‘Kültürünü, dilini korumak varlığını korumaktır’

Şehba Kantonu’na bağlı Ehrez Köyü’nde yaşayan kadınlar geçmişten bugüne kültürlerini ve anadilleri olan Kürtçeyi yaşatmak ve korumak için mücadele ettiklerini belirterek, “Kültürünü, dilini korumak varlığını korumaktır” dedi.

RAPERÎN BEKIR

Şehba- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Şehba Kantonu’na bağlı Ehrez (Ahraz) Köyü, Suriye’de başlayan iç savaşın ilk günlerinden bu yana Şam hükümeti ve işgalci çeteler tarafından birçok saldırıya, yağmaya uğrarken, doğasının, kültürünün de yok edilmesi ile karşı karşıya kaldı. Tüm bu saldırılara karşı direnen ve kültürünü yaşatan köy sakinleri, yaşadıkları soykırım politikalarına karşı direnişlerini hatırlatarak, Demokratik Ulus sistemlerini ve kültürlerini her zaman koruyacaklarını belirttiler.

‘Saldırılar ile kültürümüzü tasfiye etmek istediler’


         


        

Ehrez Köyü’nden Sebah Receb Rustem (59), köylerine dönük saldırıların esas nedeninin Kürt kültüründen uzaklaştırılmak olduğunu belirterek, şunları aktardı:

"Köy, Türk devletine bağlı çetelerin yanı sıra Şam hükümetine bağlı güçlerin birçok ihlal ve saldırısına tanık oldu. Suriye krizinden önce hükümet, bizi Arapça konuşmaya zorluyordu. Kürtçeyi yasaklamıştı. Saldırılar ile kültürümüzü tasfiye etmek istediler. Bize karşı uyguladıkları ve izledikleri tüm politikalara rağmen güçlü bir iradeyle tarihimize sahip çıktık.  Özellikle kadınlara dönük bir politika izlendi. Bizi kültürümüzden, örf ve adetlerimizden uzaklaştırmaya çalışan hiçbir gücün, hatta Şam hükümetinin bile egemenliği altında yaşamak istemedik.”

‘Sistemimiz ayrımcılığı önlüyor’

“Çocuklarımıza okulda Kürtçe konuşmayı yasaklamışlardı” diyerek devrim öncesi yaşananları anlatan Sebah Receb Rustem, “Bizler Demokratik Ulus sistemi içerisinde yaşamımızı kuracak ve kültürümüzü, dilimizi yaşatacağız. Demokratik bir sistem içerisindeyiz, kimse ayrıma uğramıyor. Sistemimiz demokratik yapısından kaynaklı işgalcilerin hedefinde. Biz sonuna kadar sistemimizi savunacağız” diye belirtti.

‘Kültürünü koruyan varlığını korur’


         


        

Köy sakinlerinden Fatma Nassan (80), kadınların sistemlerine ve kültürlerine sahip çıktıklarını ve yaşatmak için mücadeleye devam ettiklerini belirtti. Fatma Nassan, “Annelerimiz ve dedelerimiz bize kültürünü ve kimliğini koruyanın varlığını da koruduğunu öğretti. Bizde bunu hep koruduk. Burada birlikte çalışıyor ve birlikte yaşıyoruz” diyerek, köyüne olan sevgisini dile getirdi.

Mücadele ruhunu nesilden nesile aktardılar


         


        

Başka bir köy sakini Ayûş Berekat da doğduklarında büyüklerinin mücadele ruhunu yüreklerine işlediklerini, kültür ve tarihleriyle tanıştırdığını anlatarak, “Yaşadığımız sürece yaşatmamız için bizleri teşvik etmişlerdir. Nesilden nesile çocuklarımız, torunlarımıza aktarmamızı istediler. Bunun sebebini anladık. Halklarımız artık her türlü kültür, tarih ve varoluşu yok etme girişimleriyle karşı karşıyadır. Tüm dillere saygı gösterilmeli ve korunmalı” şeklinde konuştu.