Kadınlardan özel savaşa karşı mesaj: Şimdi topraklarımızı koruma zamanı

Türk devletinin saldırıları altında yaşayan Zirganlı kadınlar, saldırıların esas nedeninin Kuzey ve Doğu Suriye halkını göç ettirmek olduğunu ve bununda bir özel savaş olduğunu söyleyerek, “Şimdi topraklarımızı koruma zamanı” dedi.

SORGUL ŞEXO

Hesekê- Kuzey ve Doğu Suriye'nin Hasekê kantonuna bağlı Zirgan ilçesi, Türk devletinin neredeyse her gün saldırıları ile karşı karşıya kalıyor. Onlarca insanın yaşamını yitirdiği, enerji kaynaklarının hedef alındığı, hayvanların öldüğü, tarım alanlarının yakıldığı ilçede halk zorlansa da direnmekten vazgeçmiyor. 

Zirgan’da yaşayan kadınlar saldırıların esas amacının soykırım ve göç ettirmek olduğunu söyleyerek, topraklarını savunacakları mesajını veriyor.

‘Göç ettirme özel savaş politikasıdır’

Zirgan ilçesinin batı kesimindeki Dawidiya Mele Salman Köyü’nden olan Selwa Hecî Mihemed, işgalci Türk devletinin saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kaldı ve şu anda Zirgan'da yaşıyor. Selwa Hecî Mihemed, “Avrupa adını duymuşlar gidiyorlar! Avrupa ülkelerine gidenler yolda ormanlarda öldürülüyorlar ve iklim koşulları yüzünden hayatlarını kaybediyorlar ya da denizde boğuluyorlar. Kaçakçılar için önemli olan bu gençlerin paralarını almak. Gençlerin ölmesi umurlarında değil. Ailelerin bu ölüm politikasının önüne geçmesi gerekiyor" dedi.

‘Ülkemizin bize ihtiyacı var’

Selwa Heci Mihemed sözde ölümden kaçan gençler ölümle burun buruna geliyorlar ve cenazeleri geliyor diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Küçük çocuklar denizlerde boğuldu, cenazeleri kokmasın diye onları tekrar suya atıyorlar. Çocuk cenazeleri balıklara yem oluyor. Göç için ödedikleri parayla burada projeler yapılabilir ve bundan herkes faydalanır. Avrupa'ya kaçmak çözüm değil. Ülkemizin bize ihtiyacı var. Biz hep birlikte ülkemizi koruyoruz ve onu boşaltmıyoruz. Ülkesini terk eden insanların, ülkesi olmaz, onlar hep değersiz olurlar.”

'Ölüm onurlu olsun'

Selwa Hecî Mihemed, “Avrupalıların yapmadığı kötü işler göç eden gençler tarafından yapılıyor” diyerek, devamında şunları söyledi: "Onlar için Avrupa'ya gitmek önemli bir şey gibi görüyorlar, kendilerine kirli bir politika uygulandığını bilmiyorlar. Ölüm bir olacaksa şerefli olmalıdır. Başka ülkelere göç edenler her gün bin defa ölüyorlar.  Zirgan halkı olarak, bizler sonuna kadar bu toprakların savunucusu olacağız, işgalciler çıkarmak istiyor ama biz gitmiyoruz.”

'Biz yapmazsak kim, bugün değilse ne zaman yapacak?'

Edla Hesen, yurt içi ve yurt dışı göçe de dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Öyle oldu ki biz kendi topraklarımızdan göç ettik. Köylerimize dönmenin hasretini yaşıyoruz. Peki gençler ve ailelerin nasıl vicdanları kaldırıyor, ülkelerini bırakıp gidiyorlar. Burada sadece ekmek yiyip, su içmeye razıyız. Gençler yurt dışına çıkıp yabancıların işlerini yapacaklarına kendi işlerini, kendi ülkelerinde yapmalılar. Gerçek şu ki ülkemizin bize ihtiyacı var biz yapmasak kim yapacak, bugün değilse ne zaman olacak, ülkemizi düşmana bırakmayacağız, onu koruyacağız.  Üzerimizde yürütülen politikaların bilincine vararak, büyüklerimizin emeğine ve kendi emeğimize sahip çıkacağız.”