Kobanê’de direnen Newal: Direnişimiz dünya kadınları için özgürlüğe giden yolu açtı

Kobanê'de IŞİD çetelerine karşı direnişte yer alan ve üç kez yaralanan Newal Egîd Koçer, Kobanê'deki her kadın arkadaşın eylemi tüm dünya kadınları için özgürlüğe giden yolu açtı diyerek, Kobanê’ye ve kazanımlara sahip çıkma çağrısında bulundu.

BÊRÎVAN ÎNATÇÎ

Haber Merkezi – IŞİD çeteleri, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentine yönelik 15 Eylül 2014'te saldırı başlattı. Savaşçıların ve halkın 134 günlük tarihi direnişiyle IŞID çeteleri 26 Ocak 2015'te yenilgiye uğradı. 134 günlük tarihi direnişte yer alan kadınlardan biri de Newal Egîd Koçer. Newal ile ilk kez 2019'da tanıştım. Kobanê'de savaşan bir kadın olarak üç kez yaralandı ama her seferinde yaraları iyileştikten sonra savaş cephesine döndü.

Kobanê’nin özgürleşmesinin 10’uncu yılında direniş sürecinde yaşananları savaşçı Newal Egîd Koçer’den dinledik.

‘Kobanê'yi ilk gördüğümde barut kokuyordu’

“Halkımızın içinde bulunduğu durumu, halkımıza yapılan saldırıyı kabullenemediğim için yönümü Kobanê'ye verdim” diyerek sözlerine başlayan Newal Egîd Koçer, IŞİD çetelerinin Kobanê'ye yönelik saldırıları şiddetlendiğinde 2014 yılında 50 arkadaşıyla birlikte Kobanê’ye gittiğini belirtiyor. Kobanê’ye gittiğinde henüz 18 yaşında olduğunu kaydeden Newal Egîd Koçer, “Kobanê’ye gittiğinde çetelerin saldırıları şiddetlenmişti. Çeteler artık kente girmişti. Kobanê’nin her mahallesinde ve sokağında varlık ve yokluk mücadelesi veriliyordu. Kobanê'yi ilk gördüğümde barut kokuyordu ve havan sesleri yüksekti. Ağır bir savaş yaşandı. DAİŞ çeteleri vahşice üzerimize saldırıyordu. Biz de onlara gereken cevabı verdik” diye belirtti.

‘Hamleden önce moral için halaylar çektik’

134 günlük Kobanê direnişinde kadınların büyük bir mücadele yürüttüğünü söyleyen Newal Egîd Koçer, sözlerine şöyle devam etti: “Sıcak savaş sırasında iki kez yaralandım. Yaralarımı her sardığımda silahıma tekrar sarılarak IŞİD’in karanlık zihniyetine karşı savaşmaya devam ediyordum. 2015 yılında Miştenûr Hamlesi’ni başlattık. Hamleden önce moral için halaylar çektik. Bu heyecanla düşmanın karşısına çıktık. Saldırı gece de devam etti. Sabah nöbet yerine gittiğimde suikast kurşunuyla yaralandım. Boğazımdan kurşun yemiştim. Daha sonra arkadaşlar geldi ve hastaneye kaldırıldım. İki ay komada, bir ay yoğun bakımda kaldım. Üç aylık tedavinin ardından hayata yeniden tutundum. Uyandığımda kollarımı ve bacaklarımı hareket ettiremiyordum ve ayağa kalkamıyordum. Gözlerimi açtığım an çok farklı duygular içindeydim. Bir ay sonra ayağa kalktım ancak kollarım hareket etmiyordu ve boğazımdan vurulduğum için konuşamıyordum.”

‘Kobanê’nin özgürleştirildiğini hastanede duydum’

Ağır yaralı olduğu süreçte mücadele arkadaşlarının Kobanê’de direnişi devam ettirdiğini kaydeden Newal Egîd Koçer, “Kobanê’nin özgürleştirildiğini hastanede duydum. Tedavi sürecinde bir doktor yanıma gelerek, ‘sana iyi haberlerim var’ dedi. Konuşamadığım için başımı salladım. Bana Kobanê’nin özgürleştirildiğini söyledi. Kobanê'nin kurtarıldığını duyduğumda tarif edemeyeceğim bir sevinç yaşadım. Ama kalbimde derin bir üzüntü vardı. Kobanê’nin kurtuluşu için mücadelede şehit düşen birçok yoldaşımın bu anı yaşamasını isterdim” şeklinde konuştu.

‘Kadın arkadaşlar savaşın ortasında tilili çektiklerinde IŞİD çetelerinin ödü kopuyordu’

Kobanê'nin kadınların emeği ve direnişiyle kurtarıldığına dikkat çeken Newal Egîd Koçer, şu ifadelerde bulundu: “Kobanê direnişinin sembollerinden biri de Arîn Mirkan’dır. Miştenûr Tepesi’ndeki fedai eylemiyle tüm dünya Kobanê’deki kadın direnişini derinden hissetti. Heval Rêvan’ın da Hêlincê’de gerçekleştirdiği fedai eylem Kobanê'de yürütülen tarihi direnişi bir kez daha dünyaya duyurdu. Kadın arkadaşlar savaşın ortasında tilili çektiklerinde IŞİD çetelerinin ödü kopuyordu. Kobanê kenti, kadınların emeği ve direnişi sayesinde özgürleştirildi. Kobanê'de şehit olan kadın arkadaşların sayesinde Kobanê'nin zaferi sağlandı. Kobanê'de binlerce arkadaşımız şehit oldu.”

‘Özgürleştirilmesi de inşa da kadın eliyle yapıldı’

Tedavisinin ardından yeniden savaşa katılmak için Kuzey Kürdistan’dan Rojava Kürdistan'a gitmek istediğini ancak Türk devleti tarafından gözaltına alındığını kaydeden Newal Egîd Koçer, “Serbest bırakıldıktan sonra yönümü yeniden Rojava’ya verdim. Kobanê artık eski Kobanê değildi. Kobanê nasıl 134 gün kadın savaşçı ve komutanların emeğiyle 26 Ocak 2015'te zafere ulaştıysa, kurtuluşun ardından da kadınların eliyle yeni bir hayat inşa edildi. Yeni yaşam, Demokratik Ulus paradigması temelinde kadınların çabalarıyla inşa edildi” şeklinde konuştu.

‘Önder Apo'nun Demokratik Ulus Paradigmasına sahip çıkacağız’

Kobanê denince ilk akla gelenin tarihi direnişi olduğunu belirten Newal Egîd Koçer, “Kobanê bana orada şehit olan yüzlerce arkadaşımı hatırlatıyor. Kobanê özgürleştirildikten sonra da Türk devletinin saldırıları devam etti ve halen de devam ediyor. Türk devletinin saldırılarına karşı yüzlerce şehit yoldaşımızın kanıyla elde edilen kazanımları korumaya devam edeceğiz. Önder Apo'nun Demokratik Ulus Paradigmasına sahip çıkacağız ve çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Direnişimizle kazanacağız" ifadelerinde bulundu.

Kobanê’nin başarısının tüm dünya kadınlarının başarısı olduğunu kaydeden Newal Egîd Koçer, dünya kadınlarına çağrıda bulunarak sözlerini şöyle tamamladı: "Kobanê'deki her kadın arkadaşın eylemi tüm dünya kadınları için özgürlüğe giden yolu açtı. Kobanê’deki kadın direnişi büyük başarılara imza attı. Bugün Rojava'ya yönelik yapılan her saldırı tüm dünya kadınlarına yöneliktir. Bu anlamıyla tüm dünya kadınlarını Kobanê'ye ve kadınların kazanımlarına sahip çıkmaya çağırıyorum.”