‘Kayseri’deki saldırının ardından Suriyeliler işlerine gidemiyor’

Kayseri’de Suriyelilere yönelik saldırılara ilişkin hazırlanan raporda, saldırıların organize bir şekilde yapıldığına dikkat çekilerek, Suriyelilerin işyerlerine gidemedikleri, ne zaman gidebileceklerine dair de bilgilendirilmediklerine vurgu yapıldı.

Haber Merkezi- Kayseri’de 3 Temmuz’da bir çocuğun cinsel saldırıya uğradığı bahanesiyle Suriyelilere yönelik gerçekleştirilen ırkçı saldırıya ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) rapor hazırladı. Hazırlanan rapor İHD Genel Merkez binasında kamuoyuyla paylaşıldı.

‘Kamu kurumları heyetle görüşmedi’

Raporu ÖHD Ankara Şube Eşbaşkanı Çiğdem Kozan okudu. Saldırılara ilişkin incelemelerde bulunmak üzere 3 dernekten de kişilerin yer aldığı heyetin Kayseri’ye gittiğini belirten Çiğdem Kozan, kamu kurumlarının heyetle görüşme yapmadığını belirtti. Çiğdem Kozan, “Heyetimiz kamu kurumlarından daha detaylı bilgi almak istemesine rağmen Valilik, Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığı'nın randevu vermemesi nedeniyle kamu kurumlarının elindeki bilgiye ulaşamamıştır” dedi.

‘İki gün boyunca yeterli müdahale yapılmadığını aktardılar’

Heyetin, Baro ve Mazlum-Der dışında başka sivil toplum örgütüyle görüşme yapamadığını dile getiren Çiğdem Kozan, “Yetkililerden ne kadar işyerinin ve evin saldırıya uğradığına yönelik bir bilgi alınamamıştır. Görüşülen Suriyeliler kendi mahallelerinde saldırıya uğrayan yerlerle ilgili tahmini bilgilerini iletmişlerdir” diye belirtti. Bu nedenle saldırıya uğrayan işyeri ve evlerde hasar tespiti, yağma ve talan gibi ihlallerin tespitinin yapılmadığını söyleyen Çiğdem Kozan, şunları aktardı:

“İnceleme yaptığımız mahallelerde yabancı kişiler için verilen MA plakalı araç görmedik. Suriyelilerin araçlarını gizledikleri ifade edildi. Görüşülen tüm kişiler, güvenlik güçlerinin ilk iki gün saldırgan gruba yönelik yeterli müdahale etmediğini, saldırgan gruba sanki bir basın açıklaması yapan kişiler gibi yaklaşıldığını ifade etmişlerdi. Güvenlik güçleri, Suriyelilerin evlerini, işyerlerini yakan saldırganların nefret söylemi ile başkalarının can ve mal güvenliğini tehdit eden bir saikle saldırdığı gerçeğini görmezden gelmişlerdir. Valiliğin insanların gıda, ilaç vb. gibi ihtiyaçlarına yönelik bir çalışma yaptığına yönelik bir bilgiye ulaşılamadı. Suriyeliler bu konuda kendilerine herhangi bir yardım yapılmadığını ifade etmişlerdir.”

‘Cezasızlıkla ödüllendirilecekleri endişesi taşıyoruz’

Heyetin, savcılığın yürüttüğü soruşturmaya ilişkin de herhangi bir bilgi alamadığını dile getiren Çiğdem Kozan, “İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı basın açıklamasında, ‘Saldırganların meczup, küçük yaşta ve adli sicilleri temiz olmayan kişilerden oluştuğu’ belirtilmiştir. Bu açıklama ışığında böylesi kişileri ırkçı saldırıya azmettiren ve bu kaostan menfaati olan kişi ve gruplar hakkında bir bilgi verilmemesinin isabetsiz olduğunu düşünüyor ve ırkçı iradeyi ortaya koyarak meczupları maşa olarak kullananların geçmişteki örnekleri ile sabit olduğu üzere, yine cezasızlık ödülü ile ödüllendirilebilecekleri endişesi taşıyoruz” dedi.

‘Suriyeliler işyerlerine gidemiyor’

Suriyelilerin çalıştığı işyerlerine gidemedikleri, ne zaman gidebileceklerine dair de kendilerinin bilgilendirilmediğinin anlaşıldığını aktaran Çiğdem Kozan, “Kayseri’deki yerel medyanın haberine göre Suriyelilerin işlerine gidememesi nedeniyle birçok sektörde üretim ciddi olarak aksamıştır. Bazı medya organlarından yer alan habere göre 8 Temmuz’a kadar fabrikalarda üretime ara verildiği belirtilmektedir. Bu durumda zaten kırılgan bir grup olan ve başka gelirleri olmayan ve yaklaşık bir hafta işlerine gidemeyen Suriyeli işçilerin ücretleri ve sosyal hakları ödenmelidir. Psikososyal yardım alanların, hastaların sağlık kuruluşlarına ulaşmalarında ne gibi önlemler alındığı bilinmemektedir. Yetkililerin başta Baro olmak üzere sivil toplum kuruluşlarıyla yeterince iletişim kurmadığı, bilgilendirme yapmadığı anlaşılmaktadır” diye kaydetti.

‘Linç, yakma, yağma yaygın olarak yaşandı’

Kayseri’de Suriyelilere yönelik gerçekleştirilen saldırılarda linç, yakma, yıkma, yağma, korkutma, ırkçı ve nefret söyleminin yaygın olarak yaşandığının gözlemlendiğine vurgu yapan Çiğdem Kozan, açıklamanın devamında şunları ifade etti:

“Saldırının çok sayıda mahallede süreğen şekilde devam etmesi, sosyal medya platformları üzerinden hangi mahallede saldırıların yapılacağının açıkça yazılması, iddialara göre araçlarla saldırganların taşınması, saldırganların organize hareket ettiğini göstermektedir. Türkiye’nin birçok ilinde demokratik haklarını kullanmak isteyenler ve barışçıl gösteriler bile valilik kararlarıyla yasaklanırken; Kayseri’de Suriyelilere yönelik şiddet içerikli eylemler ve insanların can ve mal güvenliğine yönelik saldırılar olmasına rağmen Valilik eylem ve etkinlik yasağı getirmemiş, eylemin içeriğine uygun önleyici tedbirlere başvurmamıştır. Heyetimizin Kayseri’de inceleme yaptığı 3 Temmuz’da gün boyunca sosyal medya platformlarının kısıtlandığına şahit olmuştur. Güvenlik güçlerinin telkiniyle evlerinden çıkamayan Suriyeliler, sosyal medya platformlarının kısıtlanmasıyla yakınlarından haber alamadıklarını, korku ve kaygılarının arttığını ifade edilmiştir.”