Kayıp yakınları eylemlerinin 789’uncu haftasında adalet istedi
Amed’de kayıpları ve faillerini soran kayıp yakınları, köyü basılıp evi ateşe verildikten sonra kaybedilen Mirza Ateş’in akıbetini sordu.
Amed- İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 789’uncu haftasında bir araya geldi. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yapılan eyleme kayıp yakınları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile hak savunucuları katılırken gözaltında kaybedilenler ile faili meçhul saldırlar sonucu katledilenlerin fotoğrafları taşındı.
‘Mücadelemiz devam edecek’
Bu hafta Amed’in Pasur (Kulp) ilçesinde 18 Mart 1994’te gözaltında kaybedilen Mirza Ateş’in akıbeti soruldu. İHD Amed Şube Başkanı Ercan Yılmaz, 11 kişinin katledildiği Kulp Davası’nın zaman aşımı gerekçesiyle düşürülmesine tepki gösterdiği konuşmasında “Bu kararların hiçbir geçerliliği yoktur. Daha önce de Lice Katliamı, Ankara JİTEM ve Musa Anter Davası’nda benzer kararlarla failler korunmak istendi. Mevcut iktidar bu davaları açarken, geçmişle yüzleşme, onarıcı adalet, toplumsal barışın sağlanması gibi söylemleriyle toplumda umut yarattı. Bugün gelinen aşamada ise failleri koruyan ve yaşanan suçların cezasız bırakılmasına yönelik fiillerle karşımıza çıkıyor. Bizim mücadelemiz devam edecek. Tek bir faili meçhul ve kayıp kalmayana dek bu mücadele sürecek” dedi.
Evi ateşe verildi, gözaltına alındı
Mirza Ateş’in hikayesini İHD Amed Şube Kayıp Komisyonu Üyesi Fırat Akdeniz, okudu. Amed'in Pasûr ilçesi Kanika (İnkaya) köyüne asker ve korucuların katılımıyla 18 Mart 1994 günü gece saatlerinde düzenlenen baskında Mirza Ateş’in evinin de ateşe verildiği belirtildi. Açıklamada Mirza Ateş ile köylüsü Kuddusi Adıgüzel, evlerinden çocuklarının gözleri önünde işkence görerek, gözaltına alındığı anlatılarak “Gözaltına alınan Mirza Ateş ile Kuddusi Adıgüzel öncelikle Pasûr ilçe merkezine götürülür, ardından Amed merkeze götürülürler ve yaklaşık 85 gün boyunca işkenceye maruz kalırlar. Olayın yaşandığı tarihlerde abi Eşref Ateş de gözaltına alınır. Eşref Ateş, götürüldüğü yerde kardeşinin gözaltında olduğu bilgisine ulaşır” denildi.
Ailenin girişimleri sonuçsuz bırakıldı
“Ailenin duyumlarına göre gözaltı sonrası Mirza Ateş, Pasûr ilçesine götürülür, ardından boş bir arazide operasyon varmış gibi gösterilerek, 8 kişi ile birlikte kurşuna dizilirler. Ayrıca bu cenazeler, üzerine gaz dökülerek yakılır ve 6 gün kaldıktan sonra tahminen aynı yerde bir çukur kazılarak cenazelerden arda kalanlar gömülür. Olay ile ilgili yapılan başvuru sonrası yürütülen soruşturma sonucunda Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı 3 Haziran 1996 tarihinde ‘adı geçen şahısların İlçemiz Jandarma Bölük Komutanlığı ve Emniyet Amirliğince gözaltına alınmadığı, söz konusu Mirza Ateş'in köyünü terk ederek İstanbul’a yerleştiği anlaşıldığından gözaltında kaybolma olayı ile olarak kamu adına kovuşturmaya mahal olmadığına’ karar verir” denilen açıklamada ailenin hukuki girişimlerinin sonuçsuz kaldığı vurgulandı.
Açıklamada Mirza Ateş dosyasında da faillerinin korunduğu gerçeğinin gözler önüne serildiğine dikkat çekildi. Eylem açıklamanın okunmasının ardından yapılan oturma eylemiyle sona erdi.