Jiyan Derik: Kraliçe Zenubya gibi bugün de bizler tarihsel rolümüzü oynuyoruz

DAİŞ’ten kurtarılan Reqa, Tabka, Minbic ve Dêrazor kentlerinde örgütlenen Zenubya Kadın Topluluğu Üyesi Jiyan Derik, “Zenubya tarihte rol oynayan bir kraliçe şimdiden biz kadınlar şimdi askeri, siyasi ve toplumsal açıdan rol oynamak istiyoruz” dedi.

DİREN ENGÎZEK

Reqa- Zenubya Kadın Topluluğu kurulduğu günden bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kurtarılmış bölgeleri denilen Reqa, Dêrazor, Tabka ve Minbic şehirlerinde çalışma yürütüyor. Birçok kadına ulaşan topluluk özelde bölgede DAİŞ çetelerinin yarattığı tahribatı ve aşiretlerin kadınlar üzerindeki baskılarını azaltmaya çalışıyor. Arap, Kürt, Türkmen ve Çerkezlerin yaşadığı bu bölgede kadınlar erkek egemen zihniyet ve dinin yarattığı geri gelenekler ile mücadele ederken, gelişiyor ve birbirlerine yardımcı oluyor. Zenubya Kadın Topluluğu Meclisi üyesi Jiyan Derik ile çalışmalarına ve kadınlarda yarattığı etkiye dair konuştuk.

Jiyan Derik, Zenubya Kadın Topluluğu’nun 6 Haziran 2021’de ilk kongresini yaparak faaliyetlerine başladığını aktardı. Öncesinde örgütlenme için zemininin olduğunu belirten Jiyan Derik, “Reqa, Tabka, Minbic ve Dêrazor gibi alanlar Suriye Rejimi tarafından çok oynanan ve ihmal edilen yerlerdir. Bu bölgede tarihi, coğrafi olarak aynı zamanda farklı diller ve kültürel büyük bir zenginlik var. Bu şehirler hem tarihi hem de tarım şehirleridir, aşiret etkisi çok fazladır. Suriye Rejimi vardı daha sonra Ceyş-ül Hür geldi ve bunlar çok büyük tahribatlar yarattı. Ancak en büyüğünü DAİŞ yaptı” şeklinde konuştu.

‘Kadınlar da belki DAİŞ yeniden gelir endişesi var’

Reqa’nın IŞİD’den en çok etkilenen alan olduğuna dikkat çeken Jiyan Derik şunları söyledi: “DAİŞ burada her yere yerleşmişti. Reqa’da nereye dönsek acı veren görüntüler var. Kadınlar burada direndiler, işkence gördüler, tecavüze uğradılar ve katledildiler. DAİŞ zamanında ailesini koruyan kadınlar oldu, evlerini yönettiler. Toplum eğer ayakta kaldıysa kadınlar sayesinde kaldı. Bu nedenle de örgütlenme ihtiyacı çok açık bir şekilde vardı. DAİŞ’in etkisi hala kadınlar üzerinde var. Her kadında bir travma yaratmıştır. Burada yaşayan kadınlar her şeye tanık oldular, kadınlar asıldı, kafaları kesildi, tecavüze uğradılar yardım edemedi bu kadınlar, işkencelerinin seslerini duydular bir şey yapamadılar. DAİŞ tekrar gelir endişesi kadınlarda hala var.”

Jiyan Derik kadınlarda DAİŞ zihniyetine karşı kin ve öfke ile örgütlü mücadelelerini geliştireceğini belirterek, “Aslında kadınlar yavaş yavaş anlamaya başlayıp bilince çıkardıklarında bu psikolojiden de kurtulacaklar” dedi. 

‘Zenubya’dan önce Mala Jin vardı’

Zenubya topluluğundan önce Mala Jin’ın (Kadın evi) kurulduğunu kaydeden Jiyan Derik, “Eşini ve oğlunu kaybeden kadınlar geldi buraya yardım istediler. Her kadın kendi için bir umut gördü bu kurumda. Elleri göründü diye elleri kesildi bu kadınların, Şengalli Kürt kızlarından bahsediyor hala kadınlar. Bu kadınların hafızasında hala canlıdır. Ne kendilerini kurtarabildiler ne de o kızları. Bu alan QSD, YPG ve YPJ güçleri öncülüğünde kurtarıldıktan sonra kadınlar adeta bir tabuttan çıktılar. Bu nedenle sadece siyah elbiseleri değişmedi gözlerinde, yüzlerinde ve ruhlarında ışık belirdi. Kadınlar Mala Jin etrafında toplandı. Mala jin onların sorunlarına cevap oldu” şeklinde ifade etti.

‘Demokratik Ulus sisteminin en fazla karşılık bulduğu alan’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Demokratik Ulus sistemi çözümünün en fazla karşılığını bulduğu alan olduğunu söyleyen Jiyan Derik, “Küçük bir ailede anne Arap, baba Kürt, anneanne Çerkez, babaanne ise Türkmen olabiliyor. Doğal olarak halklar iç içe yaşıyor. Bu insanlar için Demokratik Ulus sistemi her halkın kendi dili, rengi ve kültürü ile bir araya gelmesi için bir ihtiyaçtı” dedi. 

Jiyan Derik Zenubya Kadın Topluluğu’nun ihtiyaçlardan açığa çıktığını işaret ederek, işleyişini şu şekilde aktardı: “Başta bazı komiteler oluşturuldu. Kadınlar ile tartışmalar yürütüldü, güçlü oldukları, her şeyi yapabilecekleri anlatıldı. Kadınların kendilerini bulmaya ihtiyaçları vardı. Kadın öncülerin var denildi. Reqa, Tabka, Minbic ve Dêrazor alanlarında örgütlenmesi oluşturuldu. Köylerde, sokaklarda örgütlenmeye gidildi. Eğitim ve Mala Jin çalışmasına çok önem verildi.”

‘Zenubya bu coğrafyaya ait’

Zenubya isminin bu coğrafyaya ait olduğunu hatırlatan Jiyan Derik, “Bu isim burayı çok etkiliyor. Kraliçe Zenubya’dan geliyor. Toplumsal, tarihsel bir karşılığı var. Zenubya tarihte çok güçlü bir kadındı Palmira şehrini kurdu. DAİŞ onu yıktı. Herkes tanıyor Zenubya’yı. Hem güç hem de isim olarak kendilerine yabancı görmüyorlar. Zenubya bir kraliçe olarak tarihte rolünü oynadı. Şimdi de bu alanda Kürt, Ermeni, Çerkez, Arap ve Türkmen kadınlar askeri, toplumsal, siyasal açıdan rol oynamaya çalışıyor” diye konuştu.  

Jiyan Derik, 6 Temmuz 2023’ te ikinci kongrelerini gerçekleştirdiklerini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “İkinci kongre ile örgütlüğünü daha fazla güçlendirmesi gerekiyordu. Yönetim yapısı olarak meclis oluştu. Her dört şehirde meclisleri var ve koordinasyonu var. Bu meclislerin içinde 11 komitesi var. Mala jin profesyonel bir tecrübe edindi. Toplumsal adalet ve kadın adaleti konusunda uzmanlaştı. Burada hem feodal- aşiretçi anlayışlarla mücadele konusunda çok rol oynadı. Bu alanda şiddetten kadınları kurtarmak için bir koruma evi açıldı Mala Jin bununla da ilgileniyor.”

Ekonomi, eğitim ve örgütlenme komiteleri oluştu

Jiyan Derik, kadınların kendi güçlerini tanımaları için “açık ve kapalı devre olarak eğitim çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Ayrıca her mecliste eğitim komitelerinin olduğuna vurgu yapan Jiyan Derik, “Eğitim komitesi çok aktif olarak rol oynuyor. Kadınlar kendilerini eğitiyor. Birçok kurum var eğitim komitemizin onlara ders vermesini istiyor” şeklinde konuştu.

Örgütleme komitelerinin toplumdaki her kadına ulaşmayı hedeflediğini aktaran Jiyan Derik, şunları belirtti: “Fakat her kadına ulaşamıyoruz. Her kadının sesi olamadık hala. Bu alanlarda hala kadınlar birçok şiddet şekli ile karşı kaşrı geliyorsa biz daha fazla çalışmalıyız. Bir kısmına belki ulaştık ama bütün topluma değil. Bir yerde hasta varsa, bir yerde taziye varsa biz orada oluyoruz. Her kadının yanında yer alıyor. Buradaki kadınlarda özgürlük aşkı gelişti, kendi gelişimlerini görünce çok mutlu oluyorlar bu nedenle de herkes böyle olsun istiyorlar.”

Kadınların toprağa bağlılığına dikkat çeken Jiyan, kadın ekonomi komitesinin önemini şu şekilde anlattı: “Kadınlar farklı çalışmalarda yer alıyor ama gidiyor kendi bahçesinde de çalışıyor. Fırat suyu ile tanınıyor bu alan bu nedenle birçok ürün yetişiyor. Bu nedenle kadın kooperatifleri oluşturduk. Çok fakir insanlar var. Kadınlar maddi olarak da ayakta kalmalılar. Zenubya Kadın Topluluğunun yanına kadınlar çalışmak için geliyor, bazıları hiç okula gitmemiş ama bunların bizim için bir önemi yok. Kadınların yaşama sanatı bizim için önemli.  Ellerinden gelen işler bizim için önemli. Mesela bir kadın ziraattan, topraktan anlıyorsa o zaman bir diploması var demektir. Eğer toplumsal sorunları çözüyorsa hukuk diploması var demektir. Çalışmalarımız da kadınlar her şekilde yer alabiliyorlar.”

‘Kongreden sonra hamleler başlatıldı’

Jiyan Derik, “Kongreden sonra uyuşturucuya karşı hamle başlatıldı. Bu hamleyi kurtarılmış bölgelerin tamamında yürüttük. Güvenlik güçleri, sağlık komitesi ve din ve inançlar komitesi ile ortak gerçekleştirdik. Özelde okullarda seminerler verdik. Aileleri de bu seminerlere kattık, toplantılar aldık. Her komün ve meclislerde broşürler dağıttık. Hamle çok ses getirdi, insanlar kendileri gelip bizden yardım istedi. Oğlumu ve eşimi kurtarın diyen anneler oldu. Bu hamle ile direkt belediye karar aldı ki sokaktaki gezici kahveler kaldırıldı. Sağlık komitesi uyuşturucu tedavisi için hastanede ayrı bir bölüm açtı” dedi.

Her kadına ulaşmak için örgütlenme hamlelerinin devam ettiğini belirten Jiyan Derik, “Seminerler, paneller yapıldı. Kadınlar önceden nasıldı, bu çalışma nasıl bir düzeye ulaştı. Bunları sürekli tartıştılar. Sürekli toplum ile iç içe yürütüldü ve kadınların örgütlü gücü yaratılmaya çalışıldı” şeklinde dile getirdi. 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün bu alanda yeni kutlanmaya başlandığını ifade eden Jiyan Derik, yapılan etkinlik ve eylemleri şu şekilde aktardı:” Bu yıl 1 Mart’tan 8 Mart’a kadar etkinlikler yapıldı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle birçok eylem yapıldı.   Önderliğin doğum günü kutlandı. Buradaki kadınlar kendilerini Önderliğe borçlu hissediyor. Çünkü onları Rêber APO’nun kurtardığını biliyorlar.  Bu nedenle Önderlik savunmalarında kendilerini geliştirmek istiyorlar. Her dört alanda forum yaptı. Her şehirde boyutlar üzerine toplantılar alındı. Önderliğin fiziki özgürlüğü için kadınlar yürüyüş yaptı, seminerler yaptı ve paneller düzenledi. Özelde Önderliğin yaşamı, kanuni olarak durumu ve sağlığı konuları üzerine seminerler düzenledi.”

‘Zenubya Kadın Topluluğu Suriye’de rol oynamaya hazır’

Zenubya Kadın Topluluğu içerisinde kadınların hem Suriye’de hem de Ortadoğu’da rol oynamaya hazır olduklarını dile getiren Jiyan Derik, “Süveydalı kadınlar ayaklandı, biz onları selamladığımızda çok mutlu oldular. Çünkü buradaki kadınlar onlar için büyük bir umut. Kadınların öldürüldüğü, recmedildiği bir yerde bu bu alanlar şimdi kadınlar ayağa kalktı ve onlara destek veriyor. Buradaki kadınlar Suriye’nin her yerindeki kadınlar ile etkileşim halindeler. Suriye’de rol oynamak istiyoruz. Siyasi olarak kadın bakışını öne çıkarmak önemli. Bu açıdan diplomasi alanında gelişim gösteriyoruz. Tarihte Zenubya nasıl bir rol oynadıysa bizde bu rolü oynamaya hazırız” dedi.

Jiyan Derik hem direniş ile hem de saldırılar ile dolu bir yıl geçirdiklerinin altını çizerek, “Özelde öncü kadınlar Türk devleti ve İran tarafından hedef alındı. İnsanlar topraklarını bıraksın, göç etsin diye kadınlara ve coğrafyamıza çok fazla saldırı var. Bekledikleri olmadı ve halk gitmedi. Gelecek yılda direnişimizi büyütmeyi, örgütlenmemizi büyütmeyi ve çok fazla kadına ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.