Kayyıma tepki: Birlik olup sesimizi yükseltmemiz gerekiyor

Colemêrg Belediyesi’ne karşı yapılan kayyım darbesine tepki gösteren kadınlar, “Onlar hırsız ve bu hırsızları göndermek gerekiyor. Birlik olup sesimizi yükseltmemiz gerekiyor” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Colemêrg- Colemêrg Belediyesi’ne 3 Haziran’da yapılan kayyım darbesine karşı 3 gün süren ‘Demokrasi Yürüyüşü’nün ardından 13 Haziran’da halk büyük mitingle Colemêrg’de bir araya geldi. Kürdistan ve Türkiye’den on binlerce kişinin katılımı ile gerçekleşen mitingde kayyım karşıtı sloganlarının yanında “Direne direne kazanacağız” gibi kararlılığı ifade eden sloganlar ve “Çok kişi denedi ama hiç kimse başaramadı” yazılı pankart taşındı.

Yoğun bir katılımın olduğu mitingde halk taleplerini yeniden dile getirirken, gençler ve kadınlar öncülüğünde yapılan yürüyüşte ise mücadele vurgusu ön plana çıktı. Kürdistan’ın dört bir yanından gelen kadınlar atanan kayyıma ve bundan sonraki sürece dair ajansımız mikrofonlarına konuştu. Özellikle örgütlülük ve birlik çağrısında bulunan kadınlar, atanan kayyımları tanımadıklarını ve kayyımlara karşı mücadelenin daha yoğun sürdürülmesi gerektiğini aktardı.

‘Halka ve partiye güveniyoruz’

Kayyımları protesto etmek için Kürdistan’ın dört bir yanından Colemêrg’e geldiklerini söyleyen Ziynet Teymur, “Biz bu kayyımları, irade gaspını kabul etmiyoruz. Geçen dönemde etmedik, şimdi de etmiyoruz ve tekrar edilmesini de istemiyoruz. Bizim kimseye verecek bir irademiz yok eğer olsaydı oyumuzu verirdik ama oyumuzu vermedik çünkü onları istemiyoruz. Bu gücümüz ve irademizle kayyımları da diğerlerini de bu şehirlerden göndereceğiz. Zafer her daim Kürt halkının olacaktır. Biz kendimize, halkımıza ve partimize güveniyoruz. Bu kayyımları halk istemiyor. El ele verirsek bu kayyımları göndeririz” dedi. 

‘Gün sessiz kalma günü değil’


Colemêrg halkına destek için gelenleri kutlayan Emine Özkaş da “Şeref ve namusu olan her insanın bugün burada olması gerekir. Biz kendi irademizi korumak ve bunu duyurmak için buradayız. Biz kendi hakkımızı istiyoruz ve bunun için adalet uygulanmalı. Bu belediye ve irade onların değil, bizim. Biz kazandık, onlar kaybetti diye kendilerine yediremiyorlar. Bizim olanı istiyoruz ve almadan da buradan gitmeyeceğiz. Mücadele için buradayız ve her şeye de hazırız. Elimizden ne geliyorsa da yapacağız. Ne tutuklanmadan ne de başka bir şeyden korkmuyoruz. Bugün elimizde ki her şeyi almayı amaçlıyorlar. Neye ses çıkarmadıysak sıra başka şeylere geldi. O yüzden bugün sessiz kalma günü değil. Bugün şerefi olan herkes bu iradeye sahip çıkmalı ve elini vicdanına koymalı. Halkımız ayaklanmalı, zaman direniş ve zafer zamanı. Halkımız bunu görsün ve ona göre adım atsın. Kayyımları istemiyoruz ve kabul etmiyoruz” diye belirtti.

‘Vali halkın iradesine saygı duyup o koltuğa oturmamalı’


Colemêrg halkına destek için gelenlerin haklılıklarını artırdığını söyleyen Aysel Atmaca ise “Bugün buraya her yerden insan geldi. Onları görünce var olan haklılığımız daha da arttı. Bizler zaten yıllardır mücadele ediyoruz. Bugün bu mücadeleyi daha da artırmak zorundayız. Ben buralı bir insan olarak bu kayyımı kabul etmiyorum. Valinin içinde biraz vicdan ve adalet varsa o koltukta oturmamalıdır. Bugün biz haklı bir mücadele veriyoruz. Bunun için de elimizden geleni yapacağız. Gerek oturma eylemi gerek yürüyüş her şeyi yapmaya hazırız. Bugün gün oturma değil, sesini yükseltme günü bizde bunun için alanlardayız. Kayyımı kabul etmediğimiz için mitinge geldik. Buna dair söylenecek çok bir şey yok, söylenecek tek şey mücadele olur bunun dışında bir şey olmaz” şeklinde konuştu.

‘Kürt halkı birlik olmalı’


Kayyımların kadın ve Kürt halkının düşmanı olduğunu ifade eden Ayşe Arslan da “Bugün bu kayyımları göndermek için bütün Kürt halkının bir arada yan yana olması gerekiyor. Eğer bir olmazsak tek tek gideriz ama eğer bir olursak kimse bizi yenemez. Bugün de bunu alanda çok iyi gördük. Bu birlikteliğin daha da artması gerekiyor. Bunun için elimizden geleni yapmalıyız” sözleri ile tepkisini dile getirdi.

‘Bu hırsızlar buradan gidecek’


Kayyımı göndereceklerini söyleyen Sabire Taşkın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Onu göndereceğiz o burada kalmayacak. Belediye Kürt halkınındır. Dost da düşman da bunu iyi bilsin. Bu halka çektirmedikleri acı kalmadı. Ama artık oturup kabullenmek yok, bu zulme sessiz kalmak yok. Açık açık hırsızlık yapıyorlar bu hırsızları da göndermek biz kadınların görevi. Kayyım bizi buradan duysun biz onu istemiyoruz. Yaptıkları zulümlere yeter artık diyoruz. Onlar gitmeden biz de susmayacağız buradan gitmeyeceğiz. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bu talancılara geçit vermeyeceğiz. Bu kayyımı kabul etmediğimiz için saatler süren yoldan geldik ama yine olsa yine yaparız. Bugün halkın yan yana olması ve bir arada olması gerekiyor. Eğer zafer istiyorsak dağılmamalıyız. Bu hırsızlara fırsat vermemeliyiz.”

‘Yine başaramayacaklar’


Kayyımın bir kez daha yenileceğini söyleyen Halime Yasak, şunları dile getirdi: “Bize ve irademize zulmediyorlar. Yıllardır yaptıkları şeyi tekrar deniyorlar. Ama yıllardır başaramadılar. Bundan sonra da başaramayacaklar. Biz sonuna kadar buradayız ve kayyımlarına sonsuza kadar hayır diyeceğiz. Biz kazanıyoruz gelip talan ediyorlar. Bu talan artık sona ermeli. Bu devran böyle dönmemeli. Artık hep beraber dur diyelim. Biz son damla kanımıza kadar buradayız ve ses çıkaracağız. Ne olursa olsun çalışacağız ne olursa olsun bizi sindiremeyecekler.”

Kesintisiz mücadele çağrısı!


Son olarak konuşan Hatice Kaya ve Mekiye Bahçeci de “Bu hırsızlar gidecek. Onları biz göndereceğiz. Bu halkın yakasından ve haklarından ellerini çeksinler. Bu zulüm de boğulacaklar” sözlerini kullanarak atanan kayyıma karşı kesintisiz mücadele çağrısında bulundu.