Kayıp yakınları gözaltında kaybedilen Ender Toğcu’nun akıbetini sordu

İHD ve kayıp yakınları 30 yıl önce kaybedilen Ender Toğcu’nun akıbetini sorarak, faillerin açığa çıkarılmasını istedi.

Amed- İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla her hafta düzenledikleri eylemin 826’ncısını Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi.

Eyleme, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları katıldı. Eylemde gözaltında kaybettirilenlerin, faili meçhul cinayetlerde katledilenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankart açıldı.

Bu haftaki eylemde Bedlîs’in Tetwan (Tatvan) ilçesinde 29 Kasım 1994’te hastanede bulunan eşi için hastaneye refakatçı olarak gittikten sonra kendisinden haber alınamayan Ender Toğcu’nun hikâyesini İHD Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz okudu.

Ender Toğcu’nun kayıp hikayesi

 Ender Toğcu’nun kaybettirilme hikayesi, şöyle: “Evli ve tek çocuk babası olan Ender Toğcu, 29 Kasım 1994 tarihinde saat 15.00 civarında ağabeyi olan Ali Toğcu’ya, hastaneye yatırılan eşinin yanına gideceğini belirtir ve onun yanından ayrılır. Hastanede o gün refakatçi olarak bulunmakta olan Ender Toğcu’nun annesinin beyanına göre oğlu o gün hastaneye hiç uğramaz. Aynı gün gece saat 22.30 civarında Ender’in babasının ikamet ettiği eve 7-8 kişilik sivil polisler tarafından baskın düzenlenir. O esnada polisler evde bulunan baba Hüseyin Toğcu ve küçük oğlunu dövmeye başlar. Polisler, baba Hüseyin Toğcu’yu sürekli olarak oğlunun nerede olduğunu sorarak dövmeye devam eder. Baba Hüseyin Toğcu, korktuğundan dolayı sivil polislere oğlu Ender Toğcu’nun ‘üç gün önce Kayseri’ye dayısının yanına gittiğini’ söyler. Bunun üzerine polisler babayı ‘Oğlun bizim elimizde, üç gün içinde sana ölüsünü teslim ederiz’ diye tehdit ederek, evden ayrılırlar. Evden ayrılan sivil polisler daha sonrasında Ender’in ağabeyi olan Ali Toğcu’nun evine giderler. Ali’ye de aynı şekilde Ender Toğcu’nun nerede olduğunu sorarlar. Ali Toğcu, sivil polislere Ender’in saat 15.00 civarında yanından ayrıldığını ve kendisini bir daha görmediğini ifade eder. Bunun üzerine polisler, Ali Toğcu’yu da yanına alarak babasının evine tekrar gelirler ve babaya ‘Evinizde silah var, o silahı bize teslim edeceksiniz’ deyip odunluğa girerek, silahı çıkarırlar. Polisler babasına silahın yerini Ender Toğcu’nun söylediğini belirtip oradan ayrılırlar.

 

Ağabeyi gözaltında çığlık seslerini duyar

Olayın ertesi günü Ender’in ağabeyi Ali, kahvehanede oturduğu sırada Çarşı Karakolu polisleri tarafından kahvehaneden alınıp, üç gün boyunca gözaltında sorguya çekilir. Ağabeyine de Ender’in nerede olduğu sorulur, ağabeyi nerede olduğunu bilmediğini söyleyince polisler, ‘Yalan söyleme, biz onu yakaladık, üzerinde bir liste de çıktı. O listede telsiz ve pil gibi eşyaların fiyatı da yazıyordu’ derler. Ender Toğcu’nun babası Hüseyin Toğcu’nun beyanına göre, Ender’in ağabeyi gözaltında kaldığı sürede Ender’in çığlıklarını ve sesini duyar. Ağabeyi olan Ali Toğcu üçüncü gün Amed’in Erxenî (Ergani) yolu üzerinde serbest bırakılır. Baba Hüseyin Toğcu, oğlunun kaybedilmesinden sonra her ay Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunur, fakat kendisine oğlunun gözaltına alınmadığına ve gözaltı kaydının bulunmadığına ilişkin cevaplar verilir. Yine Ağabeyi sözlü olarak Çarşı Karakoluna başvuruda bulunur. Ancak yapılan tüm girişimlere ve aradan geçen 30 yıla rağmen Ender Toğcu’nun akıbeti ile alakalı herhangi bir haber alınamaz.”

 Açıklama, oturma eyleminin ardından sona erdi.