‘Kapitalizmi öz savunmayla yıkacağız’

İştar Meclisi Koordinasyon Üyesi ve aynı zamanda Mexmûr Mülteci Kampı Jineoloji Komitesi Üyesi Songül Güler, öz savunma bahsederek, kadınların mücadeleleriyle kapitalizmin ezen sütunlarını yıkmaları gerektiğini belirtti.

BERJÎN KARA

Mexmûr- Öz savunma doğal bir haktır ve evrendeki her canlının hakkı vardır. Koruma, insanlar, doğa ve varoluş arasında yapılar ve köprüler kurar. Böylece tüm parçalar birbirini tamamlar. Korumasız olan tek bir canlı türü yoktur. Doğada her bitki, kimisi koku, kimisi duyu, kimisi gücüyle insanda aklıyla bir savunma sistemi yaratmıştır.

Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (PAJK) ve Kürdistan Kadın Toplulukları (KJK) koordinasyonları 15 Nisan'da ortak bir bildiri yayınlayarak, tüm dünya kadınlarına öz savunma çağrısında bulundu. PAJK ve KJK, kadının öz savunmasının ulus devletten, erkeğin otorite ve sisteminden bağımsız olması gerektiğini, örgütlülüğüne güvenirse kendisini koruyabileceğini belirtti.

Îştar Meclisi Koordinasyon Üyesi aynı zamanda Mexmûr mülteci kampında Jineoloji Komitesi üyesi Songül Güler öz savunma hamlesi üzerine ajansımıza değerlendirme yaparak, “Kadınlar mücadeleleri ile kadınları düşüren kapitalizmi yıkabilirler” dedi.

‘Böyle bir süreçte her türlü saldırıya karşı öz savunma hayati bir hamledir’

Songül Güler, konuşmasının başında PAJK ve KJK'nin öz savunma çağrısını selamlayarak, şunları söyledi: "Üçüncü dünya savaşı tüm sıcaklığıyla ve şiddetiyle devam ediyor. Şu anda farklı ülkelerde ciddi bir savaş yürütülüyor. Böyle bir süreçte her türlü saldırıya karşı öz savunma hayati bir hamledir. Çünkü biz bu savaşlara yabancı değiliz. Savaşın zihniyeti ve kültürü saldırı, yıkım, yok etme ve yağmadır. Yürütülen savaşlar da farklıdır. Sadece askeri alanda değil, her alanda savaş sürüyor. İnşa edilen uygarlık sistemi aslında kadına yönelik en büyük saldırıydı. Kadın ve anne kültürüne yapılan en büyük saldırıydı. Uygarlık sistemi ve sonrasında cinsiyetçi, kültür, dil, din, şiddet, ekonomik, politik yani her yönüyle kesintisiz devam ediyor. Bu savaş bugüne kadar devam ediyor. Bu savaşlardan en çok kadınlar etkilendi. Onun hiçbir iradesi, kimliği ve emeği görülmez oldu. Kadın bir ev, bir mal ve evin içinde bir hizmetçi olarak görülüyordu, yani kadına belli bir rol ve misyon yükleniyordu. Birincisi evlenmek, ikincisi çocuk sahibi olmak, diğeri ise erkeğe hizmet etmekti."

 ‘Önderliğin felsefesi ve ideolojisine dayalı bir örgüt kuruldu’

Songül Güler, kadını köleleştiren zihniyete karşı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın felsefesinin kadın özgürlüğüne dayandığını belirterek, şöyle konuştu: "Kapitalist sistem dediğimiz kadınlara köle muamelesi yapıyor. Kadının bedeni, düşünceleri, ruhu ve beyni parça parça satılıyor. Bütün bunlar savaşın sonuçları. Önder Apo başından beri kadınların özgürleşmesi gerektiğini, kadın özgürse hayatın da özgür olacağını söylemişti. Yani Kürt kadınları gibi bir örgüt bu felsefe ve ideoloji üzerine kurulmuştur.”

‘Kadın her yönüyle bilinçlenmeli ve örgütlenmeli’

Songül Güler konuşmasında, saldırılar karşısında kadının öz savunmasını öne çıkaran Demokratik Ulus Sistemini doğru okunmasının önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Zarar görmek istemiyorsam, kendimi örgütlemem gerekiyor. Ruhumun ve bedenimin her şeyi bana dayatan birine ait olmasını istemiyorsam, kendimi tanımalı ve örgütlenmeliyim. Çocuklarımın kirli savaşlara katılarak, öldürülmesini istemiyorsam, kendimi örgütlemem gerekiyor. Şehrimin ve ülkemin işgal edilmesini, halkımın zulme uğramasını istemiyorsam, kendimi örgütlemeliyim. Yani kendi kendimizi örgütlememiz gerekiyor. Beyniniz, ruhunuz, duygu ve düşünceleriniz açısından kendinizi örgütleyin ve bunları bilinç düzeyine çıkarın.”

 ‘Kapitalizmin kadınları öldüren sütununu yıkmalıyız’

Songül Güler, konuşmasının sonunda, insanları, doğayı ve toplumları yok eden, devam eden savaşa karşı kadınların örgütlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: "Kapitalizmin en güçlü ayağı kadınsa, bunu da yıkmalıyız. Çünkü kapitalizm sistemi kadınların sırtından inşa edilmiş ve yürütülmektedir. Bunu iyi anlamamız ve yorumlamamız gerekiyor. Eğer sistem bizim üzerimize kurulmuşsa ve en güçlü ayağı bizsek, onu yıkmamız lazım. Bizi yok ediyor. Bunun için PAJK ve KJK'nin bu savaşa karşı yaptığı çağrı içeriğini doldurmamız gerekiyor. Mahallelerimizde, şehirlerimizde, sokaklarımızda örgütlenip, mücadele edelim. Ancak bu şekilde kendimizi ve toplumumuzu özgürleştirebiliriz.”