BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentine 2014 yılında saldıran IŞİD, karşısında geliştirilen büyük bir direnişle bertaraf edilmişti. Direnişi ve zaferi sindiremeyen AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan o dönemden bu döneme Kobanê halkını tehdit etmeye devam ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye'nin Fırat kantonundaki Kobanêli kadınlar, Türk devletinin tehditlerine tepkilerini gösterdi.

‘Türk devletinin politikaları açıktır’

Semîra Mustefa, Kürt halkının özgürlük mücadelesi verdiğini belirterek, şöyle konuştu: "Türk devleti, özellikle bazı bölgelerin yeniden işgalinden söz ederek Kuzey ve Doğu Suriye bölgesini bir kez daha tehdit etti. Güya yakın bir zamanda işgal saldırıları yapacaklar ama bu sonuçsuz kalacaktır. Türk devletinin daha önceki saldırıları nasıl cevapsız kalmadıysa bu sefer de aynısı olacak. Ayrıca halkımız, çocuklar, gençler, kadınlar ve yaşlılar özgürlüğün soluğunu almıştır onsuz yaşayamazlar. Dolayısıyla aynı düzeyde ve politik yaklaşımla yeterli tepkiler gösterebiliriz."

 ‘Helîm gibi kadınların kararlılığıyla kazanacağız’

Semîra Mustefa, kadınların saldırılara karşı duruşuna dikkat çekerek: "Türk hükümeti bombalamanın yanı sıra bu bölgedeki sivilleri de hedef alıyor. Geçtiğimiz ay Türk devletinin insansız hava araçlarının hedefi olan ve bunun sonucunda bacağını kaybeden Helim Osman bunun bir örneğidir ve daha yüzlerce örnek verebiliriz. Heyecanını, tutkusunu ve kararlılığını her fırsatta dile getiren Helîm şöyle diyor; Tek ayakla da olsa işime devam edeceğim ve Türk devletinin saldırılarından etkilenmeyeceğim. Çünkü bu süreçte Helîm Osman bizim kararlılığımızın ve mücadelemizin simgesidir. Helîm Osman gibi kadınlar bu topraklarda yaşadığı sürece biz kadınların tutumu da aynı seviyede olacaktır."

‘Yapılacak seçimler, Türk devletinin saldırılarının hedefi’

Xedîce Mihemed, Kuzey ve Doğu Suriye’deki seçimlerin Türk devletinin hedefi haline geldiğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Türk devletinin her tehdidini, yani saldırısını bir konuya bağlamak gerekiyor.  Bilindiği üzere Kuzey ve Doğu Suriye halkının yerel belediye seçimlerine hazırlandığı, bir yandan da idari sistemin yenilenmesinin ve Toplumsal Sözleşmenin tamamlandığı bir dönemdir. Çünkü artık Kuzey ve Doğu Suriye'de çok büyük çalışmalar ve adımlar atılıyor. Ayrıca bundan önce Kuzey Kürdistan ve Türkiye'de belediye seçimleri yapıldı. Türk devleti darbe aldı ve hemen harekete geçti. Bir yandan Kuzey Kürdistan'da siyasi saldırılar gerçekleştiriyor, bir yandan da Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgal saldırılarıyla tehdit etmeye başladı. Bu politika bize Türk devletinin Kürt halkının ilerlemesine ve kazanımlarına tahammül edemediğini göstermektedir. Çünkü en ufak bir gelişmeye bile anında saldırılıyor. Türk hükümeti bu yöntemlerle halkın gündemini değiştirmek ve mevcut istikrarı bozmak istiyor.

 ‘Tüm kalbimizle devrimi savunacağız’

Cemîle Silêman, kadın ve halk olarak devrimi gerçekleştireceklerini belirterek, şöyle konuştu: "Türk devleti yıllardır Kürdistan'daki işgalini genişletmeye çalışıyor. İşgal, göç ve yağma amaçlı saldırılar gerçekleştirmesiyle bu konuyu yeniden gündemine aldı. Türk devleti projesinde ısrarcı olduğu gibi biz de Kürt kadınları ve halkı olarak davamızda kararlıyız. Bu nedenle 7’den 70’e herkesin tepki gösterdiğini görüyoruz, yıllardır aynı durumu yaşıyoruz ve artık bu savaşın bitmesini istiyoruz. Artık dünya 3’üncü Dünya Savaşı sürecinden geçiyor, nasıl ki bu aşamada her güç siyasi ve bölgesel kazanımlarla çıkmak istiyorsa, biz de Kürt halkı olarak ülkemizin ve varlığımızın peşindeyiz. Bu nedenle sonuca ulaşabilmemiz için devrimi ve kazanımlarını tüm kalbimizle ve ruhumuzla koruyacağız. Varlığımızı sağlamak için canlarını feda eden binlerce şehidimizin emeğinin boşa gitmesine izin vermeyeceğiz."