‘Kayyım erkek devlet şiddetinin kurumsallaşmış halidir’
Êlih’li kadınlarla dayanışmak için İstanbul’dan kente gelen feminist kadınlar, “Kayyım demek kadına şiddet ve kadın cinayeti demek” sözleri ile Kürt kadınları ile dayanışmayı büyütmeye devam edeceklerini söyledi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Êlih- Mêrdin, Êlih ve Xelfetî belediyelerine 4 Kasım sabah saatlerinde atanan kayyımı kabul etmeyen halk alandaki mücadelesini sürdürüyor. Gözaltı, işkence ve tutuklama politikalarının hâkim olduğu Êlih’te halk bütün bu baskılara rağmen iradelerine sahip çıkmaya devam ediyor. Her gün mahallelerde yapılan yürüyüşlerde bir araya gelen ve buradan belediyenin olduğu caddeye yürüyen halk polis ablukası ve tehditlerine aldırış etmeden taleplerini haykırıyor. Kayyım atanan kentte ki kadınlarla dayanışmak için İstanbul’dan Êlih’e gelen feminist kadınlar, “Kayyım kadın özgürlüğüne darbedir” sözleri ile kayyıma karşı Kürt kadınlarının yanında yer almaya devam edeceklerini söyledi.
Feminist kadınlar, belediyenin önünde bekleyen kitle ile beraber “Jin Jiyan Azadi” sloganları atarak halay çekti. Yapılan müdahale karşısında halkın ve gençlerin yanında yer alan kadınlar bütün tehditlere rağmen alandan ayrılmadı.
‘Kayyım kadınların kazanımı ve emeğine atandı’
Atanan kayyımların her şeyden önce kadınların emeğini ve kazanımlarını gasp ettiğini belirten feminist kadınlardan Newroz Tuğçe Özçelik, kent halkının her şeye rağmen direnişinden ödün vermediğini söyledi. Halkın iradesi için alanlardan ayrılmadığını kendilerinin de bu mücadeleye güç vermek için kente geldiğini aktaran Newroz Tuğçe Özçelik, “Bizler bir grup feminist olarak yeniden Batman’dayız. Daha önce de yerel seçimlerden sonra gelmiştik. Bizler kadınlar olarak aslında kayyım siyasetinin kadınlara neler kaybettirdiğini biliyoruz. Kürdistan’daki belediyelere üçüncü kez kayyım atanıyor, kadınlar her seferinde bunu yaşamları ve hayatları ile ödüyorlar. Daha önce tüm kadın kurumlarının kapatıldığı, danışma merkezlerinin kapatıldığı bir süreçten geçtik. Bunun sonucu da kadına yönelik şiddetin arttığı, kadınların aileye kapatıldığı bir sürece yol açtı. Biliyoruz ki Batman aslında bu son seçimde değil, tarihsel olarak kadınların çok büyük emeklerle kurduğu ve kazandığı bir şehir. Bu kayyımda aslında kadınların emeğine ve mücadelesine atanmış durumda” sözlerini kullandı.
‘Kadınlar canlarını ortaya koyarak kazandılar’
Kadınlar olarak kadın emeğinin ve özgürlüğünün yanında olacaklarını bu noktada Kürt kadınları ile her daim dayanışma içinde olacaklarını belirten Newroz Tuğçe Özçelik, “Kürdistan’da başarılan şeylerden bir tanesi de kadınların özgürleşmesi ve özgürleşerek siyasete katılması. Kadınlar bunu da çok büyük emeklerle kazandılar. Canlarını ortaya koyarak kazandılar. Bugün kayyım kadınların iradesine ve seçme, seçilme hakkına karşı atılan bir darbedir. Ancak kadınlar dün olduğu gibi her koşulda her tehlikeyi göze alarak iradesine sahip çıktıkları gibi bugün de sahip çıkmaya davet edecekler. Bizlerde bugün burada yarın da bulunduğumuz her ilde feministler olarak kayyım siyasetinin karşısındayız ve kadınların mücadelesinin yanındayız” sözleri ile kayyım politikasının bir sonuç getirmeyeceğini de aktardı.
‘Kayyım demek kadına şiddet ve kadın cinayeti demek’
Selin Top ise kayyımın erkek devlet şiddetinin kurumsallaşmış bir hali olduğuna değindi. Selin Top, “Bugün kayyım siyasetine hayır demek için yeniden buradayız. Biz kayyım siyasetinin kadınlar için ne anlama geldiğini biliyoruz. Kayyım tam olarak arkamızda gördüğünüz devlet şiddetidir. Biz devleti hiçbir zaman işimize yarayacak bir yerde görmüyoruz. Ne kadın cinayetlerinde ne yoksulluğa karşı görüyoruz. Biz devleti sadece şiddet uygularken görüyoruz. Kadınlar katledilirken burada olmayan devlet özellikle kadınlardan gasp ettiği yeri korumak için bütün kolluğu buraya yığmış durumda. Kayyım demek, kadınları olabildiğinde kamusal alandan silmek demek, bir şekilde kadın katliamları ve şüpheli kadın ölümleri demektir. Kayyımlar buna karşı mücadele eden bütün kurumları kapattı biz bunu çok iyi biliyoruz. Kayyımlar kadın yaşam evlerini kapatıp bunun yerine kuran kursunu açtılar. Bunun için de kadınlara şükredin dediler. Bu belediyeyi kaç milyon lira borçla bıraktığını ve o borca rağmen kadınların nasıl çalıştığını biliyoruz. Bu arkadaşlarımızın kadınların ana dilde hakkı için nasıl çalışma yürüttüklerini biliyoruz” dedi.
‘Kayyım erkek devlet şiddetinin kurumsal halidir’
Selin Top konuşmasının devamında dayanışma çağrısında bulunarak şunları söyledi: “Bugün buradayız devlet kayyım atadığı her alanda halkın iradesini yok saydı. Devlet ben bu halkın seçme ve seçilme hakkını görmüyorum diyor. Kayyım aslında erkek egemen şiddetin kurumsallaşmış halidir. Biz bunu her yerde söylüyoruz, kayyım siyaseti seçimle onlara ‘hayır’ diyen insanların iradesini gasp ediyor. Her alanda kayyıma hayır demeye devam edeceğiz. Atanan hiçbir kayyımı tanımıyoruz. Bu kentin seçilmiş belediye başkanı Gülistan Sönük ’tür. Biz kadınların iradesini tanıyoruz, bu mücadele ne olursa olsun devam edecek.”