Kadınlar Mısır’da C190 Sözleşmesi’nin acil kabul edilmesini istiyor

Kadınların çeşitli sektörlerdeki çalışma yaşamında cinsiyet eşitsizliği başta olmak üzere birçok ihlale maruz kaldığını anlatan Mısırlı kadınlar, C190 Sözleşmesi’nin acil imzalanması çağrısında bulundu.

ASMAA FAHTI

Kahire- Şiddet ve tacizden arınmış bir çalışma yaşamını amaçlayan 190 sayılı Uluslararası Şiddet ve Taciz Sözleşmesi (C190) 2019’daki Uluslararası Çalışma Konferans’ında kabul edildi. Böylece, çalışma yaşamında şiddet ve tacizin “insan hakları ihlali ve fırsat eşitliğine yönelik bir tehdit olduğu” ilk kez uluslararası bir sözleşmenin bağlayıcı gücü ile ifade edildi.

Kadınların iş yerinde şiddet ve taciz durumları ile karşılaşma olasılığının daha fazla olduğunu kaydeden sözleşme, özellikle kimi sektörlerdeki şiddet ve taciz vakalarına vurgu yapıyor. Sözleşme ev içi şiddeti de çalışma yaşamı bağlamında ele alıyor. Sözleşme, şiddetin kadınların işgücü piyasasına erişimini, işgücü piyasasında kalmasını ve ilerlemesini engelleyebileceğine dair tespitlerde bulunuyor. 2021’de yürürlüğe giren 190 Sayılı Sözleşme bugüne kadar 11 ülkede onaylandı. Kadınların çeşitli sektörlerde karşılaştıkları ihlalleri anlatan Mısırlı kadınlar, Mısır’da C190 Sözleşmesi’nin imzalanması için çağrıda bulundu.

‘Baskı nedeniyle sessiz kaldım’

Yetişkin Eğitimi Sendikası Genel Sekreteri Nahed Mohamed Al-Meligi, kadınların özellikle evlerinden çıktıkları andan evlerine döndükleri ana kadar şiddet ve tacize maruz kaldıklarını dile getirdi. Nahed Mohamed Al-Meligi, kadınların yaşadığı ihlaller nedeniyle sözleşmeye ihtiyaç duyduklarını söyleyerek, “Sırf bir meslektaşımla aynı fikirde olmadığım için iş yerinde hakarete uğradım. Bana ‘eğer erkek olsaydın karnını bıçakla deşer ikiye bölerdim ve buradan çıkmana izin vermezdim’ diyerek tehditte bulundu. Şiddete maruz kaldıktan sonra uzun süre acı çektim, şikayette bulunmayı düşündüm ancak yaşadığım yönetici baskısı nedeniyle sessiz kaldım. Bu nedenle kadınların çalışabilmek ve üretebilmek için güvenli bir iş yerine ihtiyaç duyduklarına inanıyorum” ifadelerinde bulundu.

‘Sözleşme kadınları destekliyor’

Edraak Kalkınma ve Eşitlik Vakfı Destek ve Savunuculuk Birimi Direktörü Amal Saqr, sözleşmenin önemli olduğunu çünkü büyük ölçüde kadınlara yönelik her türlü şiddetle yüzleşmenin yanı sıra çalışma alanındaki şiddeti ortadan kaldıran politikalar geliştirmekle yükümlü olduğunu dile getirdi. Amal Saqr, kadınların çalışma ortamlarında keyfi işten çıkarma da dahil olmak üzere çeşitli şekil ve biçimlerde günlük olarak şiddete maruz kaldığına işaret ederek, çalışma ofislerine başvurmanın ve şikayet etmenin büyük ölçüde yararsız olduğunu söyledi. Amal Saqr, sözleşmenin aslında kadınları haklarını elde etmede destekleyeceğini düşündüğünü söyledi.

‘Yasalar uygulanmıyor’

Kadına yönelik ihlallere karşı pek çok yasa bulunduğunu ancak bunların uygulanmadığını sözlerine ekleyen Amal Saqr, “Bir arkadaşım çalıştığı şirket tarafından şiddete ve ötekileştirmeye maruz bırakıldı. Keyfi olarak işten çıkarıldı. Hakkını savunamadı ve ekonomik olarak ciddi sıkıntılar yaşadı. Tüm bu durumlar kadınların işgücü piyasasına katılımını korumak ve desteklemek için yasa ve politikaların aktif hale getirilmesi gerekiyor” örneğini paylaştı.

‘Sayısız ihlal var’

Gazeteci Faten Sobhi ise yaşamın birçok alanında kadınların ayrımcılığa maruz kaldığını aktardı. Kadınların özellikle doğum ve çocuk bakımıyla ilgili işlerinde karşılaştıkları her türlü ihlalin acilen ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Faten Sobhi, gazeteciliğin hiçbir güvence sunmadığını ve özel gazete kuruluşlarında meydana gelen ihlallerin cinsel ve psikolojik şantaj ve baskı dahil olmak üzere sayısız ihlallerin olduğunu söyledi.

Ayrıca kadın gazetecilerin erkeklere kıyasla düşük ücret aldıklarını ve işte ayrımcılığa uğradıklarına dikkat çeken Faten Sobhi, ödüllerin ve fırsatların eşit olmadığını ifade etti. Gazeteci kadınların maruz kaldıkları ihlalleri iftira ve damgalanma ya da başka bir yerde çalışmaktan mahrum bırakılma korkusuyla ifşa edemediklerini dile getiren Faten Sobhi, acil olarak korunma, iş fırsatları, atama, Gazeteciler Sendikası'na katılma, cinsiyet eşitliği gibi hakların korunmasını istedi. Faten Sobhi, terfi alma, seyahat izinleri, eğitim ve kadın gazetecilerin gerçekliklerini iyileştirmek için üzerinde çalışmaları gereken diğer konularda ayrımcılık yapıldığını açıkladı.

‘Sözleşme acil ihtiyaç’

Yeni Kadın Vakfı Kadın, Çalışma ve Ekonomik Haklar Programı Direktörü May Saleh, kadınların C190 Sözleşmesi'ne olan ihtiyacının eskisinden daha acil hale geldiğini söyledi. Çeşitli iş sektörlerinde kadınların çeşitli ihlaller yaşandığını aktaran May Saleh, “Havayolu otelciliği ve müşteri hizmetleri gibi tamamen kadınsılaştırılmış iş sektörlerinde, sadece cinsel taciz ve saldırı değil, tuvalete erişimi zamanla kısıtlananlar ve hakları kısıtlananlar gibi pek çok şiddet türü yaşanıyor. Şiddet türlerinin çok çeşitli olduğu ve pek çoğunun bunun farkında olmadığı söylenebilir. İşte bu nedenle sözleşme onları korumak ve onlara güvenli bir çalışma alanı sağlamak için çözümler bulmaya çalışmaktadır" şeklinde konuştu.