‘Kadınlar devrimle birlikte hem savaşçı hem siyasetçi oldu’

Rojava’da kadınların, devrim sonrasında da soluksuz bir direnişi sürdürdüklerine dikkat çeken Kobanê Kültür Komitesi Üyesi Leyla Ahmed, “Kadınlar halkının hem savaşçısı hem de siyasetçisi oldu” dedi.

DİREN ENGÎZEK

Kobanê- Rojava’da kadınlar, devrimin hazırlık aşamasında olduğu gibi 19 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleştirilen devrimden bu yana da kültür, ekonomi, siyaset, askeri gibi hayatın tüm alanlarında öncü olmayı sürdürüyor. Kobanê Kültür Komitesi üyesi Leyla Ahmed, devrim öncesi ve sonrasında kadınların rolüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Devrimden önce, feodal, aşiretçi ve devletçi sistemden kaynaklı her şeyin kadınlara yasak olduğuna işaret eden Leyla Ahmed, kadınların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle gerçeğini görmeye başladığını anlattı. Leyla Ahmed “Kadınlar, toplumun kendilerine yönelik engellerini gördüler. Bu görüşler ile savaşmak zorunda kaldılar” dedi.

‘Kadınları halkının hem savaşçısı hem siyasetçisi oldu’

Kadınların, özgür, adil ve eşit bir toplum yaratmak amacıyla devrimi kucakladıklarını dile getiren Leyla Ahmed, “Varlığı ve dili yasaklanan topluma öncülük ettiler. Bu şekilde dünyada sembol oldular. Özgürlüğünü arayan kadınlar toplumu eğitti. Bu şekilde bütün değerlerin yaratıcısı oldular. Kadınlar halkının hem savaşçısı hem de siyasetçisi oldu” şeklinde konuştu.

‘Kendi kendimizi yöneteceğimize inanamıyorduk’

Kobanê’deki devrim hazırlık sürecini değerlendiren Leyla Ahmed şunları aktardı:

“Gizli toplantılar yapıyorduk, ev ev geziyorduk. Suriye rejimi hala vardı tabi. Bu nedenle her şeyi gizli yapıyorduk. Komünal bir yaşamı anlatıyorduk insanlar bize gülüyordu. Bu kadar yıl zorluk çektik biz bile kendi kendimizi yöneteceğimize inanamıyorduk. Her mahallede 25, 30 kişi vardı, rolünü oynuyordu. Savunma, kadın ve barıştırma, hizmet komiteleri oluşturduk. Kimse bu komitelerin bu kadar işe yarayacağına inanmıyordu. Kadınların direnişi çok önemliydi. Onların öncülüğü herkesi ayağa kaldırdı.”

‘Toplum yeter artık dedi’

Leyla Ahmed, Kobanê halkının 18 Temmuz gecesi sokağa çıktığını aktararak, “Halk slogan atıyordu. ‘Bijî Serok Apo ve Direnmek Yaşamaktır’ diyordu. Rejim askerleri halkın bu coşkusunu görünce kaçıyordu. 19 Temmuz günü de aynı coşku ile hareket edildi. Toplum ‘Yeter Artık’ dedi. Anneler zılgıt sesleri, zafer işaretleri ile karşıladılar. Kürtler irade oldu. Kadınların karşısında düşman ne kadar zayıf bunu gördük” dedi.

‘Toplumsal Sözleşme direnişin ürünüdür’

Rojava devriminden bu yana soluksuz bir direnişin devam ettiğine dikkat çeken Leyla Ahmed, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim haklarımıza erişmemiz engellenmek istendi. Türk devletinin saldırılarına ve Demokratik Ulus Sistemini yıkmaya çalışanlara karşı büyük bir direniş yaşandı. Kadınların yürüttüğü mücadele ile Demokratik Ulus Sisteminin doğruluğu ispatlandı. Bugün imzalanan Toplumsal Sözleşme kadınların, halkların direnişinin ürünüdür. 19 Temmuz devriminin sonucudur. Halkların özgürlüğü, kadınların hakları için bu Sözleşme çok önemlidir.”