NURŞAN EBDÎ

Kobanê- Rojava Devrimi sürecinde kadın savaşçılar, IŞİD çetelerine karşı tarihi bir başarıya imza attı. Ancak bu başarı Türk devleti tarafından hazmedilmedi ve gerek çeteler eliyle ve gerekse de hava saldırıları günümüze kadar sürdü. Bu saldırılar özellikle Suriye’de Esad rejiminin düşmesiyle yoğunlaştı.

Türk devleti ve çeteleri, 8 Aralık’tan bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürürken, saldırıların yoğun yaşandığı Tişrîn Barajı’na konvoylar halinde giden binlerce kişi direnişe destek veriyor. Türk devletinin konvoylara saldırısı sonucu, çok sayıda insan hayatını kaybederken, onlarca kişi de yaralandı. Ancak saldırılara rağmen direniş devam ediyor.

Saldırılar sadece Kuzey ve Doğu Suriye’de değil, sınırın diğer tarafı Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesi ve Riha’nın Pirsûs ilçesinde başlatılan nöbet eylemleriyle de protesto ediliyor.

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına tepki gösteren Kobanêli kadınlar, direnişin süreceği mesajını verdi.

Kobanê kentinden Fatima Halil, askeri güçlerin işgalci Türk devletine karşı kahramanlık destanları yazdığını belirtti. Kadınlar olarak askeri güçlere destek verdiklerini ifade eden Fatima Halil, “Topraklarımızı korumak için mücadele ve direniş hattından çekilmeyeceğiz” dedi.

‘Kararlılığımız sürüyor’

Fatima Halil, “Türk devletinin amacı Kürt halkının varlığını ortadan kaldırmaktır. Türk devletinin sivilleri hedef alan saldırılarına rağmen halk direnişten vazgeçmiyor, aksine 2014 tarihinde IŞİD çeteleri nasıl ki Kobanê’de yenilgiye uğratıldıysa aynı kararlıklar bugünde sürüyor. Bu anlamıyla direniş kararlılığımız sürüyor” diye belirtti.

‘Kürdistanlılar sorumluluklarının bilincinde olmalı’

Türk devletinin IŞİD’in yenilgisini hazmedemediği için bugün saldırılarını yoğunlaştırdığını dile getiren Fatima Halil, “Türk devleti IŞİD’i yeniden diriltmek istiyor. Uluslararası toplum ve tüm halklar bir kez daha Kobanê halkının yanında yer almalıdır ve işgale karşı seslerini yükseltmelidirler. 2014 yılındaki direnişimiz bugün de canlanıyor. Türk devletinin bölgeyi işgal edememesi saldırılarını ikiye katlamasına neden oluyor. Katliamlar bizi geriye çekemeyecek, çünkü bizler güçlü bir iradeye sahibiz. Topraklarımızı savunmak için üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz. Kürdistan’ın dört parçasındaki tüm Kürtler de bu sorumluluğun bilincinde olmalı ve Türk işgalinin özel savaş politikalarına karşı dayanışma ruhunu güçlendirmelidir” çağrısında bulundu.

‘Gücümüzü nöbet eyleminde direnen annelerden alıyoruz’

Kuzey Kürdistan halkının Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara karşı sınır hattında başlattığı direniş nöbetine dikkat çeken Kobanê kentinden Dicle Müslim de, “Kuzey Kürdistan halkının direnişini Kobanê’den selamlıyoruz. IŞİD saldırılarını yenmemizde de bize büyük bir destek sundular. Kürtler arasına sınırlar koyulsa da dünyadaki hiçbir güç bu direnişi bastıramayacaktır. Gücümüzü Kuzey Kürdistan halkından, dondurucu soğukta nöbet eyleminde direnen annelerden alıyoruz. Bölgelerimize yönelik saldırıların durdurulmasını talep ediyoruz. Dört parça Kürdistan halkı olarak davamız, direnişimiz ve hedefimiz bir. Türk işgaline karşı mücadelemiz devam edecektir” diye belirtti.