‘Kürdistan genelindeki saldırılara karşı birleşik mücadele verilmeli’
Mexmur Mülteci Kampı Eğitim Komitesi Üyesi Leyla Arzû İlhan, Türk devletinin çeteler aracılığıyla Rojava Kürdistan halkının kazanımlarına saldırdığını belirterek, mücadele ve direnişin artırılması çağrısında bulundu.
NÛPELDA DENÎZ
Mexmûr – Türk devleti ve ona bağlı çeteler 27 Kasım günü Haleb şehrine saldırdı. Bu saldırı sonucu onlarca insan katledildi, birçoğu esir alındı ve binlerce kişi göç ederek, Kuzey ve Doğu Suriye’nin çeşitli bölgelerine yerleşti.
Son olarak Suriye Demokratik Güçleri (QSD) basın merkezinin yayımladığı açıklamaya göre; Türk devletine bağlı çeteler sivilleri toplamak için giden 120 arabaya Şehba’dan çıkmasına izin vermedi ve 15 bin kişiyi kaçırdı. Bunun yanı sıra KDP’nin yayın kurumları Türk devletinin basını gibi çalışıp çetelerin katliamlarını ve işgal saldırılarını meşru gösteriyor. Bu da bir kere daha Türk devleti ve KDP’nin gözler önüne sermiş durumda.
Mexmûr Şehid Rüstem Cudi Mülteci Kampı Eğitim Komitesi Üyesi Leyla Arzu İlhan Türk devleti ve ona bağlı çetelerin saldırı ve planlarına ilişkin ajansımıza konuştu.
Kürt halkının kazanımları büyük bir tehlike altında
Leyla Arzu İlhan Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılara ve işgal politikalarına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar, özellikle de Rojava Devrimi’nin kazanımlarına yönelik saldırıları kınıyor, halkın direnişini selamlıyorum. Kürt halkının kazanımları büyük tehlike altındadır ve bu tehlike Rojava Devrimi’nin başlangıcından günümüze kadar devam etmektedir. Türk devleti, gelişen özgür kadın çizgisine ve Rojava halkının kazanımlarına da saldırıyor. Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik bir ittifak ve kirli bir saldırı var. Cephet El Nusra ve Suriye Milli Ordusu (SMO) gibi çete gruplarının saldırılarıyla birlikte Türk devletinin Kürt halkını katletme politikasıyla çetelerini bir kez daha devreye soktuğu görülüyor. Çünkü Kürt halkını yok etme planı yıllardır devam ediyor."
‘Tek amaçları Rojava halkının kazanımlarını yok etmektir’
Leyla Arzu İlhan, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıların amacının Rojava Devrimi’nin kazanımlarını boşa çıkarmak olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Türk devleti, Medya Savunma Alanları ve Kuzey Kürdistan'a yönelik saldırılarında izlediği politikalarla amacına ulaşamamıştır bu nedenle de çeteleriyle Rojava Devrimi'ne saldırıyor. Özellikle Haleb ve Til Rifata yönelik saldırılar Efrin, Serekaniye ve Girêspiyê'ye yönelik işgal saldırılarının devamıdır. Elbette bu saldırıda sadece Türk devleti değil, uluslararası güçler de yer alıyor. Bu güçlerin tek hedefi Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, QSD, YPG ve YPJ öncülüğündeki halkın kazanımlarını yenilgiye uğratmak ve DAİŞ karanlığını sürdürmektir.”
'İsim değişiyor ama zihniyet ve yaklaşım aynı'
Leyla Arzu İlhan, çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarının IŞİD çetelerinin zihniyetinin devamı olduğunu belirterek şöyle devam etti: "İnsanlar savaş alanından gelen görüntüleri izledikleri zaman IŞİD zihniyetinin aynı olduğunu görüyorlar. Bu gizlenemez. IŞİD amblemli çetelerin esirlere yönelik yaklaşımları bunun göstergesidir. Çetelerin eline düşen esir kadınlar için 'seni pazarlarda satacağız' denilerek şiddet ve işkenceye maruz bırakıldığını açıkça gördük, bu DAİŞ çetelerinin zihniyetlerinin devamı. İsmi değişiyor ama konsepti ve yaklaşımı aynı. Nasıl ki 2014 yılında DAİŞ çeteleri Rojava, Şengal ve Mexmûr'a saldırıp özellikle kadınları hedef aldıysa bugün de aynı.”
‘KDP basınıyla Türk devletinin basını arasında hiçbir fark yok’
Leyla Arzu İlhan, konuşmasının devamında KDP'nin basınının Türk devlet basını dilinde yayın yaptığını belirterek, şunları söyledi: "Türk devletinin basınını her zaman taklit eden KDP'nin basını Halep ve Til Rifat'tan görüntüler gösteriyor ve sanki normal bir şey olarak gösteriyor ve meşrulaştırıyor. KDP basınıyla Türk devletinin basını arasında hiçbir fark yok. KDP medyası işgalci Türk devletinin medyasının diliyle yayın yapıyor, bu acıdır ve insanlar bunun kapsamlı bir soykırım planı olduğunu görüyor. Amaç Rojava Kürdistanı'nın kurtuluş güçlerini yok etmek ve KDP'nin ihanet çizgisini meşrulaştırmak.”
‘Bu mücadele tüm Ortadoğu halklarının zafer umudu ve kurtuluş gücüdür’
Saldırıların amacının özgürlük çizgisini hedef almak, Ortadoğu'daki toplumları yok etmek ve iktidarların çıkarlarını artırmak olduğunu bildiren Leyla Arzu İlhan, şöyle konuştu: "Rojava halkı, Ortadoğu'ya karşı oynanan oyunun farkındadır. Suriye ile Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halk, özgürlük umudunu QSD, YPG ve YPJ gibi halk savunma güçlerinde görüyor. Halk umudunu Kürt halkının mücadelesinde ve Önder Apo'nun felsefesi ve paradigmasında buluyor. Bu aynı zamanda Kürt halkının Rojava Kürdistan'ındaki mücadelesinin meşru bir mücadele olduğunu da göstermektedir. Dolayısıyla saldırıların amacı özgürlük çizgisini hedef almak, Ortadoğu'daki toplumları yok etmek ve iktidarların çıkarlarını arttırmaktır. Ama Kürt halkının kolay kolay mağlup edilmeyeceğini bütün halklar biliyor. Çünkü büyük bir mücadele ve direniş var ve bu mücadele tüm Ortadoğu halklarının zafer umudu ve kurtuluş gücüdür.”
‘Rojava Devrimi'nin kazanımları insanlığın kazanımlarıdır’
Leyla Arzu İlhan, şu sözlerle saldırılara karşı mücadeleyi ve direnişi artırma çağrısında bulundu: "Şu anda Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan durum çok tehlikeli bir durumdur. Rojava Devrimi'nin kazanımlarına sahip çıkmak için Kürt halkının bir kez daha mücadele ve direniş içinde olması gerekiyor. Kazanımlarımızı koruyacak uluslararası bir güç oluşturabilirsek bu mücadeleyle ve güçlerimizle başarıya ulaşacağız. Çünkü Rojava Devrimi'nin kazanımları insanlığın kazanımlarıdır. Rojava Kürdistan'ında Kürt halkı ve Kürt kadınları büyük bir mücadele ve direniş yürütüyor. Kürdistan genelindeki Kürt halkının bu mücadeleye ve direnişe destek vermesi gerekiyor. Kürt halkına ve bölgesel yapılara yönelik saldırıları ve soykırım planlarını ancak mücadele ve direnişle yenebiliriz.”