Haber Merkezi- Haftalık olarak okuyucusuyla buluşan Jin Dergi’nin 56’ncı sayısı “Demokratik ve özgür bir toplum için eşit temsiliyet” kapağıyla çıktı. Kadınların eşit temsiliyet hakkına odaklanılan bu sayıda, yerel yönetimlerin toplum için yaratacağı özgür ve demokratik yaşama dikkat çekiliyor.

“Yerel yönetimlerle bahar gelecek” başlıklı yazısıyla “Kendi kendini yönetmek nedir, nasıl bir sistemle bu örülebilir” sorusuna odaklanan Çiğdem Kılıçgün Uçar, kayyım rejiminin yarattığı olumsuzluğu anlatıyor. Adalet Kaya, “Eşbaşkanlık ve toplumsal dönüşüm” başlıklı yazısında, eşbaşkanlığın neden olması gerektiğine dikkat çekiyor.

Gülnur Aksop, “Eşit yurttaşlık, eşit temsil” başlıklı yazısında yerel seçimlere giderken, partilerin ayırdığı kotaların yetersizliğine ve eşit temsiliyetin özellikle yerel yönetimlerde kadınlara ait alanların yaratımında ve toplumdaki iyileştirmede ne kadar önemli olduğuna vurgu yapıyor. “Özgür bir yaşam inşası olarak eşbaşkanlık” başlıklı yazısında Deniz Jin, eşbaşkanlığı kadın ve erkeğin özgürleşme zeminlerinden birisi olarak ele alırken aynı zamanda bu zeminde eşbakanlığın aynı zamanda erkeğin tekçi zihniyet ve sistemden kendini özgürleştirmesi olduğuna odaklanıyor.

Karin Nansen, “Sistemik krizlerle mücadele etmek ve toplumu değiştirmek için halkların entegrasyonu” başlıklı yazısında, krizlerle ulusal sınırlar içinde ya da sadece bölgesel ve yerel düzeyde mücadele etmenin mümkün olmadığına, bu mücadelenin uluslararası bir dayanışmayla mümkün olduğunu anlatıyor. “Feminizm halkların bütünleşmesi için köprüler kurar” başlıklı yazısında Alejandra Angriman, feminizmin bölgesel entegrasyon süreçlerindeki rolünü Amerika halkları açısından ele alarak, Feminizmin köprüler kurarak mücadeleyi birleştirme gücüne odaklanıyor.