KJK: Topyekûn Kürt soykırım konsepti uygulanmaktadır
KJK, 2 gazetecinin katledildiği saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, Kürt soykırım konseptinin uygulandığını vurgulayarak, “Halkımızı ve demokratik kamuoyunu soykırıma karşı devrimci tutum almaya davet ediyoruz” dedi.
Haber Merkezi- Kürdistan Kadın Toplulukları (KJK) Koordinasyonu, Türk devletinin Federe Kürdistan Bölgesi’nin Silêmanî kentine bağlı Seyîdsadiq'ta gazetecilerin aracını SİHA’larla hedef alarak, gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in katledilmesine, 6 gazetecinin yaralanmasına dönük açıklama yaptı. KJK açıklamada, uluslararası güçlere katliam ortaklığından vazgeçmeleri çağrısında bulunurken, herkesi soykırıma karşı tutum almaya davet etti.
KJK’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün sabah saatlerinde Kürt Özgür Basın emekçilerinden Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn, Türk SİHA saldırısı sonucu katledildiler. Öncelikle bu alçak saldırıyı nefretle kınıyor, özgür basın emekçilerine, ailelerine, halkımıza başsağlığı diliyoruz. Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn kadın mücadelemizde özgür dünyanın kadın kahramanları olarak yaşatma sözünü veriyoruz. Saldırıda yaralanan Rêbîn‘e acil şifa diliyoruz.
Türk devletinin Başûrê Kurdistan’da gerçekleştirdiği saldırılara karşı gereken yaptırımlar uygulanmadığı için bu saldırılar sistematik bir hal almış durumda. Toplumsal Barışı İnşa Timleri (CPT) 1991-2024 yıllar arasında Türkiye saldırılarında 344 kişi yaşamını yitirdiğini, 358 kişi ise yaralandığını ve bu saldırılar sonucu 170’ten fazla köyün de boşaltıldığını açıklamıştı. Aynı biçimde Rojava ve Şengal’de özyönetim güçleri ve siviller katledilmekte, Bakurê Kurdistan’da Kürtçe diline karşı adeta bir savaş yürütülmektedir. Topyekûn bir Kürt soykırım konsepti tüm Kürtleri kapsayacak biçimde uygulanmaktadır.
KDP yeni saldırı ve katliamların ortamını yaratmıştır
15.08.2024 tarihinde Ankara-Bağdat-Hewlêr anlaşması ile yeni bir Kürt soykırım paktı olarak yürürlüğe girmiş durumdadır. Bu anlaşmayı şimdiye kadar gerçekleşen sömürgeci güçlerin ortak anlaşmalarından ayıran, ilk defa sözde bir Kürt partisinin doğrudan bir soykırım anlaşmasında yer almasıdır. KDP sömürgeci güçleri bu anlaşma da mutabık kılmak için adeta Türk dış ilişkiler bakanı rolünü oynamış ve anlaşmadan sonra Şengal öz savunma güçleri YBŞ-YJŞ’nin tasfiye edilmesini ve Özgür Basının kapatılmasını gündeme getirmiştir. Böylelikle KDP yeni saldırı ve katliamların ortamını yaratmıştır. Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn yaratılan bu anlaşma zemininin sonucu katledilmişlerdir.
Halkımız ve değerli kamuoyu bilmelidir ki, bu yeni soykırım anlaşması kesinlikle sadece Özgürlük Hareketine karşı değildir. Başta Başûrê Kurdistan federasyonunu aşamalı ortadan kaldıran, Rojava, Şengal’e saldırıları amaçlayan ve dünyanın her yerinde her Kürde karşı hayata geçirilen bir soykırım planı devrededir. Yeni bir Cezayir anlaşması ve yeni bir Enfal durumu söz konusudur ve bu soykırımı gerçekleştirme önünde Özgürlük Hareketini engel gördükleri için doğrudan Özgürlük Hareketini hedeflemektedirler. Gerillaya karşı TC-KDP ortaklığında gelişen işgal operasyonunun amacı Musul-Kerkûk’u de kapsayan soykırımcı Milli Misak projesidir. Irak hükümeti bu anlamda Irak halklarının onurunu ve geleceğini Türk devletine satmıştır.
Kamuoyunu soykırıma karşı devrimci tutum almaya davet ediyoruz
Bu temelde tüm halkımızı ve demokratik kamuoyunu ihanete ve soykırıma karşı devrimci tutum almaya davet ediyoruz. Uluslararası topluma çağrımızdır; Türk devletine Başûrê Kurdistan, Şengal ve Rojava’da sundukları hava sahası serbestliği Kürt katliamı ortaklığıdır. Bu katliam ortaklığından vazgeçmeleri için çağrıda bulunuyoruz ve herkesi uluslararası topluma baskı kurmaya davet ediyoruz. Kimse Kürt halkı üzerinde ucuz siyaset yapmamalıdır ve Kürt halkının gücünü gözardı etmemelidir. Kürt halkı her zamankinden daha büyük bir güçle bu soykırım anlaşmasını da parçalayacak, diktatörlükler yıkılacak ve yargılanacaktır.”