‘Kadınlar jin, jiyan, azadî formülüyle İmralı sistemini parçaladı’

Kuzey ve Doğu Suriye Jineoloji Akademisi Üyesi Deniz Fırat, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın binlerce yıldır köle olan kadınları tüm toplumsal sorunların çözüm kaynağı haline getirdiğini söyledi.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan ve 25 Mart 2021 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük 15 Şubat 1999'da gerçekleştirilen uluslararası komplo 25’inci yılına giriyor.  Komplocu güçler, Türk devleti ile birlikte, 15 Şubat 1999'da Abdullah Öcalan'a yönelik gerçekleştirilen bu komployu Abdullah Öcalan bu günü Kürt halkının ve kadınlarının soykırım günü olarak tanımlıyor. Kürt halkı bu komploya karşı 24 yıldır kadınların öncülüğünde mücadele ediyor ve Abdullah Öcalan'ın perspektiflerini pratik anlamda hayata geçiriyorlar.

Kuzey ve Doğu Suriye Jineoloji Akademisi Üyesi Deniz Fırat, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘Önder Apo kadınları, sorunların çözüm kaynağı olarak görüyor’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ideolojisini ve komploya karşı yaklaşımını değerlendiren Denîz Firat, şunları ifade etti: “Önder Apo'ya yönelik uluslararası komplo 24 yıldır devam ediyor. Bugün yaşanan gelişmeleri bu komplodan ayrı değerlendirmiyoruz. 21'inci yüzyıl kadın yüzyılıdır ve özellikle Önder Apo bu konuyu ‘jin, jiyan, azadî’ sloganıyla ilişkilendiriyor. Bu sıradan bir slogan değildir. Ancak insan bunu bugün yaşanan hakikat olarak ele alabilir. Önder Apo, özgürlük için mücadele etmeye başladığında ve bağlılığını net bir şekilde ulaştırdığında farklılığını ortaya koydu. Geçmişte ortaya çıkan, toplum hakikat için savaşan ve kadın kişiliği üzerine yoğunlaşan bilgin kişiler, kesin bir gerçekliğe ulaşamadılar. Bu tarihsel çatışmanın içerisinde Önder Apo, kadınları Kürdistan Özgürlük Hareketi ile birlikte birer varlık olarak tanımladı ve kadınları cinsiyetçi ve toplumsal sorunların çözüm kaynağı haline gelmesi için irade sahibi yaptı. Bunun için verilen mücadele her geçen gün daha da büyüdü ve kimlik sahibi olan ve büyük adımlar atan kadınlar toplumu da etkiledi.”

‘Jin, jiyan, azadî’ çözümü

Komplonun gerçekleştirilmesinin bir nedeninin de kadın özgürlük projesinin yok edilmesi olduğunu vurgulayan Denîz Fırat, “Önder Apo, binlerce yıldır erkeklerin elinde köle olan kadınları ayağa kaldırıp yeni yaşamın temeli yapmak istiyor. Önder Apo, İmralı Cezaevinde, kadın ve toplum için manifesto ve savunmalarını sundu. Yeni sürece yanıt oldu ve İmralı sistemini parçaladı. Kadınların bu gelişmeler içinde yaptığı öncülük, İmralı sistemini büyük anlamda etkiledi ve bu komplo bir aşamaya kadar etkisiz oldu. Komplocu güçler, bu gelişmelere karşı Önder Apo'yu tecrit ediyor, onun kadın ve toplum için olan perspektif ve ilişkilerini kesiyor. İnsan günümüzün en güncel konusu olan Rojhilatê Kürdistan'daki kadınların ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle yaşanan ayaklanmasına baktığında, insan bunu tesadüf olarak ele değerlendiremez, değerlendirmemelidir. Bugüne kadar analiz edilmiş, net ve bilinen sorunlara çözüm üreten bir ideoloji yaratıyor. Bu çözüm kendini üç kelimeyle tanımlıyor. Toplum da ilişkisini bu felsefede görüyor ve artık kadınlar sorunları sadece cinsiyet kimliği üzerinden ele almıyorlar, genel bir sorun olarak ele alıyorlar. Bu yüzden artık kadınlar kimliklerini ve varoluşlarını ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesinde görüyor ve bunu bir mücadele kaynağı olarak seçiyorlar” diye konuştu.

‘Kürt kadınları mücadele, umut ve özgürlüğün kaynağıdır’

Kürt kadınlarının Abdullah Öcalan ideolojisiyle kat ettiği gelişmelerden söz eden Denîz Firat konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Komplo öncesi ve sonrasında Kürdistan'da ve dünyada özgürlük mücadelesi çizgisinde yaşanan karmaşıklıkları; kadın kimliğinde incelemek mümkün. Kadınlar, ilk kez bu şekilde mücadelede yer alıyor, irade sahibi oluyor, adım atıyor ve devrimin temel parçası oluyor. Birçok kadının katılımı bu temel üzerinden oluyor. Bugün de kadınların devrime katılımı devrim değerlerini yükseltmek ve kadın kimliğini amacına ulaştırmak üzerinedir. Bu sistem özgür dağlardan kentlerin içine girmiş ve tüm Kürdistan kadınlarına ulaşmıştır. Daha önce evden çıkamayan kadın, bugün mahallede, şehirde, yönetimde ve yaşamın her alanında görev, sorumluluk ve role sahiptir. Ayrıca kadınların dünya ölçeğindeki ayağa kalmasını bu mücadeleden ayrı ele alamayız. Çünkü doğru bir perspektif ortaya çıktığında bu temel kaynak oluyor. Tanındığında da, o perspektife katlım oluyor ve mücadeleye geçiliyor.”

‘Dünya kadınları jin, jiyan, azadî felsefesinden güç aldı’

Kürt kadınları öncülüğünde gelişen dünya kadınların ortak mücadelesine değinen Denîz Firat, “Jineoloji biliminin ortaya çıkmasını bu süreçle bağlayabiliriz. Kadın bilimi ortay çıktı ve farklı kimliklerden kadınlara ulaştı. Bu nedenle kendi ülkesinde ve bölgesindeki her bir kadın erkek devlet sistemine karşı bir duruş sahibi oldu. Kadınların ve halkların kimliğindeki sorunlar küresel ise, o zaman küresel düzeyde bir mücadele de gereklidir. Bu yüzden bugün baktığımızda kapitalist sistemin bugün önüne koyduğu planlar başarılı olamadı. Hatta bir kırılma ve gerileme yaşandığını söyleyebiliriz. Her geçen gün yıkılmayla yüz yüze kalıyor. Bu, erkek-devlet sistemine karşı ortak mücadelenin bir sonucudur. Dünyadaki tüm kadınlara büyük bir irade olma umudu veriyor.  Eğer bugün Rojhilatê Kürdistan ve İran'da kadınlar, İran gibi bir sisteme karşı korkusuzca ve büyük bir cesaretle mücadele ediyorsa, sokağa çıkıyorsa, ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesinden alınan güç ve inançtan kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

‘Önder Apo’nun özgürlüğünün kalıcılaşması için adım atmalıyız’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü garantilemek için ortak mücadele çağrısında bulunan Denîz Fırat, son olarak şunları söyledi: “Kadınların bugün geldiği aşama, komplocu güçlere karşı en anlamlı ve değerli yanıttır. Toplumsal devrimler, kadın emeğiyle başlatılmış. Özgür ve demokratik yaşam sistemi kadınların öncülüğünde kurulmuş. Bugün kadınlar, bu gelişmeler etrafında mücadele ve direnişin bir halkası oldular. Kuşkusuz bu yeterli değildir. Bu yüzden Kürt kadınlarının omuzlarına büyük bir sorumluluk düşmektedir. Kalıcı başarı, özgür Önderliğe erişimle mümkündür. Bu da biz kadınların hedefidir. Önder Apo ile kimliğimizi ve özgür bir ülkeyi güvence altına alacağız.”