JUAN KERAMİ 

Kirmanşah – İran’ın Tahran kentinde başörtüsü bahane edilerek ‘ahlak’ polisleri tarafından gözaltında işkence edilen Jina Mahsa Amini, tedavi gördüğü Kasri Hastanesi’nin yoğun bakımında 16 Eylül 2022’de hayatını kaybetti.

Jina Mahsa Amini’nin katledilmesiyle İran ve Doğu Kürdistan’da kadınlar öncülüğünde halklar “Jin, jiyan, azadî” ayaklanmasını başlattı. İran hükümeti halkın protestolarını bastırmak amacıyla gözaltı, katliam, idam, zehirleme, işkence gibi uygulamaları devreye koydu. Halklar ise 10 aydır her türlü baskıya karşı eylemlerini sürdürüyor.

‘Kadınlar her türlü baskıya karşı direnişini sürdürüyor’

Kirmanşah şehrinden olan H.G., kadınların zorunlu başörtüsü uygulamasını reddetmesinin de baskılara yol açtığını anlattı. Ancak kadınların her türlü baskıya karşı direnişini sürdürdüğünü söyleyen H.G., “Güvenlik güçleri ve toplumun bir kesimi kadınları baskı altına almaya çalışıyor. Ama biz kadınlar taleplerimizde ısrarcıyız ve bu hedefimize ulaşana kadar direnişimizi sürdüreceğiz. Bizim meselemiz sadece zorunlu başörtüsü veya giyim özgürlüğü değildir. Sadece bu konulara odaklanmamız ‘Jin, jiyan, azadî’ devrimini tehlikeye sokabilir” şeklinde konuştu.

‘Kadınlar eşit haklara sahip olmak istiyor’

Kadınların haklarının farkında olduğunu belirten H.G., “Örtünmek isteğe bağlı olmalıdır ve bu konuda bir dayatma olmamalıdır. Özgür yaşam her bireyin en temel haklarından biridir. Kadınlar kesinlikle toplumun her alanında erkeklerle eşit role, siyasi ve ekonomik alanlarda eşit haklara sahip olmak istiyor” dedi.