Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıları devam ediyor
Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları devam ediyor. Bilanço ağırlaşırken Kürdistan’da bulunan tabip odaları saldırıların son bulması çağrısında bulundu.
Haber Merkezi- Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük 23 Ekim’den bu yana yoğunlaştırdığı saldırılar devam ediyor. Saldırılarda eczane, fırın, fabrika ve elektrik santrali gibi halkın kullanım alanları ve evler hedef alınıyor.
İç Güvenlik Güçleri 26 Ekim (dün) günü bölgenin 9 kez insansız hava aracı ve 130’dan fazla havan ve obüs mermisi ile hedef alındığını, saldırılarda 11 yurttaşın yaralandığını açıkladı. Saldırıların çoğunun hedef gözetmeksizin gerçekleştirildiği belirtilen açıklamada, çok sayıda top mermisinin köy ve mahalle gibi sivil yerleşim alanlarına düştüğüne dikkat çekildi.
Sabah saatlerinde Qamişlo’nun Meyselûn Mahallesi’ndeki Askeri Polis Merkezi’nin insansız hava aracıyla bombalandığı belirtilen açıklamada, Amûdê kent merkezindeki İç Güvenlik Güçleri Merkezi’nin de 3 kez bombalandığı ve 3 güvenlik gücü ile 4 sivilin yaralandığı bilgisi paylaşıldı. Koçerat bölgesinde bulunan Gir Zîro köyündeki petrol istasyonunu ve Dêrik’teki peynir ve yoğurt fabrikasını insansız hava aracıyla saldırması sonucu 3 işçinin yaralandığına dikkat çekilen açıklamada, Tirbespiyê, Til Temir, Zirgan, Dêrik, Eyn Îsa kent ve köyleri ile kırsal bölgelerinin de hedef alındığı bildirildi.
Saldırılar devam ediyor
Ayrıca Minbic’in kuzey ve batısındaki köyler de Türk devletinin hedefi oldu. Saldırılarda Kawiklî köyünden bir çocuğun yaralandığı belirtilirken Kobanê’nin güneyinde bulunan Çelebiyê köyündeki Fransız Lavraj şirketinin de hedef alındığı hatırlatıldı.
Açıklamada, ayrıca Şehba bölgesine yönelik saldırılarda da 60’tan fazla havan ve obüs toplarıyla Til Rifet kent merkezi ile çevre köylerin hedef alındığı kaydedilerek Türk devletinin gün boyunca Kuzey ve Doğu Suriye’deki kent ve bölgelere yönelik 9 kez insansız hava araçları ile 130’un üzerinde havan ve obüslerle saldırı düzenlendiği belirtildi. Saldırılar devam ediyor.
Kobanê'de 366 köy elektriksiz kaldı
ANHA'nın haberine göre Türk devletinin elektrik santralini hedef alması nedeniyle Kobanê'nin merkezi ve 366 köy elektriksiz kaldı. Fırat Kantonu Enerji Kurulu Eş Başkanı Ayşe Nasir, Kobanê'deki elektrik santralini hedef alması sonucunda şehir merkezi ve 366 köyün elektriksiz kaldığını açıkladı. Ayşe Nasir, bölgeye yönelik saldırılar sürdüğü için ekiplerin hasar tespiti yapamadığını ifade etti.
Kobanê'de elektrik santralinin hizmet dışı kalmasından dolayı kentteki stratejik yerlerin yanı sıra su kuyuları da çalışmıyor.
Kürdistan’daki tabip odalarından açıklama
Amed, Wan, Mêrdîn, Riha, Êlih, Colemêrg, Şirnex, Mûş ve Bêdlîs’teki Tabip Odaları ortak bir açıklama yaparak saldırıların son bulması çağrısında bulundu. Açıklamada Ankara'da Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş (TUSAS) binasına yönelik yapılan saldırılara yaşamını yitirenlere başlığı yaralananlara ise geçmiş olsun dileklerinde bulunularak bu duruma siyasal iktidarın şiddeti yücelten ve ısrarla sürdürülen savaş politikalarının bir sonucu olduğu ifade edildi.
Açıklamada Türkiye’nin Ankara saldırısını gerekçe yaparak Kuzey ve Doğu Suriye’de yerleşim alanlarına saldırılar düzenlediğine dikkat çekilerek, “Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) verilerine göre aralarında çocuklarında bulunduğu 27 kişi yaşamını yitirmiş 40’a yakın kişi yaralanmış, sivil yaşam alanları zarar görmüştür. Rojava'da da hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı yaralılara acil şifalar diliyoruz” denildi.
‘Her türlü saldırıdan vazgeçin’
Çözüm yerine geliştirilen savaş politikalarının felaketlere yol açtığı ifade edilen açıklamada “Barış içinde ve bir arada yaşamı esas alan çözüm yerine inkar, imha ve yürütülen savaş politikaları çözüm getirmediği aksine insanların yaşam hakkını elinden aldığı, toplumlar arasında kutuplaşmayı ve düşmanlığı derinleştirdiği bilinmelidir. Bizler, her canlının yaşam hakkının savunana ve yaşatmayı esas alan bir mesleğin mensupları ve onların meslek örgütü Tabip Odaları olarak Kürt sorununda güvenlik odaklı politikalardan ve savaş ısrarından barış umuduna ve yaşam hakkına yönelik her türlü saldırıdan vazgeçilmesini talep ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
‘Yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz’
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sorunun demokratik yollarla çözümün esas alınması, halklar arasından kalıcı barışa yönelik somut adımlar atılması gerektiğine inanıyoruz. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak yaşamı savunmanın ve barış iklimine sahip çıkmasının birincil görevimiz olduğunu hatırlatıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürebilir kılmaktır. Bölge Tabip Odaları olarak, kaynağı ve gerekçesi ne olursa olsun sivillere yönelik bu tür saldırıları kabul etmiyoruz. Savaş bir halk sağlığı sorundur. Bu tür saldırılara karşı yaşamı ve temel insan haklarını savunmaya devam edeceğiz.”