BERÇEM CÛDÎ

Kobanê - Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne 23 Aralık tarihinde gerçekleştirilen katliam saldırısında Kürt kadın hareketinin öncülerinden Emine Kara (Evin Goyi), Kültür Hareketi’nden sanatçı Mîr Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ve Abdurrahman Kızıl yaşamını yitirdi. Saldırıda 4 kişi de yaralandı. Paris’te Kürtlere karşı gerçekleştirilen 2’inci katliama ilişkin görüşlerini dile getiren Fırat Bölgesi Kongra Star Koordinasyon Üyesi Macîde Hesûn, "Katliamlarla mücadelemizi zayıflatamayacaklar" dedi.

2013 yılında Paris’te devrimci 3 Kürt kadınına yönelik saldırıyı hatırlatan Macîde Hesûn, "Bu katliamı Türk devleti faşizmi ve MİT'leri gerçekleştirdi. Bu olayı Kürdistan'ın her yerinde devam eden saldırılardan ayırmak mümkün değildir. Bu saldırı, Kürdistan'a yönelik gerçekleştirilen tecridin, komplonun ve soykırımın devamıdır. Ayrıca ilginç olan 2013 yılındaki Paris Katliamı’nın yıl dönümüne yakın yeni bir katliamın aynı şekilde ve aynı ülkede yaşanmasıdır. Bu durumun sorumlusu Fransa’dır. Fransa'da Türk devletinin bu kadar kolay katliam yapmasına imkan veren nasıl bir güvenlik sistemi var? Fransız hükümeti bu durumu iyi analiz edip bir an önce pozisyonunu ortaya koymalı ve gerekli önlemleri almalıdır.  Bu saldırılar gösteriyor ki Kürtler nerede olursa olsun Türk devletinin hedefinde. Ayrıca Türk devletinin yurt dışında işlediği suçlara karşı insan hakları örgütleri ve kurumlarının da tepkilerini ortaya koymalı ama son birkaç gündür pratik bir pozisyon göremedik" şeklinde konuştu.

‘Saldırılar kadın iradesinden duyulan korkunun ifadesi’

Türk devletinin bu katliamla kadın hareketlerine bir mesaj gönderdiğini söyleyen Macîde Hesûn, “Özellikle kadın mücadelesinin ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle zirveye ulaştığı bir dönemde biz Kürdistan kadın hareketi olarak Türk devletinden bir mesaj aldık. Kadına yönelik gerçekleşen her saldırıda, Türk devletinin korkusunun kadın iradesinden ve mücadelesinden kaynaklı olduğu sonucuna varıyoruz. AKP iktidarı kadınları korkutup irademizi zayıflatmak istediği gibi, kadınları özgürlük fikrinden uzaklaştırıp erkek-devlet sistemini kalıcı kılmak istiyor. Kadın olarak bu tür saldırılardan etkilenmiyoruz. 21’inci yüzyıl özgürlük mücadelesi yüzyılıdır, 22’inci yüzyılı ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle karşılayacağız ve özgürlüğümüzü güvence altına alacağız. Bu nedenle mücadelemiz giderek daha da genişliyor. Kadınların tüm dünyada dayanışma içinde bulunması bunun göstergesidir” diye belirtti.

Fransız kadın harektelerine ‘baskı yapın’ çağrısı

Mücadele eden tüm kadınlara seslenen Macîde Hesûn, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

"Bu saldırlar karşısında, mücadelesini kadın özgürlüğü felsefesine dayandıran özgürlük sevdalısı tüm kadınlara çağrımız var. Kadınlar olarak bu saldırılara karşı tavır almalı ve mücadelemizi daha da yükseltmeliyiz. Ortadoğu ve dünya kadınları mücadelenin öncüsü ve kaynağıdır. Bugün kadınların dilinde ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı Kürdistan topraklarından başlayarak tüm dünyaya yayıldı. Dolayısıyla bu kazanımların üzerine gitmek tüm kadınların görevidir. Özellikle Fransa'daki kadın ve feminist hareketlere çağrımız, Türk devletinin yargılanması için Fransız hükümetine baskı yapmalarıdır."