinde herkesin söz kurması gerekiyor. Ben de bir Kürt sanatçı olarak sözümü sakınmadan kurmaya devam edeceğim” dedi.