Kazanımlarımızı koruyarak Önder Öcalan'ı fiziki olarak özgürleştireceğiz’

Sirîn kentindeki kadınlar, halkların özgürlüğü için mücadele eden Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin tecride rağmen yayılmaya devam ettiğine dikkat çekerek, “Kazanımlarımızı koruyarak Önder Öcalan'ı fiziki olarak özgürleştireceğiz” dedi.

NORŞİN ABDİ

Kobanê- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır mutlak bir tecrit altında tutulmasına karşı Kürt halkı ve dostları 10 Ekim 2023 tarihinde 74 merkezde “Abdullah Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Çözüm” kampanyası başlattı. Dünyanın birçok ülkesine ve şehrine yayılan kampanya kapsamında, Abdullah Öcalan’ın düşünceleri ve felsefesi kadınlar ve gençler öncülüğünde düzenlenen okuma etkinliklerinde anlatılıp tartışılıyor.

Abdullah Öcalan ille aynı cezaevinde kalan tutuklular Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş'a da 28 Mart’ta 6 aylık yeni bir görüş yasağı verildiği öğrenildi. 12 Nisan’da onaylanan bu yeni görüş yasağına ve tecride karşı sesler yükselmeye devam ediyor.  Kuzey ve Doğu Suriye’nin Fırat Kantonu Sirîn kentindeki kadınlar, Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin kendileri için ne ifade ettiğini ve İmralı Cezaevi’nde devam eden ağırlaştırılmış mutlak tecride ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 ‘Arap halkı da Önder Öcalan’ı lider olarak görüyor’

Sirîn Kent Meclisi Eşbaşkanı Fatma Ahmed Molla, 19 Temmuz Devrimi öncesi kadının iradesinin yok sayıldığını aktararak, bu durumun devrim sonrası her alana yayılan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikir ve düşünceleri ile tanışmalarıyla değiştiğini anlattı. Fatma Ahmed Molla, “Şunu gördük ki; bu düşünce, kendimizi özgürleştirmenin ve toplum içinde haklarımızı elde etmenin tek kurtuluşu ve tek yoludur. Aldığımız eğitimler sayesinde bugün toplum bize karşı önyargılarını kırmaya başladı. Varlığımızı ve rolümüzü kısıtlayan pek çok geleneği bize empoze etmeye çalışan erkek zihniyeti yavaş yavaş değişmeye başladı. Arap halkı da Önder Öcalan’ın tüm halkların hakkı için mücadele eden bir lider olduğuna inanıyor” dedi.

‘Kazanımlarımızı koruyarak Önder Öcalan'ı fiziki olarak özgürleştireceğiz’

İmralı’da uygulanan ağırlaştırılmış tecride değinen Fatima Ahmed Molla, şu değerlendirmede bulundu: “Önder Öcalan’ın demokrasi ve barış için verdiği mücadele, hırsız, gaspçı iktidarları rahatsız ediyor. Bu yüzden vahşi bir komplo ile tutuklandı. Tutuklandığı ilk günden buyana korkunç ihlallere maruz kaldı. Tecridin devam etmesinin amacı ise Önder Öcalan’ın özgürlükçü düşüncelerini hapsetmektir. Fakat Önder Öcalan’ın düşünceleri bizlere ulaştı. Hapsetmeyi başaramadılar. Düşünceleri tüm dünyaya yayıldı. Bunun kanıtı da Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların ortak yaşadığı sistemdir.”

Tecridin kalkması için kadınlar ve halklar olarak daha yoğun eylemler yapmaları gerektiğini dile getiren Fatima Ahmed Molla, “Tecridin sona ermesini üzerimize düşen bir görev olarak gördüğümüz için bunu yapmaya devam edeceğiz. Kazanımlarımızı koruyarak Önder Öcalan'ı fiziki olarak özgürleştireceğiz” şeklinde konuştu.

‘Türkiye, Önder Öcalan’ı fiziksel olarak tutukladı düşünceleri aramızda’

Sirîn Kültür Sanat Merkezi Eşbaşkanı Hanan Halid de, Abdullah Öcalan’ın esaretinin sadece fiziksel olduğunu düşüncelerinin dünyanın her yerine yayıldığını vurguladı.  Abdullah Öcalan’a yönelik devam eden insanlık dışı uygulamaları kınayan Hanan Halid, şunları ifade etti:

“Arap halkı özgürlüğünü Önder Öcalan'ın düşünce ve felsefesine borçludur. İmralı’da uygulanan tecrit uluslararası yasalara aykırı ve insan haklarının ihlalidir. Türkiye, Önder Öcalan’ı fiziksel olarak tutukladı. Fakat düşünceleri, fikirleri aramızda bizimle yaşıyor. Bizler de bu düşünceleri yaymaya ve bu düşüncelerle yaşamaya devam edeceğiz. Kuzey ve Doğu Suriye’de hayata geçirdiğimiz model özgür düşüncenin ürünüdür. Uluslararası kurumlar, tüm dünya Önderimize Türk hapishanesinde uygulanan tecridi dikkate almalı ve son verilmesi için baskı oluşturmalı.”

‘Önder Öcalan’ı fiziki olarak özgürleştireceğiz’

Sirîn kenti Kongra Star Eğitim Komitesi üyesi Esma Muhammed de Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridi yıkacak ve fiziksel özgürlüğünü sağlayacak iradelerinin olduğunu vurguladı. Arap kadınları olarak 2015 yılında Abdullah Öcalan’ın fikir ve düşünceleriyle tanışmaları sayesinde toplumdaki yerlerinin, rollerinin ve özgür bireyin nasıl olacağını öğrendiklerini anlatan Esma Muhammed, “Siyasi, askeri, sosyal tüm alanlarda yer aldık. Toplumun yönetimine katıldık” dedi. Abdullah Öcalan’ın toplumsal sorunlara dönük düşünce ve çözüm önerilerinin iktidarlar tarafından tehlike olarak görüldüğüne işaret eden Esma Muhammed, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu yüzden tecridi sıkılaştırarak, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıları artırıyorlar. Ortadoğu ve dünya 3’üncü Dünya Savaşı denilen bir süreçten geçiyor. Böyle bir süreçte Önder Öcalan’ın dış dünya ile bağı kesiliyor. Bu kritik aşamada tüm halkların maruz kaldığı kriz ve çatışmalara yönelik proje ve çözüm önerilerinin getirilmesini engellemeye çalışıyorlar. Uluslararası örgütler bunca çağrı ve eyleme karşı tecridi kaldırmaya dönük hiçbir şey yapmıyorlar. Önder Öcalan’ın üzerindeki tecritten sadece komploya katılan ülkeler ve Türkiye sorumlu değil, sessiz kalanlarda sorumlu.”

İradelerine ve Abdullah Öcalan’ın iradesine güvendiklerini ve kimseden bir şey beklemediklerini dile getiren Esma Muhammed, “Önder Öcalan’ı fiziki olarak özgürleştireceğiz ve komplocuları yeneceğiz. İdeolojisini daha geniş kitlelere yayacağız ve daha çok benimseyeceğiz” dedi.